Güncel

Okurken Çalışmak

8

Hayalini kurdunuz, arkadaşlarınızla ve ailenizle geçireceğiniz keyifli vakitlerden vazgeçtiniz, sabahlara kadar çalıştınız, stres altına girdiniz. Nihayet sınav günü geldi. Elinizden geleni yaptınız. Gelen sonuçlara göre hayat çizginizi şekillendirmeye devam edeceksiniz. Güzel bir gelecek için bir bedel ödediniz.

Geçen hafta Amerika’daki öğrenciler için bunun yeterli olmadığını konuşmuştuk. Onların bir de maddi bedel ödemesi gerekiyor ki eğitim hayatlarına devam edebilsinler.

Malum, orada üniversite okumak parayla. Büyük çoğunlukla bu parayı, bankadan kredi çekmek yoluyla öğrenciler kendileri ödüyorlar (bkz. “Üniversite Okumayana İş Miş Yok!”). Hayata borçla başlıyorlar yani. Amerika’daki iş imkanlarının ve bolluğunun verdiği rehavete kapılıp “Nasılsa okul bitince işim garanti.” de demiyorlar. Daha okurken çalışmaya başlıyorlar.

Öğrenciler genel olarak  yurtlarda kalıyor veya 3-4 kişi eve çıkıp paralarının hesabını tutuyorlar. Yanı sıra okul klüplerine katılıp, üniversitenin çeşitli etkinliklerinde sosyalleşiyorlar. Bütün bu borçlanma serüveninin temelinde eğitimin olduğunu düşünürsek tabii ki ders de çalışıyorlar. Boş vakitleri yok. Velhasılıkelam üniversite onlar için hayatlarının en aktif dönemi.

Bu aktiflik nasıl sağlanıyor derseniz, Amerika’daki üniversitelerde öğrenciler haftalık ders programlarını kendileri belirliyor. Hangi dersi hangi gün ve hangi saatte alacağına kendileri karar veriyor. Bu esneklik, vaktini organize ederken çok büyük kolaylık sağlıyor.

Peki bu aktifliğin sebebi hikmetini ne derseniz, cevap “Protestan ahlakı” şeklinde olacaktır. “Protestan ahlakı?” deyişinizi duyar gibiyim. Şöyle ki,  Protestanlarda çalışmak ibadet sayılıyor. Kendisi de Protestan olan yabancı bir hocamın sözlerini harfi harfine yazıyorum;  Allah’ın vaktini boşa harcayamazsın!

Biz bu şekilde banka kredisi ile okuyor olsak muhtemelen her şeyi bir kenara bırakır bir an evvel okulu bitirmeye odaklanırdık. Bana kalırsa bunun arkasındaki en belirgin sebep, birkaç işi bir arada yapamayacağımızı düşünmemiz. Oysa İslam medeniyet tarihi çok yönlü âlimlerle dolu. Bir yandan İslamî ilimleri derinlemesine öğrenip diğer yandan tıp, kimya, astronomi, fizik, matematik gibi farklı disiplinlerde de uzman olan âlimlerden söz ediyorum. Kendimize model alabileceğimiz böyle şahsiyetler var iken bizim bu ümitsizliğimizin, kendimize güvenmeyişimizin mantıklı bir açıklaması olabilir mi?

Ümitsizlik, güvenmemek demektir. Mü’min, Allah’a güvenenin adıdır. O zaman bir mü’min olarak bizim bütün işimiz Allah’a güvenip elimizden gelenin en iyisini yapmak değil mi?

Haftaya…

Bu çocuklar sahipsiz mi? Bütün yükün kendi omuzlarında olmasının sebebi hikmeti protestan ahlakından mı ibaret? Aileler neden destek olmuyor? Bu kendi başına bırakılmışlığın sonucu nedir?

B. Göksoy
Amerika'dan bildiriyor.

    Tevhide Gel Tevhide

    Önceki içerik

    Hazreti Süleyman Camii

    Sonraki içerik

    8 Yorum

    1. Müslümanlardan almışlar “protestan ahlakı” diye pazara çıkarmışlar anlaşılan.

      1. Tabiri caizse Müslümanlar olarak artık daha uyanık olmalıyız

    2. Cok guzel baglmissiniz. ayrica sadce durum tespiti yapmiyor bu yazilar.istifdemize sundugunuz icin tesekkurler.

      1. Rica ederim, bunlar bir bakışta görülen şeyler değil. Gözlemleyip üzerine düşündükçe insan bazı gerçeklerin farkına varıyor. Yazar burada diyor ki “ben de okuyucuya anlatma kaygısına girince madalyonun diğer yüzüne görebildim” sevgiler:)

    3. Gurbet de cabasıdır sanırım.

      1. Açıkçası “gurbet” kavramı nasıl bir anlam ifade ediyor, onlarda bir karşılığı var mı yazarınız da merak ediyor

    4. Sanırım bizim toplumsal egitim anlayışından bireysel eğitim anlayışına geri dönmemiz çok uzun bir yol.
      Amerika islam toplumuna ait herşeyi, doğudaki manevi kaynakları sömürerek kendisine mal etmek hususunda gayet başarılı oldu. Oysa biz öyle miyiz? Çıktığımız yumurtayı beğenmedik attık.
      Kaleminize kuvvet kardeşim.

      1. Atasını beğenmeyen çocuğun yaptığı şımarıklığı hatırlattı bu yorumunuz. Halbuki atası olmayanın attığı çamura inandık da çıktığımız yumurtayı beğenmez olduk. Trajikomik.

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir