#falancayalnızdeğildir

Teknoloji, hayatımıza girdiğinden bu yana her alanda insan üzerindeki hakimiyetini artırmaya devam ediyor. Son günlerde çoğalan taciz, tecavüz meseleleri, intiharlar; kurumların yasal kuralları varken şu pandemi ortamında aklınca ceza kesip mobbing uygulayan başhekimler, üzerine vazife olmadığı hâlde TV’lerde boy gösterip futbol yorumcusu kıvamında toplumla alakalı, talihsiz açıklamalar yapan hocalar derken biz galiba sapla samanı birbirinden ayırt edemez olduk.

Öyle ki biri hata yapmaya görsün sosyal linçe uğraması, cezai işlem uygulanması veya görevinden alınması an meselesi haline geldi.

Sanırsın Çağlayan Adliyesi sosyal medyaya taşındı da anında hakimler ordusu, hükmünün tokmağını masaya vuruyor. Ortada bir giyotin masası, bıçakları da kah aşağı kah yukarı hareket edip duruyor.

Tabii burada dini ve milli hassasiyetlerimizle dalga geçenlere ses çıkarmayalım demiyorum. Karşı çıkacağız ama bu itirazlar usulüne uygun olsun. Gerekli işler ilgili makamlara resmi yollarla yapılmalıdır. Aslı astarı araştırılmadan sosyal medya aracılığıyla girişilen linç işlemleri, masum insanların hayatlarıyla, itibarlarıyla oynamak anlamına gelir. Yerli-yersiz #falancayalnızdeğildir tagı açılmayan günlere bile hasret kaldık. İnsan bu kargaşa içerisinde debelenirken her şeyden illallah ediyor. Bakalım bugün ne olacak tag’ıntısı, huzursuzluk devamlı değişen gündemin peşinden atlı kovalarcasına koşan zihnimizi bir hayli yoruyor.

Koşturmaktan yorulan zihnimiz şunu unutmasın: Yalnız değiliz kardeşlerim bize bizden yakın olan Allah’ımız var. Sadece bunu hatırlamak bile ümidimizi filizlendirmeye yetiyor. Esasen ihtiyacımız olan, insanca kimseyi ezmeden üzmeden yaşamak, üzerimize vazife olmayan şeylere karışmamak ve meseleleri sosyal linçe dönüştürmeden kendi birimine havale etmektir. Gel gör ki bindik bir alamete gedeyoz kıyamete. Maalesef şu an için bu pek mümkün görünmüyor. Duamız odur ki Allah sonumuzu hayretsin.