Karagöz Hacivat

Nerde o eski Ramazanlar diye başladı Karagöz. Sahi nerde o eski Ramazanlar? Söz ne zaman eski Ramazanlara gelse ortalığı bir toz bulutu alır kaldırır. Kahkahalar cinaslara, cinaslar hicive karışır. Mizah anlayışının pespayeliklere pirim vermediği zamanlara gidelim bugün. Estetiğin sadece çene gerdirme, dudak doldurma, detoks, botoks olmadığı zamanlara.

Karagöz: Huzur-ı hâzirân, cemiyyet-i irfân, vakt-i safayı merdân; lâindir, dinsizdir, münâfıktır şeytan; şeytana lânet, rahmâna hamd ü bigayet ve bizi seyredenlere sıhhatler dilerim.

Hacivat: Vay Karagöz’üm, kaşı karam, gözü karam. Benim iki gözüm merhaba!

Karagöz: Hoş geldin suda pişmiş balkabağı.

Hacivat: Başladın gene, Seni görünce şaşırdım.

Karagöz: Bursa trenini mi kaçırdın?

Hacivat: Aman Karagöz’üm ne zaman gittin Bursa’ya?

Karagöz: Kim didiklemiş tavuğu kümeste?

Hacivat: Ne tavuğu Karagöz’üm Ramazan-ı şerif gelmiş duydun mu?

Karagöz: İftara fırında tavuk mu pişmiş?

Hacivat: Oruç başına mı vurdu, şaşırdın mı?

Karagöz: Seni şimdi bir pataklarım. Kim kaşınmış görürsün.

Hacivat: Allah Allah Karagöz’üm, şaka mı yapıyorsun? Dalga mı geçiyorsun?

Karagöz: İkisi de değil.

Hacivat: Ramazandan haberin yok mu?

Karagöz: Var. Şimdi geçti yanımdan. Camiye gidiyormuş.

Hacivat: Komşunun oğlu Ramazan değil. Hani yılda bir kere geliyor ya!

Karagöz: Haaa… Gurbetçi Ramazan’ı diyorsun. Anasına mektup yazmış yaza gelecekmiş.

Hacivat: Ya Rabbi! Ramazan sabrı ver!

Karagöz: Seni gidi Köftehor seni… Sabri’nin ne işi varmış sandıkta?

Hacivat: Afyon Sandıklı’da ekmekçi Ramazan’ın yanına gitmiş.

Karagöz: Ayıp Ya Hu! Ramazan ayı gelmiş senin konuştuğun lakırdılara bak Hacı cav cav.

Hacivat: Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola.

Karagöz: Eh Hacivat bir dahaki oyunda yakan elime geçerse vay haline..

Renkli kostüm, tef velvelesi, nareke zırıltısı ve komik diyalogları ile Karagöz ve Hacivat’ın konuşmaları afedersiniz atışmaları uzar gider.

Geleneksel kültürümüzün Orta oyun ve meddahlık ile birlikte en önemli yapı taşıdır Karagöz. Aslında bir Halk tiyatrosu olan, Karagöz gölge oyunu usta çırak ilişkisi içinde yüzyıllardır devam etmektedir. Genelde Ramazan ve Çocuk eğlencesi olarak anlaşılsa da yetişkinleri de izlerken kendisine bağlamaktadır.

Dünyanın başka hiçbir kültüründe kadim kültürümüz ve medeniyetimizin inceliklerine rastlamak mümkün değildir. Bu değerlere dört elle sahip çıkmak ve yeni nesillere elimizden geldiğince aktarabilmek için çıktık yola. Bu maksatla siz değerli okuyucularımıza küçük bir kesit de biz sunduk.

Yıktık perdeyi eyledik viran. Her ne kadar kusur ettik ise affola. Okuyanlara neşe ola. Top patladı. Oruçlar kabul, Ramazan’ınız mübarek ola.
vay vay vay vay…