Yüzlerce yıl, Osmanlı ve devletinin hüküm sürdüğü her dönemde büyük önem verilen Balkanlar, halen birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Bu eserler hem Müslüman kimliğinin bir nişanesi olmaları hem de Osmanlı’nın bir yadigârı olmaları yönüyle bizler için hususi hallerini her zaman muhafaza edecektir. Her ne kadar yok edilmeye çalışılsa da Balkanların her bir şehrinde ve her bir sokağında bu eserlere rastlamak mümkün. İşte bu eserlerin en nadide örneklerinden birisi: Alaca Camii.
Günümüzde Kuzey Makedonya’nın 3. büyük şehri olan Kalkandelen’de bulunan Alaca Camii, Boyalı Camii adıyla da bilinmektedir. Alaca Camii’nin diğer camilerden ayrılan farklı ve çok özel bir yapılış hikâyesi vardır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en parlak dönemlerinin yaşandığı 1438 yılında, mimar İshak Bey tarafından inşa edilen bu çok renkli caminin bânîsi iki kız kardeştir. Genellikle vezir, paşa veya devlet adamlarının bânîlik yaptığı camilerden farklı olarak Alaca Camii, iki kız kardeş tarafından yaptırılmış. Bir gezi sırasında görmenin kısmet olduğu bu fevkalade caminin yapım hikâyesini de cami görevlisinden dinleme imkânım olmuştu. Alaca Camii’yi diğer camilerden farklı kılan şey bu iki kardeşin yıllarca kendi çeyizleri için yaptıkları el işlerini nakde çevirerek ve biriktirdikleri tüm paralarını harcayarak masraflarını karşılamaları ve caminin yapımını böylece tamamlamaları imiş.
Cami, daha caminin dış duvarlarını görünce bile bir başkalık sergiliyordu. Caminin içine geçince neden muhakkak görmemiz gerektiği söylendiğini daha da iyi anlamıştık. İç bezemelerinin çeşitliliği ve kullanılan renklerin canlılığını şaşırarak seyrettiğimizi hatırlıyorum.
Geçirdiği yangın sonrası 1833 senesinde ciddi bir tamirat gören Alaca Camii, oldukça renkli bezemelere sahiptir. Osmanlı’da da son dönemlerde yer verilen barok sanatının en güzel örneklerinin yer aldığı iç ve dış duvarları birbirinden güzel kompozisyonlarla süslenmiştir. Bu süslemelerin yanı sıra özellikle Mekke ve İstanbul’u anlatan minyatürlere de cami duvarlarında yer verilmiştir. Bu çok renkli bezemelerin boyalarının, uzun ömürlü olması için, otuz bin yumurta kullanılarak sağlamlaştırıldığı bilinmektedir.
Yaptıkları hayır vesilesi ile isimleri unutulmayan kıymetli Hurşide ve Mensure kardeşlerin türbeleri yaptırdıkları caminin avlusunda yer almaktadır. Mimari olarak küçük ama bezemeleri açısından oldukça zengin olan Alaca Camii, UNESCO kültürel miras listesine de yer almaktadır.
Yüzlerce yıldır ibadet edenlerin ve ziyaretçilerinin hayır dualarıyla andığı kız kardeşlerin hayırlarını bizler de dualarla tekrar tekrar yâd edelim. Ve daha nice seneler Alaca Camii’nin İslâm dininin temsilcisi olarak Balkanlarda yer almaya devam etmesi için dualar edelim. Rabbim ecdadımızdan, Mesude ve Hurşide kız kardeşlerden ebeden razı olsun.
Amiin. Insaat malzemelerinin kanserojen olduğu bi çağdan yüzyıllar oncesine bakip bu zerafeti görmek çok acaip, hele de boyalarin saglamlaştirilmasi için 30000 yumurta kullanılması.. Allah muhafaza etsin camimizi
Vay be! Medeniyet bu değil de ya nedir? Bu güzel tanıtım için teşekkür ederiz. Gitmekte nasip olsun inşallah