Kaptan Paşa Camii
Kaptan Paşa Camii
Edebi-Tarihi

Kaptan Paşa Camii

0

Caminin kitabesinden de anlaşılacağı üzere Kaptan Paşa Camii’ni Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa yaptırmış. Paşa 1832 yılında dünyaya gelmiştir. II. Abdülhamid döneminde Bahriye Nazırlığı (Osmanlı Donanmasından sorumlu bakanlık) görevinde bulunmuş. Babası Bozcaadalı Piyale Hüseyin Paşa 1853 yılında meydana gelen Sinop baskınında şehit olmuş. Hasan Hüsnü Paşa 1867 yılında miralay, 1877 yılında ise Donanma Komutanı olmuş. 1880 tarihinde Bahriye Nazırlığına atanmış. Yirmi üç yıl Bahriye Nazırlığı görevinde bulunarak bu görevi en uzun süre yerine getiren bakanmış.

Kaptan Paşa’nın damadı Osman Paşa’dır. Osman Paşa Japonya açıklarında 1890 yılında kayalıklara çarparak batan Ertuğrul Fırkateyni’nin komutanıdır.

Kaptan Hasan Hüsnü Paşa 27 Temmuz 1903 tarihinde vefat etmiş. Kabri Eyüpsultan’da bulunan kendi adını taşıyan kütüphanesinin karşısındaki türbesinde bulunmaktadır. Türbe 1999 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Kaptan Paşa Camii; Büyük İskele Camii, Cevri Kalfa Camii, Hacı Mahmud Ağa Camii olarak da bilinmektedir.

Şimdi de hep beraber Kaptan Paşa Camii’ni nasıl bulduğumuza ve oraya nasıl ulaştığımıza bir bakalım isterseniz.

22 Kasım 2024’te tez çalışması yaparken çalıştığım yazma eserin* 125 [184] nolu sayfasında “91- Kapdan Pâşâ Câmi‘i (Eyyûb’de)” yazısıyla karşılaşmış merakla camiyi araştırmak, yerini öğrenmek için internete girip camiyi adı ile taramaya başlamıştım. Ekranda gördüğüm cami ve kitabesi beni adeta büyüledi. Yazının görsel güzelliği, harflerin hareketliliği ve caminin diğer alışılagelmiş camilere göre daha farklı oluşu, giriş kapısına merdivenlerle çıkılarak ikinci kata ulaşılması, ekrandan gördüğüm kadarıyla çok güzel ve ilginçti. İkinci kata merdivenle çıkılarak ulaşılan başka camiler de görmüştüm ancak bu daha farklıydı. Bu camiye gitmeli kitabesini ve kendisini fotoğraflayarak mutlaka çalışmalıydım. (*Ahmed Cemaleddin Sindel’in el yazma risalesi “İstanbul’daki Cami Kapılarında Yazılı İnşa Tarihleri – İstanbul’da Mevcut Câmi, Çeşme ve Sebillerin Tarihleri ve Bânîleri)

Nihayet 20 Eylül 2025 Cumartesi günü Eyüp’e Kaptan Paşa Camii’ne gitmek için yola revan oldum.

Kaptan Paşa Camii
Feshane tarafından otobüsle Eyüp’e doğru giderken Kızıl Mescit’in karşısındaki durakta indim. Navigasyon cami ile bulunduğum bölge arasındaki mesafeyi yürüyerek üç dakika gösteriyordu. Olduğum yerden sahil kenarına doğru bir minare gördüm, bu minarenin olduğu yer aradığım camii olmalıydı. Yanımdaki bir vatandaşa Kaptan Paşa Camii’ni sorduğumda o da navigasyondan baktı ve sahil kenarına doğru gitmemi, navigasyonun öyle gösterdiğini söyledi. Duraktan geriye doğru biraz ilerleyince ilk soldaki sokağa saptım. Biraz daha ilerleyip ilk sağdaki sokaktan girip devam edince hemen sokak bitiminde park vardı. Parkın içinde de aradığımız cami. Sanki kollarını açmış kucaklamak istermiş gibi karşımızda öylece bizi beklemekte.
Kaptan Paşa Camii

Tıpkı fotoğrafta gördüğüm gibi, caminin en dikkat çekici yönü iki taraftan merdivenlerle ikinci kata çıkılıp caminin giriş kapısına ulaşılması ve kitabesiydi. Hem cami hem kitabesi çok hoş gözüküyordu. Kitabe epey yukarda olduğundan okuma şansımız yoktu tabi. Hemen kitabenin ve caminin fotoğraflarını çektim. Sonra etrafını keşfe çıktım.

