Edebi-Tarihi

İslamofobi

1

İslamofobi “İslam” ve “fobi” kelimelerinden oluşan birleşik bir kelimedir. İslam, sözlükte Arapça “silm/selâm, selâmet, huzur ve barış” anlamına gelirken terim olarak Allah Teâlâ’nın vahyini Hz. Âdem’den (a.s.) başlayarak Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz’e (s.a.s.) kadar tüm peygamberlerine bildirdiği ve Kur’an-ı Kerim’de “Bugün sizin için dininizi kemâle erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmiyet’i beğendim.” (Mâide, 5/3) ayeti ile tamamladığını ilan ettiği, inanç ve şeriat esasları doğrultusunda insanları, yani kullarını, Allah Teâlâ’nın kendisine ve Efendimiz’e itaat ve ittibâ etmeye çağırdığı dinin adıdır.

Fobi kelimesi ise, Yunanca kökenli bir kelimedir. Yunan mitolojisinde,ki biz ona Yunan destanı veya söylencesi diyebiliriz- Korku Tanrısı’na verilen “Phobos” isminden türemiş “phobia/korku” kelimesinin Türkçede de kullanılan hâlidir.

İslamofobi kelimesi aslında kendi içinde bir tezatlığı ortaya koyar. Kelimenin üzerinde düşünüldüğü zaman, aynı anda hem selâmet, hem korku anlamlarını barındıran tuhaf bir ifade ortaya çıkmıştır. İnsan selâmet bulmaktan, huzur ve barış ortamından korkmayacağı için İslamofobi kavramının yerine İslam karşıtlığı demek daha doğru bir ifade olacaktır.

Kelimenin kullanım sürecine bakıldığında; Müslümanların azınlık teşkil ettiği toplumlarda akademisyen ya da din adamı gibi kendisine popülarite ve finans sağlama kolaylığı bulunan kişilerin veya seçmenlerinin dikkatini tek bir yöne çekerek vaatlerine ikna etmeye çalışan politikacıların, veya dinen kendi inancında dünyevî bazı hedefleri bulunan kimselerin İslam karşıtlığını İslamofobi başlığı altında savunduğunu geçmişte, yakın tarihte ve hâlâ günümüzde görüyoruz. Bu kişiler İslamî terimlerden ‘şeriat, cihad, medrese’ gibi kavramların, asıl anlamları çarpıtılarak, bu kelimeleri toplumlar üzerine doğrultulmuş bir silaha benzeterek İslamofobi başlığı altında kendi toplumlarına servis etmişlerdir.

İslamofobinin gerçekliğine inananların muhatap buldukları çevrenin genişlemesi ve kullandıkları üslubun şiddeti ve çirkinliği, kontrolsüz nefretin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Nihayetinde bu eylemler korkunç bir gerçeğe, kanlı bir antisemitizme dönüşmektedir!

Antisemitizm; ilk zamanlar Haçlı seferleri ile büyük kıyımlara uğratılarak yok edilmek istenen Müslüman ve Yahudilere karşı yapılan hareketi ifade etmek için kullanılmış bir terimdi. (Hz.Nuh’un oğlu Sam’a nispet edilen kavimlere; Arabistan, Suriye, Irak ve Afrika’nın bazı bölgelerinde yaşayan Süryânîler, Ken‘ânîler, Nabatîler, Fenikeliler, İbrânîler, Araplar ve Habeşler gibi kavimlere, ‘Sâmî’ ya da batı dilinde ‘Semitic’ denmiştir). Dolayısıyla ‘antisemitizm’ hem Yahudi hem İslam karşıtlığını içine alan bir terimdi. Fakat günümüzde sadece düşüncesinde dahi olsa, ‘Yahudi karşıtı’ fikre sahip herkes ‘antisemitik’ olarak, bazı çıkar beklentisindeki siyasetçi ve akademisyenlerce hedef gösterilmektedir. Maalesef bu çarpıtma ile, günümüzde endüstri halini almış İslam karşıtlığının kullandığı ana malzeme olan “korku propagandası” beslenmekte ve büyütülmeye çalışılmaktadır. Hem kişisel hem toplumsal yıkıcı etkilerine şahit olmak için gözlerimizi Filistin’de yaşanan çatışmalara, Kudüs’e, çevirmemiz yeterlidir. Bu endüstri, devamlı olarak zehirli ve yanlış temsilleri toplumlara pompalamakta, bu empoze edişin etkisi azaldıkça dünya liderleri ve politikacılar tarafından yeniden ve yeniden üretilmektedir.

Zaman geçtikte İslam karşıtlığı ile mücadele daha zorlaşacaktır. Çünkü kışkırtmanın zihinlerde oluşturduğu tehlikeler ve ön yargılar derinleştikçe  daha tehlikeli sonuçlara sebep olabilir.

İslamofobi/İslam karşıtlığı ancak birbirimizi toplumların bölünmesine karşı korumak ile; Amerika’da, Avrupa’da, Filistin’de ve dünyanın her yerinde Müslümanları düşman ilan eden, tecrit eden ve acı çektiren, süreklilik arz eden bu garazlı hareketin tuzağına düşmeyi reddetmek ile son bulur. Ancak o zaman bu korku fabrikası meşru bir şekilde yenilgiye uğrayacaktır.

Kurtuba Camii

Sonraki içerik

1 Yorum

  1. çok sağlam bir yazıydı, bitince hararetli bir rüyadan uyanmış gibi oldum. çarptı.

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir