Doğal taşlar arasında ismi geçen kehribar (amber) diğer taşlardan farklı olarak organik bir maddedir ve fosilleşmiş ağaç reçinesinden meydana gelir. Dünyanın en değerli kehribar yatakları Baltık Denizi kıyılarıdır. Mücevher değeri en yüksek kehribarlar genelde bu bölgeden çıkartılır. Kehribar taşı birçok ülkede, farklı renk tonlarında bulunur. En sık rastlananları turuncu (portakal) ve sarı tonlarında olanlarıdır. Günümüzde maviden mora çeşitli renklerde olanlarına kolayca rastlansa da özellikle mavi kehribar taşı en nadir bulunan kehribar renkleri arasında yer almaktadır, dolayısıyla oldukça değerlidir.

MÖ 6-4. yy. Altın Kolye (Yunan)
Kehribar, rengi ve verdiği hissiyat dolayısıyla geçmişten bugüne en çok tercih edilen taşlar arasındadır. Kullanım alanı oldukça geniş olan bu değerli, doğal taş gram ile satılır. Hakiki kehribarların gram fiyatları hiç de ucuz değildir. Çok talep gören bir taş olması sebebiyle maalesef ki piyasada reçine veya petrol türevi plastik malzemeler kullanılarak en yaygın şekilde sahte üretimi yapılan taştır. Bugün gelinen şartlarda sahtesini gerçeğinden ayırt etmenin en güvenilir yöntemi laboratuvar analizleridir. Firmaların kendi verdiği fotokopi sertifikalar yahut tuzlu su, statik elektrik gibi basit deneyler taşın hakiki olduğunun göstergesi olmayabilir.
Bahsi geçen renklerin dışında kalan kehribarlar da genelde doğal kehribarların fırınlanarak renk değiştirmiş halleri olabileceği gibi sahte olma ihtimali de vardır. Yine içerisinde bolca hava kabarcıkları görünenleri de muhtemelen plastiktir.
Kehribarları içinde yer alan kalıntılara göre değerlendirecek olursak; içerisinde akrep, siyah karınca, kelebek, kertenkele gibi iri veya bütün olarak kalan canlılar taşın yüksek ihtimalle epoksi ve benzeri taklit malzemeden yapılmış ürün olduğunun göstergesidir diyebiliriz. Çünkü reçine içinde hapsolabilecek canlılar genelde sinek, karınca, örümcek gibi küçük canlılardır ve milyonlarca yıl fosilleşme süresi içerisinde gövdelerinin hiç bozulmadan bütün kalma ihtimalleri çok düşük bir ihtimaldir. Bu sebeple içerisinde minik hayvan fosilleri olan kehribarlar özellikle koleksiyoncular için vazgeçilmez parçalardır.

sinek fosilli kehribar taşı

canlı hayvan üzerine dökülmüş epoksi
Mücevher ve Süs Eşyası Olarak Kullanılan Kehribar Taşının Faydaları
Antik çağlarla ilgili kaynaklara baktığımızda kehribarın çeşitli hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak kullanıldığını görüyoruz.
Eski Roma İmparatorluğunun tiroid tedavisinde kehribar taşına yer verildiğini yine incelediğimiz kaynaklarda görmekteyiz.
Mısırlılar mumyalama işleminde bakteri üremesine karşı kurutma maddesi olarak kullanırken, Ortaçağda simyacılar bazı salgın hastalıkların ve sarılığın tedavisinde kehribar taşının faydalarından yararlanmışlardır.
Osmanlı döneminde padişahların özellikle tesbihlerde kehribar taşını seçmesinin bazı nedenleri vardır. Kehribarın elde tutulduğunda insan üzerindeki fazla elektriği giderdiği düşünülmektedir.
İbn-i Sina’nın kaynak eserlerinde rastladığımız macun şeklindeki ilaç karışımlarında ise özellikle kekemelik ve sarılık hastalığının tedavisinde kehribar (amber) tozunu kullanıldığını görmekteyiz. Avrupa’da halen alternatif ilaç mağazalarında kehribar ve kehribar tozu satışı devam etmektedir.
Günümüzde özellikle Orta Doğu ülkelerinde birçok değerli parfümde kullanılan kehribar, Uzakdoğu ülkelerinde yağ olarak ayurvedik denilen tedavi türünde kullanılıyor. 2019 yılında Macaristan, 2015 yılında ise Suudi Arabistan, Umman ve Hindistan’daki çeşitli üniversitelerde yapılan araştırmalar doğrultusunda kehribar yağının insan vücuduna çeşitli faydaları olduğu bilimsel olarak saptanmıştır. Uzmanlar bütün bu faydaların en önemli sebebinin taşın içerisinde bulunan süksinik asit olduğunu söylemiştir. Süksinik asit tabletleri eczanelerde halen satışı devam etmekte olan takviye ürünler arasındadır.
Bebeklerin diş çıkarma sürecinde de faydalanılan kehribarın, semptomları azalttığı ve salya akımını durdurduğu gözlemlenmiştir. Bugün neredeyse tüm dünyada sadece bu özelliği sebebiyle bile kullanımı yaygındır.
Kehribarın Temizlenmesi
Kehribar taşı (amber), yumuşak bir bez ile akan ılık su altında temizlenmeyi sever. Taş üzerine topladığı negatif enerjilerden bu şekilde temizlenebilir. Bunların yanı sıra tüm taşların temiz toprakta bir süre bekletilmesi de temizlik için etkili yöntemlerdendir.
Kehribar hakkında yazılacak epeyce bilgi olmasına rağmen şimdilik bu kadarla iktifa edelim değerli okurlar. Sizler de sayfamız aracılığıyla taşlarla ilgili soru veya deneyimlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle takipte kalın, hoşçakalın.
Kehribar esrarlı bir taş gibi gelmistir hep. Ne kadar güzel bilgiler paylastiniz. Yazılarınızdan ziyadesiyle istifade ediyoruz. Teşekkür ederim.
İstifade ediliyor olması memnun edici efendim. 🙂 Bendeniz de geri bildiriminiz için teşekkür ederim.