Anneanne ve babaannelerimizin moda sohbetleri ettiklerini duyduk mu hiç? Trend, çok satan, favori ürünler gibi kelimeler kullandıklarını? Hayır; çünkü eskiden bir kıyafet eskimeden yenisi alınmazdı. Üretim sınırlı olduğundan haliyle tüketim de yoktu. Böylelikle “yeni sezon” diye bir kavramı hiç duymamıştı zihinler.
Geçmiş dönemlerde sadece üst sınıf kendine özel kıyafet diktirebildiğinden terziler tanınmıyordu. “Modacı” kimliği kapitalizmin ortaya çıkması ile hayatımıza girdi. İhtiyaca gerek duymadan yeniye ve tüketime özendirme çalışmaları endüstriyel modayı oluşturunca seri üretim hızlandı. Tek tip giyim yaygınlaştı. İdeal vücut ölçüleri, beden numaraları ve trende uygun giyinme günlük yaşam felsefesi haline geldi.
Oysa moda toplumun bir yansımasıdır. Kültürel, coğrafi, etnik bir ışığıdır. Yaşadığınız iklimin, kültürün, inancın ve geleneğin göstergesidir. Tarihte büyük usta Mimar Sinan’ın eserlerinde kullanacağı malzemelerin; eserin inşa edeceği yöreye ait olması hususunda gösterdiği titizlik aslında giyimde de ihtiyaç duyulan bir durumdur.
Günümüz moda anlayışının yok ettiği yöresel farklılıklarımız aslında modada renk ve çeşitliliği sağlar. Her yörenin kendine ait dokuması, aksesuarı ve yine o yöreye ait giysi kalıpları olduğunu hiç düşündünüz mü? Mesela Karadeniz’in dik ve zorlu coğrafyasında her gün bahçede çalışan bir kadının ipekli kumaşlardan dikilmiş maksi eteklerle günlük yaşamda aktif olması mümkün mü? Yahut Güneydoğu Anadolu’nun soğuk kışında şile bezi elbiselerle dolaşıldığını? Normalde aklımıza dahi getirmediğimiz detayları gerçek hayata yerleştirdiğimizde şaşırabiliyoruz, bu normal.
16.yy.’dan beri Gaziantep’te dokunan kutnu bahsettiğim tüm bu zenginliklerin bir parçası. Atkısı pamuk, çözgüsü ipek olan bu kumaş nefes alabiliyor. Tam altı farklı aşamadan geçilerek üretilen kutnu, zanaatkârlık isteyen bir el sanatı ürünü. Osmanlı’da sarayda padişah kaftanlarında kullanıldığından “saray kumaşı” olarak da bilinir. Atlas kumaş tabirini büyüklerinizden duymuşsunuzdur; kutnu, desenli bir tür atlas kumaş olup tarihin ilk parlak yüzeyli dokumasıdır. Kayısı ağacı reçinesi kullanılarak dayanıklı olması sağlanan kutnu, dikine çizgili ve parlak renklidir. Gömlek, döpiyes, kaftan, gece kıyafeti, dekorasyon ve aksesuarda yıllardır kullanılıyor. 1957’de İngiliz Kraliyet ailesinin döşemelik ve perdelik için 2000 m sipariş verdiğini duyunca kutnunun tam bir saraylı olduğuna ikna olmamak imkânsız.
Onu günümüz modasına uyarlayıp hâlâ yaşatmak ise özel marifetler arasında. Bu marifetli ellerden birisi olan modacı Serap Pollard’ın ipek şifonla kombinlediği kutnu tasarımları Londra moda haftasında büyük beğeni toplamıştı. Yine Londra’ ya kutnuyu götürerek büyük beğeni alan tasarımcı Bora Aksu’nun hazırladığı koleksiyon her parçada ayrı hayran bıraktıran izler taşıdı. Kutnuyu günlük hayatımıza dahil etmemiz için çalışan tasarımcılardan biri de Ergin Eryetgin. Yakasız, manşetsiz, düğmesiz, cepsiz daha doğrusu hiçlik makamına ulaşmış gömlekler ürettiğini söyleyen tasarımcı; geleneklerine bağlı ama geleceğe dönük, duyarlı ve modern bir marka oluşturdu. Kendi adını taşıdığı markası “Gömlerg” ile ürünlerini bizlere sunuyor.
Gaziantep’in moda da ilham alınacak çok farklı bir ürün yelpazesinin olması gerçekten heyecan verici. Siz de kendi ruhunuzu yansıtmak, aynı zamanda özgün olmak istiyorsanız gardırobunuzda kutnuya yer verebilirsiniz. Bu tarz etnik kumaşlar tek başına kullanılabildiği gibi, modern parçalarla da kombinlenip yeni bir tarz yakalanabilir. Desendeki ana rengi baz alarak işe başlamak kolay olacaktır. Kutnu gömleği, kumaş rengine uyabilecek bir jean yahut desensiz bir etekle kullanıp benzersiz bir uyum yakalayabilirsiniz. Bu tarz renkli kumaşları her daim sade parçalarla birleştirerek zamansız kombinler oluşturabilirsiniz. Gardırobunuzun eskimeyen parçası siyah gömlek ve pantolonunu, cilt tonunuza uygun seçeceğiniz iddialı renkte kutnu bir ceketle tamamlayıp bir anda farklılık oluşturabilirsiniz. Unutmayın beyaz gömlekler her daim kurtarıcıdır, kutnuyu bu defa aksesuar olarak kullanmak seçenekleriniz arasında neden olmasın?
Moda her zaman içimizdeki seste…
Hic düşünmemiştim gercekten ne tatlı bi kalem ellerinize sağlık 😊
Moda ilgi alanım dahilinde olmamasına rağmen severek okudum, hemen her alanda yeniliklerle kültürümüzü birleştirmenin daha güzel olduğu kanaatinde biri olarak yazının sonunda verdiğiniz kombin fikirleri de ayrıca sevdim. Kaleminize sağlık. 🤩
Günümüz saraylısı olmak için haydi kutnu giymeye 😍