Eski denizcilerin bildiği bir bağ çeşidinin adıdır Mevlana Cevizi. Türk cevizi olarak da bilinir. Tek veya çifte gerdel düğümünün üstüne fener düğümünün sonuna bir halat sonu yapılır. Çifte gerdelin üzerine fener düğümü tamamlandıktan sonra kollar inceltilip halatın gövdesine sıkıştırılırsa düğümün nerede başlayıp nerede bittiği belli olmaz.
Halatların delikten kaçmasını engellemeye yarayan bu düğümü Mevlevi sarığına benzetenler adına Mevlana Cevizi demişler.
Hepimiz bildiği rivayettir:
Tanpınar bir gün hocasına sorar:
“Üstad, bu millet Viyana kapılarına nasıl gitti?”
Yahya Kemal cevaplar:
“Bulgur pilavı yiyerek ve Mesnevi okuyarak.”
İşte böyle. Halatın kaçmasına engel olan, nerde başlayıp nerede bittiği belli olmayan bir düğüm; insan kalmayı sağlayarak kıtalara yayılmış bir medeniyet.
Yorumlar