Kültürel

Hazreti Süleyman Camii

11

Diyarbakır’daki Hz. Süleyman Camii ülkemizdeki en eski camilerden biri. Nasiriyye Camii, Meşhed Camii, Murtaza Paşa Camii ve Kale Camii gibi isimlerle de bilinir.

Ülkemizde tek makamda en fazla sahabenin burada istirahat ettiği söylenir.
Caminin bulunduğu yer Diyarbakır’ın fethinin başladığı mevkidir. Hz. Ömer’in (r.a.) halifeliği döneminde vazife verdiği İyaz bin Ganem ve Halid bin Velid komutasında sekiz bin kişilik İslam ordusu Bizans imparatorluğu yönetimindeki Diyarbakır Kalesinin kuşatır. Muhasara beş ay sürer. Bütün çabalara rağmen Diyarbakır surları aşılamaz.

Bir ramazan gecesi bu aşılmaz surlarda bir gedik keşfedilir.  Bir gece önce rüyasında oğlunun şehit olacağını gören Halit bin Velid buna rağmen oğlu Süleyman (r.a.) ve yirmi yedi sahabeyi surlardan içeri girip kapıyı açmaları için gönderir. İçeri girmenin ölüm ve esaret anlamına geldiği aşikardır. Bakara Suresi 154. Ayet-i kerimede buyurulduğu üzere, “Allah yolunda  öldürülenler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz.” 

Hz. Süleyman (r.a.)  ve yirmi yedi sahabe karanlık geceyi şehadetleriyle aydınlatıp Diyarbakır Kalesi’ni fethetmenin yolunu açarlar.

Şehit düştükleri yere Nisanoğlu Ebu’l-Kasım tarafından 1150’lerde Selçuklu tarzında bir camii inşa edilir. Neredeyse 900 yıllık bir eser. Camii ve şehitlik Vali Silahtar Murtaza Paşa zamanında (1631-1633 ) esaslı bir onarım görmüş. Murtaza Paşa Camii adı külliyenin tamirini yaptıran Osmanlı paşasına hürmetten ileri geliyor. Tamamına yakını taştan yapılmış caminin avlusunda şadırvan, çeşme ve Diyarbakır Ulu Camii’de olduğu gibi kare şeklinde bir minare bulunuyor. Caminin iç kısmında mihrap nişi ve tavandaki kalem işi süslemeler göz alıcı. Dış cephedeki kitabe sülüs yazıyla nakşedilmiş, minare gövdesindeki kitabeye kıvrık dallarla hareket kazandırılmış.

Caminin altında sahabelerin defnedilmiş olduğu “meşhed” denilen şehitlik bulunmakta. Sandukaların üzerindeki işlemeli örtüler, nereden geldiği anlaşılmayan yeşil ışık,  ruhaniyeti yüksek bir makama geldiğimizi hatırlatıyor.
Eskiler bir beldeye gittiklerinde önce o şehirdeki velîlerin makamlarını ziyaret ederlermiş. Hz. Süleyman Camii’nin altında sırlanmış yirmi yedi sahabe de Diyarbakır’ın manevi sahipleri.

Bir gün Diyarbakır’a yolumuz düşerse Hazreti Süleyman Caminin serin taş duvarları arasında bir vakit namaza ve yüzlerce yıldır manevi varlıklarıyla bulundukları coğrafyayı şereflendiren ashab-ı kiramın nezdinde Efendimiz Hazret-i Muhammed’e (s.a.s.) muhabbetimizi tazelemeyi nasip etsin Rabbim.

Hayriye
Üniversite için geldiği İstanbul’da yaşaya kalan bir Sivaslı. Bir çift kirazın anneannesi. Hikaye anlatmayı, yazmayı, okumayı, gezmeyi sever.

    Anadolu ve Nergis

    Önceki içerik

    Allah Ve Kâinat

    Sonraki içerik

    11 Yorum

    1. Gitmek, görmek nasib olsun inşallah.

      1. Amin…

    2. 🌹💕

      1. 💐

    3. Allah gidip görebilmeyi nasip etsin İnşaAllah 🤲🏼🤲🏼

      1. Nasip olur inşallah…

    4. Amin. Nasib olsun inşallah. Kaleminize sağlık.

    5. Teşekkür ederim beğenmenize sevindim…

    6. Çok güzel anlatmışsınız , kaleminize sağlık

      1. Teşekkür ederim beğenmenize sevindim 💐

    7. Yeşil ışık aydınlatma değil mi yani o.O

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir