Hepimiz yaşamımız boyunca bazı dönemlerde birtakım zorluklarla karşı karşıya kalırız. Karşı karşıya kaldığımız güçlüklerle sergilediğimiz tutumlar arasında bizi büyüten, kendimizin farkına vardıran, etrafımıza ...
Meleklere iman, onların âlemde mutlak teslimiyetin ve anlık tecellîlerin mazharı olmaları dolayısıyla bize farklı bir kavrayış kazandırır. Böylece varlığın yalnızca duyulara konu olan ...
İnsanın bu dünya ve ötesine bakan iki vechesinin olması, bu iki âlem arasında bizlere ilâhî muradı aktaracak bir resulün varlığını da gerekli kılmaktadır. ...
Mükellef kılınmamız bir hikmete dayalıdır. Bu hikmet Allah’ın muradı üzere açığa çıktığı için mükellefiyet sınırları içerisinde olup biten her şey hikmetlidir. Bize gücümüzün ...
Bir fiilin bizde açığa çıkmasına odaklanmak içimizdeki uyanışların aşamalarına ilişkin bir farkına varışı beraberinde getirir. Bilincin derinliklerindeki bir fiili yapmaya dönük hareketlilik bizde ...
Yapabilme gücümüzün varlığıyla yapabileceklerimiz arasındaki sınırsız ihtimal bizi kendi kendimize bırakmaya izin vermez. Bunun için akaid kitaplarımızda kader konusu işlenirken fiil ile istitâat ...
Kader, zihinlerin savrulduğu ve düşüncelerin tutarlılık niteliğini yitirdiği bir konu gibi gözükse de insanın, ilâhî tasarrufu her şeyde müşahede edebilmesine ilişkin güçlü bir ...
Rüyetullah, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Musa üzerinden bir talebin tezahürü olarak müminlere bildirilmiş, böylece rüyet talebinin aynı zamanda bir kulluk hali olduğu gösterilmiştir. İnsanın ...
Ehl-i sünnet akaidinde Allah’ın görülmesi (rü’yetullah) müstakil bir konu olarak karşımıza çıkar. Allah’ı görmek ahirette müminlerin erdirilecekleri nimetlerin en yükseğidir. Görmeyi sağlayan şartlara ...
Akâid kitaplarımızda Allah’n kelâm sıfatı ve Kur’ân’ın yaratılmış olup olmadığı üzerine yoğun bir içerikle karşı karşıya kalırız. Bu bizim açımızdan ilk anda takip ...