Eğitim Tarihi: 21.12.2021
Eğitmen: Aslı Özçimi
Kendinizi “Annem gibi olmayacağım, çocuğumu çok farklı büyüteceğim, onun gibi yapmayacağım” derken, bir anda annenizin size kaldırdığı terliği kaldırmış, size sarf ettiği cümleleri sarf etmişken buldunuz mu hiç?
Böyle zamanlarda çocukken annemizden duymayı sevmediğimiz kelimeleri, çocuğumuza söyleyiveririz bir anda. Hatta maruz kalmaktan hoşlanmadığımız davranışları sergileyiveririz.
Kriz anlarında vereceğimiz doğru tepkiyi çoğu zaman kitaplardan öğrenemeyiz. Çocuğumuzla olan ilişkimiz bize özeldir. Herkesin kendi çocuğuna verdiği tepki o çocuğa ve o duruma özeldir. Özümsemediğimiz bir tepki verdiğimizde (diyelim duvarları, kanepeleri çiziyor bu durumdan nefret ediyoruz aslında ama anlayışlı anne olacağız diye bu durumu görmezden geliyoruz) çocuk bunu anlar.
Çünkü çocuklar bizim söylediklerimizden önce duygularımızı görürler. Onlar bizim gözümüzden, kaşımızdan, yüzümüzden, kalbimizden, aklımızdan geçenleri cümleye dökemeseler bile hal alarak anlarlar ve anladıklarını farklı yolla dile getirirler.
Burada önemli olan “Ben çocuğumla hangi duygumu sarmalıyım?” ya da “Bana verilen cocuk icimdeki cocuğun hangi duvgusunu iyileştiricek?” diye sorabilmektir.
Bazı kriz anlarında kendinizi anneniz, babanız gibi konuşurken ya da davranırken buluyor olmamız normaldir yani.
Peki bunu neden yaptığımızı biliyor musunuz?
Anne karnındaki bir çocuğun çevresel etkileşimi bu yolculuktan en az yedi yıl öncesine kadar gidiyor. Hatta yapılan çalışmalar gösteriyor ki bir hamile kaldığında aslında torunlarını da genetik olarak kendinde taşımaya başlıyor. İnanabiliyor musunuz? Anneanneniz annenize hamileyken siz de öncül yumurtalar olarak oradaydınız. Böylece üç nesil aynı anda aynı çevreyi paylaşmış oldunuz.
Bunu geçmişe ve geleceğe doğru düşündüğünüzde içinizde yıllardır çağlayan, iyi-kötü pek çok aktarımı barındıran bir nehir taşıdığınızı siz de göreceksiniz.
Çocuklar hem duygusal olarak hem de davranışsal olarak tertemiz doğarlar. Çocuğunuzun ani sinirlenmeleri oluyorsa, tolare edemediği şeyler varsa, inatçı davranıyorsa bunları aslında aktarım yoluyla öğrenmiştir.
Bu çocuk beni delirtiyor diye sinirlendiğiniz, ebeveynlerinizin istemediğiniz bir davranışını tekrar ettiğiniz anlarda durup bir düşünmenizi ve şunları sormanızı istiyoruz:
- Çocuğumun yaptığı bu hareket benim hangi duygumu incitti?
- Çocuk hangi duygu ihtiyacıma cevap vermiyor, hangi cevap verilmemiş duygumu hatırlatıyor ki ben bunu yapıyorum?
- Çocuk benim hangi özelliğimi iyileştirmek için bunu yapıyor olabilir?
Unutmayınız, biz iyileşeceğiz ki çocuğumuz da iyileşecek.
Yorumlar