Sabah sabah burnuma nergis kokusu geldi.
Anadolu yadıma düşünce, yüreğimi tarifi olmayan bir nergis kokusu kaplar. Aman vermeyen dağlarında kekikler, safranlar, nergisler, karabaşlar… Bu kelimelerin manaları, lügatlerde dahi eksiktir. Çünkü özü Anadolu’da saklıdır. Çünkü bu kelimeler Anadolu’nun bağıdır, bostanıdır.
Edirne’den Hakkari’ye güneş kaç pencereden doğuyorsa orası Anadolu’dur. Her yol başında bağrı yanana su veren, ruhuna Fatiha ile ruh bulan, dertli bir çeşmedir Anadolu. En önemlisi de Anadolu; başı yaşmaklı, geniş sadırlı, elleri nasırlı, şalvarı yamalı, ayağı kara lastikli, elleri ardında bağlı, ne kadar zorluk çekmiş olursa olsun hem vakur hem de dağ gibi, yamalı şalvarının cebinden ve sinesinden herkese dağıtacak malı ve sevgisi olan bir kadındır.
Geçmişi ve geleceği hepsi bir safta. Bu topraklar şefkat pınarı analarla doludur. O analara sahip çıkmak her Anadolu evladının da borcudur.
Yazılar buram buram….
Resimlere biraz çalışmak mı gerek ne….
Teşekkür ediyorum.Çok haklısınız. Fazlaca çalışmak lazım 🙂
Resimde yazıda çok güzel olmuş kalemine sağlık ❤️🌹
teşekkür ediyorum 🙂
Çok güzel yazmışsınız. Yüreğinize sağlık.
Yüreğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş
Kaleminize yüreğinize saglik
Yüreğine sağlık cnm 🌹
anacığım aklıma geldi.
Emeğinize sağlık..nergisi anneciğim çok sever, ben de daha çok o sever diye severim☺