Tarih boyunca Türkler, 16 İmparatorluk, 38 Devlet, 37 Hanlık, 33 Beylik, 10 Cumhuriyet, 4 Atabeylik kurmuşlar.
Araştırmalar birçok Türk kavminin Doğu’dan, Orta Asya’dan diğer bölgelere göç ettiğini gösteriyor. Yani Türklerin ana yurdu Orta Asya olarak kabul ediliyor.
Türkleri yaşadıkları yerlere göre gruplandıran tarihçilerimiz olmuş. Sibirya Türkleri, Altay Türkleri, Abakan Türkleri, Doğu ve Batı Türkistan Türkleri, İdil Ural, Lehistan ve Romanya Türkleri gibi.
- Sibirya’da Yakutular, Karakaşlar, Soyanlar, İrtiş ve Tobol Türkleri
- Altay’da Altay Kijiler, Telengitler, Telcütler, Tubalar, Kumandalılar, Lebed Türkleri
- Abakan’da Sagay Türkleri, Beltirler, Kaçarlar, Koyballar, Kızıllar, Şorlar, Kamasinler, Çolım ve Çat Türkleri
- Doğu Türkistan ve Batı Türkistan’da Karakalpaklar, Özbekler, Kırgızlar, kazaklar, Türkmenler, Horasaniler
- Kafkas’ta Nogaylar, Kundurlar, Karaçaylılar, Malkarlar, Kumuklar,
- Azerbaycan ve İran’da İran Azeri Türkleri, Kaşkaylar, Afşarlar, Kaçarlar, Şahsevenler, Karadağlılar, Karapapahlar, Hamse Türkleri, Kengerlular, ve Boçakçiler, Karayiler, Bayat Karaçorlu Türkleri yaşamaktaymış.
Milattan önce Karadeniz’in kuzeyine Orta Asya’dan birçok Türk kavmi gelmiş ve buralarda uzun zamanlar yaşamışlar. 4. yy sonlarından itibaren ise Karadeniz’in kuzey sahası birbiri arkasına gelen Türk kavimlerinin yurdu olmuş ve İdil boyu ile Tuna arası 18 yy. sonuna kadar bir “Türk ülkesi” olarak kalmış. Buralara şimdilerde Ukrayna diyorsak da eskiden bu bölge Türkiye olarak anılan bir yermiş.
Oğuzlar ise Türkler için ayrıca bir öneme sahip. Oğuzlar 8.-11. yüzyıllar arasında Seyhun’un kuzeyinde yaşamış bir Türk kavmi. Bugünkü Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi ülkelerde yaşayan Türklerin çoğunun ataları olan Oğuzlar, kalabalık boylardan oluşmuş ve komşularıyla yoğun çatışmalar yaşamış.
Bir bölümü Avrupa’ya göç ederken çoğu Müslüman olarak, Selçukluların ve sonrasında Osmanlı, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safeviler gibi devletlerin kuruluşuna zemin oluşturmuş.
Oğuzların farklı boylara ayrılışı Kaşgarlı Mahmut’un Divanı Lügati’t-Türk eserinde olduğu gibi, Hun destanı olan ve Oğuz Kağan’ın hayatını anlatan Oğuz Kağan Destanı’nda da anlatılmış. Bu destanda adı geçen Oğuz Kağan’ın, Hun Devleti hakanı olan Mete Han olduğu düşünülüyor.
Yukarıdaki kaynaklar da bahsedildiği gibi Türk boylarından olan Oğuzlar; 2 ana kola ayrılmış. Bunlar da kendi içinde 3 boya, onlarda kendi aralarında 4’er boya ayrılmış. Bilinen toplam 24 boy tespit edilmiş. Her boy birbirine yakın yerleşkelerde olmak üzere farklı bölgelere yerleşmiş.

Türk kavimlerini ve kavimlerin yerleşelim yerlerini bilmek, tarih de hangi Türk boylarının, hangi devletlerle ile hangi olaylarda temas kurduğunu anlamamız açısından oldukça önemli . Fakat bizler bu çok kapsamlı konuya, elimizdeki malumat çerçevesinde temas edeceğiz.
Şimdi tarihte ilk Türk boyu olarak bilinen İskitler’e yani Sakalara biraz yakından bakalım.
İskitler – Sakalar (MÖ 8. yüzyıl-MÖ 2. yüzyıl)

Tarihte bilinen ilk atlı göçebe Türk topluluğu olan İskitlerin diğer adıyla Sakaların MÖ 8.yüzyılda Doğu Asya’da ortaya çıktıkları kabul edilmiş. Yunanlılar tarafından İskitler, İranlılar tarafından Sakalar ismiyle anılmışlar.

Önceleri Hazar denizi ile Tanrı Dağları arasındaki topaklarda yaşarken MÖ 7.yy’da Ural dağlarını aşarak Karadeniz’in kuzeyine ve Tuna Nehrine kadar uzanan bölgeleri de ele geçirmişler. Daha sonra da tekrar doğuya dönerek Hindistan sınırına kadar bütün İran coğrafyasına yerleşmişler. İskitler, MÖ. 8 yy dan itibaren, özellikle Karadeniz’in kuzeyinde, günümüz de Ukrayna, Moldova, Kazakistan olarak bildiğimiz, Rusya’nın güney bölgelerinde yerleşik hale gelmişler.
İskitlerin bilinen en önemli hükümdarı Alp Er Tunga’dır. Alp Er Tunga’nın Pers (İran) hükümdarı II. Kiros ile yapmış olduğu mücadeleler Alper Tunga Destanı’nın temel konusunu oluşturmuş. Alper Tunga ismine Kaşgarlı Mahmut Divanı Lügati’t-Türk eserinde yer verirken, İranlı şair Firdevsi, İran-Turan savaşlarını konu alan Gazneli Mahmut’a sunduğu altmış bin beyitlik Şehname’sinde ondan “Afrasyab” olarak bahsetmiş. Alper Tunga antik yazar Heredot tarafından da “Madyes” şeklinde adlandırılmış.
İskitlerin savaşçı bir toplum olmasının da etkisiyle, Alper Tunga ve Pers (İran) hükümdarı arasındaki mücadeleler Şehname‘de de uzun uzun anlatılmış. Şehname İranlıların önemli destanları arasında yer almış bir eser. Orhun Yazıtlarında Dokuz Oğuzlar arasında Er Tunga adına yapılan cenaze merasiminden söz edilmiş. İskitler Gök Tanrı inancına sahip bir kavim olarak tarihe geçmiş.

İskitler, altın işlemeciliği konusunda da oldukça yetenekliymiş. Bu yeteneklerini altın madenini işleyerek araç gereçlerde kullanarak göstermişler.
Peki Tarihteki İlk Türk Devleti hangisiydi?

Yorumlar