Âb-ı Hayat

Hucurat Suresi, 6. Ayet

0

“…bir fasık haber getirdiğinde…” harekete geçmek ya da geçmemek hususunda, mutlaka haberin araştırılması gerekir!

“Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, fasık (yoldan çıkmışın) biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.” (Hucurat 49/6)

Merhaba kıymetli okurlarımız,
Hucurat Suresine edep suresi demiş ve bu güzel davranışları hayata geçirmek üzere yola çıkmıştık.

Edep: incelik, görgü, ahlak, terbiye, nezaket, sevecenlik…
Hepimizin fark ettiği gibi, çağımız sorunlarına deva olabilecek bir hazinedir Hucurat suresi. Bu yazımızda işleyeceğimiz 6. Ayet; aldığımız haberlere karşı nasıl davranmamız gerektiğini öğrettiği gibi, çağımız bilgi kirliliğine karşı nasıl korunacağımızı da bildirmektedir.

“…onun doğruluğunu araştırın” yani fasık bir kimse tesiri büyük bir haber getirirse getirdiği haber doğru mu yanlış mı diye iyice araştırın. Sadece onun sözüne itimat ederek harekete geçmeyin. Çünkü fasıklıktan kaçınmayan bir kimse yalandan da kaçınmaz.

Olayın nüzul sebebine baktığımızda davranış tarzımızı da öğreniyoruz.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) Velid b. Ukbe b. Ebi Muayt’ı Mustalikoğullarına sadaka ve zekatlarını almak üzere göndermişti. Onunla Mustalikoğulları arasında cahiliyyeden kalma kan davası dolayısıyla kin ve öfke vardı. Mustalikoğulları onun geldiğini duyduklarında binekleriyle karşılamaya çıktılar. Velid, onların kendisiyle savaşacağını zannederek kaçıp geri döndü. Resulullah’a (s.a.s.) “Onlar dinden dönmüşler. Zekat, sadaka vermediler ve beni öldürmek istediler” dedi.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) Halid b. Velid’i (r.a.) bir müfreze ile onlara gönderip şöyle buyurdu: “Askerlerinle onlara gittiğinde hemen ortaya çıkmayın. Önce onların durumunu araştırın, onlar İslam’a göre yaşıyor mu bakın.”

Halid b. Velid akşam namazı vaktinde bölgeye girdi, akşam ve yatsı ezanı okuduklarını, namazı kıldıklarını gördü. Onlardan sadaka ve zekatlarını aldı, geri dönüp gördüklerini Resulullah’a (s.a.s.) anlattı. Bu hadisenin akabinde de bu ayet nazil oldu.

“…yoksa bilmeden birilerine zarar verirsiniz ve pişman olursunuz…” Pişmanlık duymamak ve “keşke yapmasaydık” dememek için baştan araştırın!

Yine ayette bir başka tedbire de işaret vardır. Laf taşıyan, dedikodu yapan, alenen yalan söyleyen kimselerin getirdiği haberlere karşı dikkatli olunup gereken tedbirlerin alınması. Çünkü bu hataları yapan kişiler toplumda telafisi mümkün olmayan yaraların açılmasına sebep olabilir.

Alimler ayetin bir uyarısına daha dikkat çekerler: “Fasık bir haber getirdiğinde ciddiye alma!” gibi bir tehlikeye karşı bizi uyarırlar. Bilakis, fasık bir haber getirirse haberi ciddiye al, iyice araştır. Hepimizin çocukken öğrendiğimiz yalancı çoban hikayesi, bu son uyarıyı akılda kalıcı hale getirecektir.

Çobanın biri canı sıkıldıkça sürüye kurt saldırdı yalanı ile köylüyü meraya toplar eğlenirmiş. Zamanla çobanın bu çağrılarına köylü aldırmaz olmuş. Günün birinde kurt gerçekten saldırmış. Çoban feryat etmiş, bağırmış çağırmış ama köylü hiç oralı olmamış. Bu hikayedeki hazin son gösterir ki, haber fasıktan gelince; harekete geçmek ya da geçmemek hususunda, mutlaka haberin araştırılması gerekir.

Kurstan Sahaya Kaptan Hacı Hüseyin Paşa Çeşmesi

Sonraki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir