Fovizm (vahşilik) akımının öncüsü olan Henri Matisse’nin 1914 yılında yaptığı asıl ismi The Cat with Red Fish (Kedi İle Kırmızı Balık) olan eserini görmekteyiz.
Matisse’nin tuval üzerine yağlı boya tekniği ile ortaya koyduğu bu eserde betimsel bir çalışma örneği sunuluyor. Direkt olarak esere baktığımızda göze çarpan bir pencere, pencere önünde sehpa, sehpanın üzerine çıkmış fanustaki balıklarla oynayan meraklı bir kedicik, birkaç meyve ve arka planda geometrik duvar desenleri ile karşılaşıyoruz.
Peki, fovizm nedir?
Matisse’nin Fransa’da katıldığı sergide dönemin ünlü sanat eleştirmeni L.Vauxcelles, Matisse ve Andre Derain’in tablolarında görmüş olduğu karışımsız renkler, bozuk perspektiflere karşı “Les fauves” ifadesini kullanır. Fransızca olan bu sözcükler dilimizde Vahşi Hayvanlara karşılık geliyor. L.Vauxcelles’in tablolorı gördüğünde kullandığı bu ifade akımın başlangıcı oluyor.
Boyalar gayet canlı, tüpten fırlamışçasına tuval üzerine sürülmüş. Denge, birbirine zıt renklerle yakalanmaya çalışılmış. Eleştirmenin kullandığı kelime tam olarak vahşi kelimesini karşılıyor ve bunu boyaları tüpten çıkmışçasına hiçbir işlem görmeden, olduğu gibi kullanıldığı için söylüyor. Bunun üzerinde biraz düşünelim, bir tuval boyanacak ve güzel olduğu düşünülücek, ressamın hissettikleri ile harmanlanmış bir tasarım yahut ürün haline gelecek. Bunun için boyaların tüpten çıktığı gibi başka bir boya ile açılmadan, kendi cinsinden olan bir boya ile karılmadan direkt sürülmesi alay konusu oluyor ve bir bilir kişi tarafından ‘vahşi hayvan’ diye etiketleniyor.
Sizce bunu kendi hayatımıza uyarlayabilir miyiz? Burada bu tabloya bakarken benim aklıma birbiriyle zıt bazı sorular geliyor:
Boyanın hiç açılmadan tuvale sürülmesinin vahşice bulunması insan için ne ifade eder? İnsan da başka bir insan ile ehlileşmediği sürece vahşi midir?
Yapılan göz alıcı işler bazen olanca hamlığı içinde barındırabilir. Bu işler yine de göz alır ve bir akıma dönüşebilir. Bir kişinin yapılan işi vahşi bulması işin sahibi tarafından ne kadar önemlidir, burada ölçü nedir?
Bu sorular zihnimizi kurcalarken bizim için ölçünün belli oluşunun rahatlığına sığınarak söyleyelim, bazı şeylerin ne olarak adlandırıldığı her zaman önemli değildir. Ehlilik nedir derseniz, işte o tam anlamıyla insana aşina olmaktır. Bizi vahşilikten uzaklaştıracak şey budur.
Son üç satır daha bir hoşuma gitti.
Evet, ehlilik, olgunluk, kamil insan olma durumu insan içinde vakit geçirmeye oluyor. Ben son üç satırdan bunu anladım. İnşallah doğru anlamışımdır.
Yazı sahibine teşekkürler.
Harika bir yazı olmuş 🌚 takipteyiz 😘😘😘🤗🤗🤗