Edebi-Tarihi

Büyük Hun Devleti

0

Tarihte bilinen ilk Türk devleti olan Asya Hun Devleti, tarih boyunca kurulan tüm Türk devletlerinin askerî, siyasi ve toplumsal yapısının temelleri anlamamız açısından önemli.

Orta Asya’nın doğusunda, bugünkü Çin’in kuzeyinde yaşayan ön Türklerin bölgede çoğalması ve kültürlerinin egemen hale gelmesiyle birlikte birbirinden ayrı ve bağımsız yaşayan Hun kabileleri, Çine karşı zaman zaman bir araya gelerek mukavemet göstermeye başlamış ve birlik ruhu ortaya çıkmış. Kendi kabilesi ve bölgedeki kabilelere liderlik yapan Teoman, zamanla güçlenerek bölgede yaşayan hunları bir araya getirip M.Ö. 220 yılında Büyük Hun Devletini kurarak Türklüğü Tarih sahnesine çıkartan isim olmuş.

Büyük Hun Devletinin ortaya çıkmasıyla birlikte bazı Tunguz ve Moğol toplulukları da Hun İmparatorluğu’nun bünyesine girmiş. Devlet haline gelmeden önce de bölgede yaşayan Hunların akınlarından zarar gören Çin, feodalizmden imparatorluğa geçiş dönemine denk gelen bu dönemde Hun İmparatorluğu’nun kurulmasıyla birlikte daha da zor bir durumla karşı karşıya kalmış.

Çünkü Hun İmparatoru Teoman, imparatorluğun kurulmasıyla birlikte Kore’den Hazar Denizi’ne kadar olan tüm bölgeye akınlar düzenleyerek hem Çin hem de bölgede yaşayan diğer toplumların topraklarını imparatorluğuna dahil ederek güçlenmeye ve büyümeye başlamış.

Hunlar tarih sahnesine çıkmalarıyla birlikte, yalnızca 50 yıl içerisinde dünyanın en büyük imparatorluğu haline gelerek bölgeye hâkim olmuş.

MÖ 177 yılında Hun toprakları Hazar Denizi’nden Kore’ye kadar uzanan ve Asya’nın neredeyse tamamını içerisine alan büyük bir imparatorluk haline gelmiş.  Bu ilerleyiş MÖ 40’lı yıllara kadar devam etmiş.

Zamanla zenginleşen ve Çinlilerle politik ilişkileri güçlenen hunlar Çinlileri içlerine almaya hatta evlilikler yapmaya başlamışlar. Bu süreçte giderek güçlenen ve artık Hunlara vergi ödemek istemeyen Çinliler, ödedikleri vergiyi keserek Hun topraklarına akınlar düzenlemeye başlamış ve Hunların zayıflayarak küçülmesini sağlamışlar. MÖ 54 yılında, Hun İmparatorluğunun hükümdarı olan iki kardeş Hohanye ve Çiçi ihtilafa düşmüş ve İmparatorluk Doğu Hun ve Batı Hun olarak ikiye bölünmüş.

MS 48 yılında gerçekleşen bir diğer taht mücadelesi de hükümdar Panu ile Pi arasında yaşanmış.

Bu dönemde Pi yönetimindeki Hun imparatorluğu, Çi’nin idaresini kabul ederek Güney bölgesinde, Panu ise Çin’e ve Güney Hun imparatorluğuna sert tavır alarak kuzey bölgesinde iki ayrı yönetim kurmuş. Ancak Çin’in ve Güney Hunlarının baskıları neticesinde M.S. 156 yılında Kuzey Hunları yıkılmış. Güney Hunları ise Çin ile iyi ilişkiler içerisinde olmasına rağmen, Çin’in bu bölgeye hükmetme çabası neticesinde MS 216 yılında yıkılmış.

Asya’nın doğusunda başlayan Hun hareketi, büyük Hun İmparatorluğunun yıkılması ve Hunların Orta Asya’dan uzaklaştırılmasıyla başlayan süreç, yıkılan Büyük Hun İmparatorluğunda yaşayan Hun’ların batıya doğru hareketiyle farklı bir seyir izlemeye başlamış. Batıya doğru ilerleyen Hunlar, Hazar Gölü çevresinde toplanarak bu bölgeye yerleşip çoğalmışlar.

Avrupa Hun devleti (MS 378- 470)

Hazar Gölü ve Çevresinde yaşayan Hunlar, MS 400’lü yıllarda Avrupa Hun Devletini ortaya çıkartmış. 370 yılında, Balamir tarafından kurulan Avrupa Hun Devleti, varlığını ve topraklarını genişletmek için bölgede yaşayan Gotlarla (Ostrogot ve Vizigot) savaşarak batıya doğru göç etmelerine sebep olmuş. O dönemde Avrupa’nın neredeyse tamamı Roma İmparatorluğu sınırları içerisindeymiş.

Bugün var olan Avrupa ülkelerinin ataları, o dönemde Barbar kavimler olarak Avrupa’nın muhtelif yerlerinde ve ormanlık alanlarında yaşıyor ve Roma İmparatorluğu’na küçük çaplı saldırılar düzenliyorlarmış.

Hunların bölgeye hâkim olmasıyla birlikte bölgede yaşayan Barbar kavimler Avrupa Hun Devleti ve Roma İmparatorluğu arasında sıkışmışlar.

Bu dönem tarihe bugünkü Avrupa’nın yapısını oluşturacak sonuçlar doğuran Kavimler Göçü olarak geçmiş.

Önceleri Roma İmparatorluğu bu durumdan memnun olsa da büyük hükümdar Attila’nın idareyi ele alması ve strateji değiştirerek Roma’nın üzerine doğru ilerlemesiyle seyir değişmiş. Zamanla Roma İmparatorluğu’nu da hükmü altına alan Attila, Margos Antlaşmasıyla 422 yılında Roma İmparatorluğunu vergiye bağlamış.

469 yılında Attila’nın ölümüyle oğulları saltanat mücadelesine girmiş. Böylece Avrupa Hun Devleti zayıflayarak yıkılmış. Avrupa Hun İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla bölgede yaşayan Hunlar, bugünkü Macaristan ve çevresine yerleşerek yaşamlarını sürdürmeye devam etmişler.

Bir sonraki yazımıza, dillere destan Göktürk devleti ile devam edeceğiz.

Hucurat Suresi, 7-8. Ayetler

Önceki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir