Bir başkadır benim memleketim çünkü sıla-i rahîmim, anam babam, kardeşlerim, komşularım, arkadaşlarım, anılarım, devletim, milletim, dinim, ruhum! O benim her şeyim.
Yurtdışı mı? Amerika mı? Çok güzel. Bu dünya hayatını kusursuz yaşamanız için her şey var. Evinize on dakika mesafedeki markete gidiyorsunuz, otuz çeşit soğuk algınlığı destek gıdası, kırk çeşit evinizi tamir edebileceğiniz alet edevat… Tüketim çokluğundan kaynaklı bir çok alışveriş merkezinde aradığınız, aramadığınız, tahmin edemeyeceğiniz öyle çeşitli ve çok ürün var ki bir sıkıntı yaşadığınızda veya bir yerde bir sorun çıktığında bunu hemencecik kendiniz halledebiliyorsunuz.
Eyvallah da… baklava börek? Mantılar, dolmalar, sarmalar? Sucuk, pastırma? Arap veya Türk marketi bulursanız bu tarz şeyleri satın alabilirsiniz ama asla vatan toprağında yediğiniz tadı vermez. Çok net söylüyorum, yediğiniz yemekten, tatlıdan aldığınız tat, onun ne kadar profesyonelce yapıldığıyla alakalı değil. Yaşadığınız toplumun manevi havası, birlikte yediğiniz insanların verdiği enerji aslında aldığınız o lezzeti tamam eden. Bir misal vereyim siz düşünün. Bazen mahalle pastanesinden ucuza bir kutu baklava alır dost meclisine gidersiniz. O insanlarla yediğiniz baklava ne lezzetli, ne hoş gelir de tadını yıllarca unutamazsınız, damağınızda kalıverir.
Peki hastalandığınızda ne oluyor? (Malum pandemi dönemi herkese fizikî maskeleri taktırsa da bazı ülkelerin maskelerini indirdi.) Bu sorunun cevabı o canım Türkiyemizi beğenmeyenlerin suratına tokat gibi insin! Kendinizle baş başasınız. Al sana bireysellik. Korona olma ihtimalim var diye telefon açıyorsunuz sağlık merkezine, karşıdaki “Tamam evinizden dışarı çıkmayın.” diyor, bu kadar. Türkiye’de aynı endişeyle sağlık merkezinizi arıyorsunuz, “Tamam evinizden dışarı çıkmayın, BİZ EVİNİZE GELİYORUZ!” diyor canım ülkem.
Evet Türkiye güzellemesi yapıyorum, var mı! Siz de ülkenizden binlerce kilometre uzakta komşusuz, arkadaşsız, ailenizden uzak olun. Sonra bir telefon gelsin “Babana korona teşhisi kondu.” diye, o zaman tekrar konuşalım. Sadece babam değil, annem, canımdan can arkadaşım hepsine teşhis konmuş. Bet okyanus aşırı topraklarda sıkıntılara düşerken “Korkma diye ilk başta söylemedik, teşhis konulur konulmaz ilaçlarımız gönderildi, her gün her an arayıp sordular.” diye devam eden bir ses. En yakını, canları olan evlatları gün aşırı ararken devletin her gün arayıp kontrol etmesi… Canım vatanıma can kurban! Allah’ım sen bu güzel devletimizi bâki eyle, amin.
Haftaya…
Hastalık dedik, baklava börek dedik 🙂 Biraz da milliyetçilik yapalım da vatandaş ile vatansever farkı ortaya çıksın!
Amin Allah öyle muhafaza etsin ihsan etsin ki, iç dış düşman çatlasın
çok zor. Allah vatan hasreti çekene vuslat versin. vatanının için de ikilik çıkarana da hidayet.