Caminin giriş kapısının sol tarafında abdest almak için şadırvan vardı. Ancak sonradan yapıldığı anlaşılan şadırvanda herhangi bir kitabe gözükmüyordu. Sağ tarafta ise bir çeşme ve küçük bir kitabesi vardı. Arka tarafında da güzel bir park bulunuyordu. Ayrıca sahil tarafında da park vardı. Cami adeta diğer yapılardan soyutlanmış gibi tek başına duruyordu. Üç tarafı parkla çevriliydi. İçine girerek iki rekât mescit namazı kılmak ve içini temaşa etmek istedim ancak kapı kilitli olduğu için giremedim. Orada bulunan vatandaşlardan biri caminin açık olmadığını söyledi. Haber üzücüydü, caminin içini göremeyecektik.

Tüm işimi bitirdiğimde, caminin sahil tarafındaki parkın yol kenarında iki tane lokma arabası durduğunu fark ettim. Biri lokma dağıtmaya başlamıştı, diğeri de hazırlık aşamasındaydı. Çocukluğum İzmir Urla’da geçti. Urla’da mübarek gün ve gecelerde veya birisinin bir yakını vefat ettiğinde, vefatının kırkında veya vefatının sene-i devriyesinde hep hayır için lokma dökülür. Urla’da hayır için lokma dağıtmaya “lokma dökmek” denir. Çocukluğumda komşularımız kendi elleriyle yapardı lokmayı ve komşulara dağıtırlardı. Lokmanın üstüne toz şeker serpilir veya toz şekere batırılır yenirdi. Şerbetli lokmalar daha sonraki yıllarda yaygınlaştı. Lokmaya toz şekeri serpip yemek o kadar lezzetli oluyordu ki. Hala bazen lokmayı şerbetsiz alır üstüne toz şeker serperim. Ben bir türlü lokmanın bu güzel kıvamını tutturamayanlardanım.

Geçmişten sıyrılarak ikram edilen lokmayı aldım. Sahile karşı banka oturarak ve geçmişi yad ederek lokmayı yedim ve hayır sahibine Fatiha okudum. Kaptan Paşa Camii’nde namaz kılamadığım için Eyüp Sultan Camii’ne gitmeye karar verdim. Cülus yolundan giderken yol üzerinde bulunan Mihrişah Valide Sultan Türbesini ziyaret edip öğlen namazını cemaatle Eyüp Sultan Camii’nde kıldım. Buraya kadar gelip Peygamberimizi (s.a.s.) evinde misafir eden Ebû Eyyûb el-Ensârî’yi ziyaret etmeden gitmek olmazdı tabi. Biz her ne kadar Eyüp Sultan olarak biliyor olsak da bu mübarek sahâbînin asıl ismi Halid b. Zeyd’dir.

Ziyaret tamamlanmış, dualar edilmiş ve fotoğraflar da çekilmiş olduğuna göre hemen eve gidip kitabeyi okuyup günümüz Türkçesi’ne çevirme vakti gelmişti.

Bu arada bu güzel cami ve etrafında bulunan mekân mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Ziyaret etmek isteyenler için adres şöyle: Kaptan Paşa Camii; İstanbul’un Eyüpsultan ilçesi, Merkez Mahallesi, Eyüpsultan İskele Caddesi’nde bulunmaktadır. Eyüp İskelesi Caddesi ile Hünkâr İskelesi’ne giden yolun kesiştiği noktada, Kızıl Mescid Sokağı’nın karşısı.

Şimdi de hep beraber Kaptan Paşa Camii kitabesinin bize ne demek istediğine ve ne anlatmak istediğine bir bakalım.

Kaptan Paşa Camii Kitabesi
Kaptan Paşa Camii Kitabesi

 

Kaptan Paşa Camii (Eyüp) Kitabesinin Okunuşu:

Kapûdân-ı hüsn-i sîret Hasan Pâşâ-yı deryâ-cûd
Bu âlî ma‘bedi te’sîs idüb çûn Cennetü’l-Me’vâ

Okundukça etîû âyeti mihrâb ü minberde
Hulûs ile du‘â-hân ola tâ kim millet-i beyzâ

Hüdâ bânîsine ecr u mükâfat eylesün ihsân
Bi-hakkın Beyt-i ma‘mûr u becâ-yı Ka‘betü’l-ulyâ

Nola mihrâbına yazılsa Re’fet bu güher târîh
Yapıldı ma‘bedü’l-envâr-ı pür-feyz Hasan Pâşâ
Sene 1318

Kaptan Paşa Camii (Eyüp) Kitabesinin Günümüz Türkçesi:

Mükemmel tabiatlı çok cömert Kaptan Hasan Paşa
Yaptırdı bu yüce mabedi sanki cennet-i Me’va

Okundukça “itaat edin” ayeti mihrapla minberde
Samimiyetle duahan olup dua etsin İslam Ümmeti de

Allah binayı yaptırana ecriyle mükafatını ihsan eyleye
Beyt-i Mamur ve pek yüce Kâbe hürmetine

Nola mihrabına yazılsa Refet bu güher tarihi
Yapıldı Hasan Paşa’nın çok feyizli nurlu camisi

Sene 1318 (M. 1900)

Hasibe Durmaz
1 Nisan 1971'de Konya'nın Hadim İlçesi'nin Gerez Köyü'nde doğdu. 6 yaşındayken ailesi İzmir'in Urla İlçesi'ne göçtü. İlköğrenimini Urla 12 Eylül İlkokulu'nda, orta öğrenimini Urla İmam Hatip Lisesi'nde tamamladı. 1991-1993 yıllarında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu'nda Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümünü okudu. İstanbul Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümünü 2020'de, İlahiyat Fakültesini 2021'de bitirdi. İstanbul Topkapı Üniversitesi'nde Tezli Tarih Bölümünde Yüksek Lisansını Mart 2025'te tamamladı. 1994'ten beri İstanbul'da yaşıyor. Bir yıl özel bir hastanede çalıştı. 1995'ten beri İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Sağlık Teknikeri olarak görev yapmakta. 2010'dan beri Osmanlı Türkçesi ile ilgilenmekte. Hem ders alıyor hem ders veriyor. 2016'dan beri Osmanlı Türkçesi eserlerde dil içi çevirisi yapıyor.Dil içi çevirisi yapılan ve yayımlanan eserleri:1) İstanbul’un Çeşme ve Sebil Kitabeleri Günümüz Türkçesiyle Birlikte 1 (İstanbul Yayınları) / İstanbul Mayıs 2016 2) Kaside-i Bürde: İmam Busuri / Şemsettin Sivasi (Menekşe Kitap) / İstanbul Eylül 2018 3) “Adalarımız Türkiye’den Anadolu’dan Ayrılamaz” Ali Fuat / “Adalarımız” ismiyle yayınlanmıştır. (IQ Kültür Sanat Yayıncılık) / İstanbul Kasım 2018 4) Tasavvufta Kuşların Dili / Tuyuran: Derviş Şemseddin (Menekşe Kitap) / İstanbul Nisan 2019 5) Tasavvufta Çiçeklerin Dili / Gülşenabad: Şemseddin Sivasi (Menekşe Kitap) / İstanbul Nisan 2019 6) Mahfil 1, Mahfil 2 / Tahirü’l-Mevlevi (Dergi) / Ekip Çalışması: Mehmet Sait Karaçorlu hocamızın önderliğinde / (Menekşe Kitap) İstanbul Temmuz 2022 / 2. Baskı7) Hazreti Peygamber ve Zamanı / Tahirü’l Mevlevi / (Azim Dağıtım) / İstanbul Nisan 2022 8)Hacı Ahmed Cemaleddin Sindel’in el yazma risalesi “İstanbul’daki Cami Kapılarında Yazılı İnşa Tarihleri - İstanbul’da Mevcut Câmi, Çeşme ve Sebillerin Tarihleri ve Bânîleri” tez olarak çalışılmış, risalenin transkiripsiyonu yapılmış, eser değerlendirilmiş ve metnin tenkidi yapılmıştır. (Ulusal Tez Merkezi / Yök Tez) Mart 2025. Süreli Yayınlar: 1- Ahenk Dergisi 2- Sümbül Sokak

    Türkler ve İslamiyet

    Önceki içerik

    Yorumlar

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir