Edebi-Tarihi

Mevlid

2

Mevlid kelimesi, Arapça “velede/doğurdu” fiil kökünden ve “viladet/doğmak, doğuş” isim kökünden gelmektedir ve  “doğum yeri ve zamanı” anlamını ifade eder. Bununla birlikte dilimizde mevlid kelimesine özel bir anlam yüklemiş atalarımız. “Mevlid, Hz. Peygamber’in doğumu; doğum yıl dönümü vesilesiyle yapılan törenlere verilen isim; bu törenlerde okunmak üzere yazılmış eserlerin hepsinin ortak adı” olarak dilimize yerleşmiştir diyebiliriz.

Hazret-i Resulullah’ın doğumunun Rebi’ül-evvel ayının 12’sine denk gelen pazartesi günü olduğu sahih kaynaklarda yerini almış. Âlimlerin çoğunluğunun kabulüne göre milâdî 571 yılında dünyaya teşrif ettiği kayıtlara geçmiştir. Efendimiz  hayattayken bu gün için özel bir kutlama yapıldığına kaynaklarda rastlanmıyor. Peygamberimizin rıhletinin ardından İslâm devletlerinde yine uzunca bir vakit ulusal kutlamaların olmadığı tespit edilmiş, tâ ki Fâtımîler devletine kadar. Devamında da Eyyûbîler ile Mevlid törenlerine başlandığı söylenmektedir. Tarihte bazı zamanlar kutlamalar kısıtlanıp kaldırılsa da yine de günümüze kadar Mevlid kutlamaları yapılagelmiştir.

Osmanlı’nın kuruluşundan itibaren Hz. Muhammed’in (s.a.s.) doğduğu gece olan “Mevlid Kandili” kutlamalarına oldukça ehemmiyet verilmiş. İlk zamanlar otağlarda mevlid eserleri okunmuş, ilerleyen süreçte saraylarda helvalar kavrulmuş, şerbetler dağıtılmış, camiiler kandillerle aydınlatılmış, tebrikleşmelerle gününde ve gecesinde halk camilerde ve evlerde cem olup dualar ilahiler okumuş, mahyalar süslenmiş, sadakalar dağıtılmış, namazlar kılınıp Kur’an-ı Kerîm okumaları artırılarak bu özel gün tüm bereketiyle ülke genelinde sevinçle şükürle kutlanmış. Özellikle Süleyman Çelebi’nin âdetâ Resulullah’ın memnuniyetini ve iznini alarak kağıda döktüğü Vesîletü’n-Necat eseri mevlidhanlar tarafından ülkenin dört bir yanında söylenmiş ki, bu eseri duyup da hissetmeyen, ağlamayan, şükretmeyen kalmasın. (bu konu ile ilgili olarak bkz. kandil)

Kandil kutlamaları merasim erkânından oluşan “Mevlid alayı” ile daha da canlanır halk da bu sevince iştirak edermiş. Mevlid alayı camiye yaklaştığında müezzin mahfilinden Fetih suresi okunmaya başlar, surenin tamamlanmasını bekleyen padişah daha sonra teşrif edermiş. Müezzin mahfilinde “muarrif” denilen görevlinin Hz. Peygamber’in özelliklerini belirten ta’rîfi okumasının ardından Ayasofya ve Sultan Ahmed camilerinin vâizleriyle o caminin vâizi sırayla kürsüye çıkıp kısa birer vaaz verirlermiş. Ardından Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inin okunmasına başlanır ve birinci mevlidhan ilk bahri bitirip kürsüden inince kendisine hil’at giydirilir; ikinci mevlidhan, Geldi bir ak kuş kanadıyla revân/ Arkamı sığadı kuvvetle hemân beytini okurken herkes hürmeten ayağa kalkarmış. Bu esnada mahfil-i hümâyun tarafında perde arkasında bekleyen müjdecibaşı Mekke Emîri’nin gönderdiği mektubu sadrazama, oradan da Padişaha ulaştırılırmış. Padişah, Mekke Emîri’nin mektubunu okurken yaşanılan duygu dolu anları biz göremedik belki ama hissedebiliyoruz. Hürmetle yapılan daha birçok usûl Osmanlı’nın Mevlid Kandili törenlerini bereketlendirmiş. Bizler de bu usûlleri okuyup öğrendikçe şevk ile yeniden yaşatma isteği duyuyoruz.

İster törenlerle, ister kısıtlı imkanlarla evlerinde mevlidi kutlayan Müslümanlar için Efendimiz’in doğumu büyük bir öneme sahiptir. Öyle ki, Süleyman Çelebi’nin Vesîletü’n-Necât eseri mevlidlerde her okunduğunda kalpleri hürmetle ve saygıyla Resulullah’ın karşısında eğer. Ruhlar bir kez daha şükreder ümmet-i Muhammed oldukları için.

Son olarak Veladet Bahri’ni rahmet olsun niyazı ile Kani Karaca’nın sesinden dinleyip kulaklarımızı felaha erdirelim.

Geldi bir ak kuş kanâdıyla revân
Arkamı sıvadı kuvvetle hemân

Doğdu ol saatte ol sultân-ı dîn
Nûra gark oldu semavât ü zemîn

Sallû aleyhi sellimû teslîmâ
Hatta tenâlû cenneten ve naîmâ

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Resulallah
Esselâtu vesselâmu aleyke Yâ Habîballah

Essalâtü vesselâmu aleyke
Ya seyyide’l-evveline ve’l-âhirin

Öz Hakiki Koç

Önceki içerik

Senede Bir Gün

Sonraki içerik

2 Yorum

  1. Sadra şifa bu güzel yazı ve özellikle muhteşem ses kaydı için çok teşekkür ederiz🌹

    1. Ne mutlu 🌹 bu yazımızla sadrınızın hafızasına dokunalım istedik, nacizane. Ne zaman dinlemek isteseniz hemen dönüp kolayca bulasınız diye de Kani Karaca’dan Mevlid-i şerîf kaydını hepimiz için yazımızın altına ekledik. Kıymetli bulduğunuz için biz teşekkür ederiz 🌹

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir