Kıtlık yıllarında, toprak susuzluktan çatlamışken, Ankara yakınlarındaki köylerden birinde Yunus adlı bir köylünün yâdına düşer Hacı Bektaş-ı Velî’den yardım istemek. Duyar hep büyüklerinden, köyün ileri gelenlerinden, “Gideni boş çevirmez, mutlaka yardım eder” diye. Evde yiyecek lokma ekmek, un öğütecek buğday yoktur. Karar verir, yola düşer. Eli boş gitmesin ister, kendi mücevherini taşıyıp götürdüğünü bilmeden, dağdan alıç toplar hediye etmek için. Erenler bilir gizliyi saklıyı. Yunus da bildiklerini bilir de, işte yine de alıç alır yanına, onu götürdüm sanır. Sultan Bektaş-ı Velî dergâhını ziyarete gittiğinde, alıcını hediye olarak verir, karşılığında buğday ister. Hazret, “Buğday yerine, himmet verelim ister misin?” diye sorar.
Yok, der Yunus, açlık zordur; ev halkı, köylü buğday bekler. “Himmet onları doyurmaz ki” der.
Pazarlık çetindir. “Peki, getirdiğin alıcın her tanesine on nefes verelim, ister misin?” diye sorar Sultan.
“Yok, ben buğday isterim, halkın doyması lazım” der Yunus.
“Tamam” der bu sefer Hacı Bektaş-ı Velî, “Bineği aldığınca buğday yükleyin ambardan.” Yunus buğdaya sevinir, alır dönüş yoluna gider. Lâkin bu hal Yunus’u düşündürür. Eli dolu dolu buğdayla dönerken büyüklerinin söylediklerinin doğruluğunu düşünür. Anlar hata ettiğini. Teklifi kabul etmediği için pişmandır, çabucak geri döner.
“Himmet erenler, himmet isterim” der. Fakat “Onun vakti geçti, senin (mücevher sandığının) kilidini açacak anahtar başkasına verildi; var git nasibini Tabduk Emre’den iste.” cevabını alır. Yunus vazgeçmez, Tabduk Emre dergâhında verilen himmet ile olur Yunus Emre.
Burada bahsi geçen “himmet” lafzı Arapça bir kelimedir ve kökü “hemm” kelimesidir. Hemm, “dert, tasa, gam, keder”, yani “kişinin ilgilendiği şey her ne ise onunla ilgili duyduğu endişeler, düşünceler ve ona verdiği ehemmiyyet” anlamındadır. Himmet, mühim, ehemmiyyet kelimelerinin hepsi aynı kökten türemiştir. “Ehemm” Arapça pek mühim demek olup, “ehemmiyet” pek mühim görülen anlamındadır. Bu bilgilerin ışığında Himmet, “manevi bütünlüğüyle, aklıyla, kalbiyle, ruhuyla arzu ettiğine yönelme, yürekten isteme, azim” anlamlarını ifade eder.
Cüneyd-i Bağdâdî himmet konusunda “Hemm ile bir an Allah’a yönelmen senin için her şeyden hayırlıdır.” buyurmuştur. Hemm ile bir işe başlayana, himmet ile yardım olunur.
Bu sırrı duyan kanı, ger aşık ise canı
Açıldı gevher kanı, alana haber etsin
Çün aşkın ola emelim, sürüle gönülden gamım
Vaslına eren bir dem, bin canı nisar etsin
İmdi ki Yunus kalmış Hazret’e yüzü kara
Bir nesnesi yok müflis, neyile bazar etsin
Yorumlar