Edebi-Tarihi

Bitkinin Ötesi

3

Tabiat ile insanın münasebetine en güzel örneklerden biridir belki de bitkiler. Benzerliğimiz derindendir bizim. Toprağa aşinalığımız bizi yoldaş, sırdaş yapmış; hemhal olmuşuz. Öyle ki yeme içmenin ötesinde üstümüze çatı, altımıza minder olur. Çocuğa salıncak, sobaya yakacak, hastaya şifa, dertliye deva vesilesi olur bitki. Dedelerimiz, ninelerimiz senenin mahsulünden tohumluk ayırıp bir sonraki sene dikmek için kaldırır. Verimkar ve  cömerttir bitkiler bu anlamda; bir mahsulden bazen sonraki senenin tüm tohumluğunu çıkarıverir karşımıza. Biz de kıymet bilir, gözümüz gibi bakmak isteriz bağ bostanımıza ve saksılardaki çiçeklerimize.

Yapılarında her birine ayrı ayrı bahşedilmiş, varlıkların şifasına vesile olan çeşitli maddeler, karışımlar vardır. Bunların bazıları biz insanoğluna bildirilmiştir. Bazılarını hala araştırmakta, bazılarına ise de idrakimizin ulaşamadığı noktada hayret ile bakakalmaktayız. İçerisindeki kuvvetli maddeyi çekip çıkardığımızda, bitkide fevkalade etki gösteren o maddenin birden zararlı hale dönüşüverdiğini görürüz. Sonraki yazılarımızda konuşuruz belki, adaçayı buna en güzel örneklerdendir.

Kokularından da ayrıca söz etmek yerinde olacaktır. Çünkü bir bitkinin o kuvvetli kokusunun içerisinde envâi çeşit madde ve gizem saklıdır. Ayrıca öyle kokulu olanları vardır ki her birini soluduğunda rayihası yüreğine iniverir insanın. Öylece durur orada. Ve ardından diğer hisler toplanıverir yanı başımıza. Huzur, ferahlık, güven dolar ciğerlerimize.

Onların bazıları belki de bize renkleriyle, kokularıyla bir hayret, sevdiklerimizi özleyiş, merak ve şükür için verilmiştir. Bazıları da içerisindeki etken maddeleriyle dertlere deva vesilesi olarak bizlere gönderilmiştir. Bilim de bunu göz ardı etmeyerek bitkileri, günümüzde kullandığımız birçok ilacın ilham kaynağı olarak inceler.

Hepimizin birçok hikayesi, bizi biz yapan özellikleri vardır ya işte her bitki de öyle biricik ve özeldir. Onların hayatlarına bakmak, onları izlemek ve onlara misafir olup yoldaş olmak bizlerde yeni kapıların açılmasına, yeni hissiyatların doğmasına vesile olabilir. Böylelikle bu nebâtât dediğimiz âlemin bizlere muhakkak ki bedensel ve ruhsal olarak birçok şifası olduğunu görebiliriz. Biz de buna binaen köşemizde bitkilerden konuşalım istedik.

Sizi, aynı gök kubbe altında gördüğümüz ilk yeşilliğe bakmaya, kokusunu alabiliyorsak nefesimizi sonuna kadar gönlümüze doldurmaya davet ediyorum. Ben de size eşlik ediyor olacağım. Şifa niyetine…

Yasin Suresi Bize Neler Anlatıyor?

Önceki içerik

Saâdet’in Kimyâsına, Satırlardan Sadırlara Yolculuk

Sonraki içerik

3 Yorum

  1. Çocukluğumda şifalı bitkiler kitabıyla gezerdim hep, bitkilerle aram iyi olmuştur yetiştirmek dışında.
    Bitki ruhu nedir diye araştırmıştım yakın bir zamanda da hayrete düşmüştüm. Ondaki ruhu biz yiyoruz galiba da bize can oluyor. Patatesten elde edilen enerji bir lambayı yakabiliyor çocuklar deney yapmışlardı orda görmüştüm ama insan binbir âlem olan bitkileri hakikatiyle anlayabiliyor mu?
    Sarı çiçeğe soru sorup cevap alabiliyor mu meselâ çok merak ediyorum.
    Kaleminize sağlık.🌹

  2. Ne güzel yorumlamışsınız. Emeğinize sağlık.

  3. Çiçeklerin manevi anlamları vardır deyip dururlar. Sarı gül şunu ifade eder, kırmızı lale bunu, leylak bilmem nelere nisbet eder Allah bilir.. hep merak etmişimdir. Bitkinin ötesi deyince aklıma bunlar geldi, merakla bekliyorum ☘️

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir