Arapça “karra/durdu, karar kıldı” anlamına gelen fiil kökünden türemiştir. Belirlenmiş bir konuda kararlı olmak, verilen karar veya hüküm üzerinde sebat göstermek, vazgeçmemek anlamlarına gelmektedir. Bir kişi için kullanıldığı gibi, merkezinde insanların bulunduğu kurum, oluşum, devlet veya kuruluşlar için de kullanılır.
Misallerin en güzellerini getirdiği Kur’an-ı Kerîm’de Rabbimiz, kararlılık örneği olarak Hazreti Âsiye validemizi zikretmiştir. Hz. Âsiye validemiz Hz. Musa’yı (a.s.) nehirden aldığında, Firavun’un erkek çocuklarını öldürtme kararına rağmen, muhabbet duyduğu bu bebeği büyütmek istediğini korkmadan dile getirmişti. İstikrarında belki de ilk adımını orada atmıştı. Tâ ki son nefesine kadar da vazgeçmedi. Hz. Musa (a.s.) büyüdükten ve peygamberliğini ilan ettikten sonra da muhabbetle ona uydu. Gösterdiği istikrarla bu ona hiç zor gelmedi. Allah’ın varlığına ve bir olduğuna iman etti. Hz. Musa’nın (a.s.) O’nun peygamberi olduğuna inandı. İstikrarla kat ettiği yolunda, karşısına Firavun’un zulmü ve işkenceleri çıktı; sırf Hz. Musa’nın Rabbine iman ettiği için. Ama o vazgeçmedi. “Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını misal gösterdi. (O Firavun’un işkencesi sırasında:) “Ey Rabbim! Bana katında, cennetin içinde bir ev yap ve beni Firavun’dan ve onun (kötü) işinden kurtar. Hem de beni o zalimler topluluğundan selamete çıkar.” demişti. (Tahrim 66/11). Bu niyazı üzerine Allah (c.c.) onun ruhunu aldı, ki bu Firavun’un onun üzerine attırdığı kaya ona isabet etmeden önce oldu. Hz. Asiye validemizin imanda bu kararlılığı Peygamber Efendimizin (s.a.v.) de övgüsünü almasına vesile olmuştur. “Cennet kadınlarının en üstünleri Hatice Binti’l-Huveylid, Fatıma Binti Muhammed, Meryem Binti İmran, Firavun’nun Zevcesi Âsiye Binti Muzâhimdir.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned,c.1,s36 ; Hakim, Müstedrek, c 2, s, 594)
İstikrarlı damla mermeri deler hesabı.
Ne güzel söylediniz, aynen öyle 🤗 süreklilik olmazsa olmazımız 🌹