Yazar Sizler için The Truman Show ve The Terminal gibi popüler filmlerin senaryosunu kaleme alan Andrew Niccol’un 2011’de vizyona giren Zamana Karşı (In Time) isimli filmini seçtim. Filmde genetik müdahale ile insanoğlunun yaşlanma belirtilerinin 25 yaşında durduğu, zenginlerin sonsuza kadar yaşadığı, zamanın para birimi olarak da kullanıldığı bir dünya tasvir edilmiş. Film, zamanın hızla tükenen ve kıymeti bilinmesi gereken bir sermaye olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Cinsiyete, dile, dine, ırka, sosyo-ekonomik duruma bağlı olmadan insanlığa sunulmuş bir kaynak düşünelim. Depolama imkânı yok; durdurma, yavaşlatma, hızlandırma imkanı yok. Başlıktan da anlaşıldığı üzere zamandan bahsediyorum. İnsanoğlunun kontrolünde olmayan, kimine pişmanlık kimine ‘iyi ki’ getiren zaman. Bir insanın öleceğinin alameti doğmuş olmasıdır derler. Doğumla beraber geri sayım da işlemeye başlar, elindeki kısıtlı sermaye ile ecel vaktini bekleyen insan ise hazineden elinde ne kadar kaldı bilemez.
İnsan yeni başlangıçlar, tutulmak üzere verilecek yeni sözler için kendince belirlediği bazı özel zamanlara ihtiyaç duyabilir. Bayramlar, kıymetli günler, yeni yılın ilk günü, doğum günleri de böyledir. Bayramın gelişi ile yeni sözler vermeye veya evvelden verdiği sözleri tazelemeye niyetlenen insan “Ne oluyor da motivasyonum bu kadar kısa sürüyor, neden kendime verdiğim sözü bile tutamıyorum!?” diye düşünebilir. Gelin birlikte düşünelim. Hedeflerin gerçekçi olmaması, kişinin kapasitesini bilmeyişi, çevresel faktörler, beklentinin çok yüksek oluşu ve mükemmeliyetçilik işi bayağı zorlaştırırken bunların yanında karşımıza başka bir etken daha çıkıyor. Farkındalık, popüler adıyla mindfullnes.
Farkındalık, dikkatin anda yaşananlara odaklanmasını ve içsel deneyimlerin dinlemesini içerir. Yaşanmış olan geçmişe ve henüz gerçekleşmemiş olan geleceğe değil de şuanda yaşanmakta olan “an”a odaklanır. Farkındalığa ait “şimdi ve burada” parolasına an’da kalmaya gönüllü olmak da denebilir. Geçmiş geçmiş, gelecek henüz yaşanmamıştır, elde yalnızca bu an vardır. Bir işe başlamak için mükemmel şartlara değil, cesarete ihtiyaç vardır. Her erteleme hareketi ise hedeften bir adım uzaklaşmaktır.
Gelin, hicri yılbaşına kalan şu sayılı günlerde takkeyi önümüze koyup güzelce muhasebe yapalım. Sen güzel insan, ne zaman okuduysan bu satırları en uygun zaman şu an.
Güzel şairin dediği gibi,
Ne içindeyim zamanın ne büsbütün dışında
Unutmadan, Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
Ayşenurma Kıdemli Şehir İstanbul’dan bildirdi.
Yorumlar