Edebi-Tarihi

Gelincik

0

Beklediğimiz son cemre de toprağa düştüğüne göre dikkatler göklerden inen rahmet ile birlikte, yerden çıkan nimetlere yönelmeye başlıyor. Bugünlerde boynu eğik yumurta şeklindeki çiçek kapsülleri ile yeryüzüne çıkmaya başlayan gelinciklerden söz edelim isterim bu yazıda. Bu kapsüller bahar aylarında sepalleri düşerek içerisindeki buruşuk taç yapraklarının genişlemesine izin verir. Yaprakları haricinde, tüylü yapısıyla dikkat çeker.

Bu bitkinin İngilizce ismi ise “Corn poppy”, mısır haşhaşına benzer bir anlam taşıyor. Haşhaş demişken, bizim gelincik, Haşhaşgiller (Papaveraceae) ailesine mensup ve latince ismi Papaver rhoeas. Bitkinin kırmızı yaprakları öksürük şuruplarının terkibine girer. Onun hem boyar madde özelliğinden hem de öksürük giderici etkisinden faydalanılır. Yine yapraklarındaki roadin adındaki bileşik bitkiye uyku verici ve sakinleştirici etkisini vermektedir.

Birinci Dünya Savaşı’nda Belçika’nın Falaman bölgesindeki tarlalarda dört yıl boyunca hiçbir ekin ekilmemesine ve toprakların kurşundan başka bir şeyle buluşmamasına rağmen, savaşın son bulmasıyla bölgenin yıllarca zarara uğramış topraklarında, kimsenin dikmediği kırmızı gelincik çiçekleri açmış, askerlerin dökülen kanlarını ve hüznü temsil ederek Flaman Destanı’na konu olmuştur gelincik.

Ne tatlı bir isim vermiş atalarımız bu çiçeğe, gelincik. Tahmin edeceğimiz üzere bu isim, çiçeğin taç yapraklarının geline benzetilmesiyle ilgili. Beyaz gelinlik modası başlamadan önce gelinler al fistan giyer, baba evinden ata bindirilerek alınır, böylece kalabalığın arasında bir bayrak misali parlarmış. Dikkat çeken bir husus da Dede Korkut Hikayeleri‘nde yer almakta. Türklerin Oğuz boyunun soy ve bereketini temsil eden Bamsı Beyrek ve Bânû Çiçek hikâyesinde bu bitkiye rastlıyoruz. Farsça bir kelime olan bânûnun dört anlamından birisi de gelindir. İsmi gelin çiçeği manasına gelen Bânû Çiçek’in baharda açan gelincik çiçeği ile kuvvetli bir bağı olduğundan söz edilir ve yemyeşil çayırın orta yerindeki kırmızı otağı da bu naif kırmızı çiçeğe benzetilir.

Gelincik çiçeğinin laleye benzetilmesi muhtemeldir. Bugün Lale olarak bildiğimiz, bahçe ve parkları süsleyen çiçek, soğanları topraklarımıza Avrupa’dan getirilen Hollanda lalesidir. Gelincik çiçeğine lâle-i nu’mân denilmekte olup, Arapçadaki adı ise şakayık-ı numânîyedir.

Üretimi yaygınlaşmadan önceki vakitlerde soğanlı lale daha çok saray bahçelerinde yetiştirilirmiş. Halk kültüründe gelincik “dağ lalesi” olarak yer etmiş ve lale denince akla gelincik gelirmiş. Belirtildiğine göre gelinciğe Orta Anadolu Bölgesi’nde, diğer çiçekleri kıskandırdığı için çanak çömlek çatlatan denirmiş. Saklambaç oyunundaki çanak çömlek patladı/çatladı söylemi gelinciğin çiçek açtığı anlamını da taşımaktadır.

Gelincik öyle pek de çiçek buketlerinde görebileceğimiz bir çiçek değil. Gelincik çiçeği, sanatçı John Ruskin’in de dediği gibi: Tüm tarla çiçeklerinin en şeffaf ve narini. Çiçeği koparmaya kalmadan yaprakları darmadağın oluveriyor. Şöyle bir baktığımızda koskoca ağaçlar, sayısız yırtıcı hayvanlar arasında kendisine bir yaşam biçilen birkaç yapraklı çiçek.

Hep bahsederiz ya, ağaçların ihtişamı, koruyucu ormanlar, doğanın gücü gibi büyük büyük kavramlar. Bir de gelincik ile ilişkilendirsek ya kendimizi. Gelinciği koparıp eve getirip vazoda onu seyredemezsiniz, bir demet yapıp sevdiğinize götüremezsiniz, kitabın arasında kurutacak olsanız nazlanıp yaprakları dağılıverir, kış için azık yapayım deseniz canı ne ki, topla topla birkaç fincanlık çay için toplamaya zahmet bile etmezsiniz belki.

Tıpkı içimizde bir yerde bu naifliğe ihtiyacı olan biz gibi. Bir ben vardır bende benden içeri. İşte gelincik, o içerdeki muhabbeti ve şefkati aldıkça beslenen bizden bir kısım sanki, dünyadakilere yönelik pek de bir iddiası olmayan. Belki o bize, şimdiye kadar kimseyi dokundurmadığımız gibi biz bile dokunmamışızdır. Çünkü o, müdahale etmekten ziyade muhabbet ve şefkatle gün yüzüne çıkan yönümüzdür, kim bilir. Böyle bir yöne hangimizin ihtiyacı yok ki kıymetli okur.

En Güzel Çocukluk

Önceki içerik

Çocuğun Modası

Sonraki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir