Günümüzde tüketim ve çeşitliliğin her geçen gün artmakta olduğunu çok rahat gözlemleyebiliyoruz. Birey olarak her birimizin tüketim konusunda bilgili olmamız gerektiğini düşünerek sizinle moda ile tüketim ilişkisine biraz değinelim istedim.
Allah (c.c.) tüm kainatı sürekli bir yenilenme döngüsü çerçevesinde yaratmıştır. Günler, mevsimler, iklimler, ağaçlar, çiçekler, bitkiler, hatta her birimizin duyguları bile sürekli bir yenilenme ve değişme döngüsü içerisindedir. Üzülürüz, mutlu oluruz, ağlarız, güleriz… Kısacası maddi ve manevi sürekli bir döngü vardır. Her şeyde olduğu gibi insanlar giyim konusunda da sürekli bir yeniliğe ihtiyaç duymuşlardır. Moda da bir stilden diğer bir stile döngülerle gerçekleşir. Bir stil düşüşe geçerken, diğer bir stil yükselişe geçer. Moda, doğası gereği daima yenilenen ve dinamik özellikte fakat bununla beraber geçmiş tarzların tekrarı ve revizesiyle aynıdır.
Modanın yayılmasında kadınlar, özellikle de gençler öncülük ederler. Gençlerin bir önceki nesilden farklılaşma, bağımsızlık kazanma istekleri moda stillerinin gelişmesi için çok önemli bir unsur oluşturmaktadır. Dünyaca ünlü markaların piyasadaki ürün çeşitliliğini sürekli artırmaları ve piyasadaki malların çok hızlı değişmesi, modanın tüketim üzerindeki etkisini çabuklaştırır ve bu hızlı değişim bireylerin daha çok sayıda malı daha kısa sürede tüketmesine sebep olur. Bu değişimi daha da hızlandırmak için daha geçici, atılabilir, değiştirilebilir parçalar üretilmektedir. Sürekli değişen ürünlerin tanıtımının yapılmasında birçok faktör vardır. Ürünler üretilir, moda ve reklam yoluyla kullanıcılara tanıtılır, sosyal kontrol mekanizmalarıyla bireylerin yeni modaya uymaları sağlanarak ürünlerin tüketimine teşvik edilir.
Medya yeniliği takip eden ve her yeniliği habere dönüştüren bir güç olarak modanın yayılmasında önemli bir araçtır. Vitrinler, önünden geçenleri kendisine çekerek, mağazada satılan ürünlerin fark edilmesini sağlamak, ilgiyi satış noktasına çekmek, potansiyel alıcının dikkatini çekerek içeriye girip bilgi almasını ve satın almak için ön istek oluşmasını sağlar. Vitrindeki ürünlerin sık aralıklarla yenilenmesinin sebebi de tüketimin sürekliliğini sağlamaktır. Ürünlerin bu kadar hızlı devridaim olması, gerçek ihtiyaç kavramının anlamını yitirmesine sebep olmaktadır. Moda, içten içe bizlere telkin edilen bu tüketim ideolojisiyle tüm sorunlarımızın çözülebileceğine, vaat ettiği mutluluk dünyasına götüreceğine dair sözler vermektedir.
Üretim ve tüketim çarkının sürekli işler halde olması için satın alma hevesinin kaybolmasına asla izin verilmez. Moda kavramıyla tüketim çekicilik vurgusu kazanır fakat birçok birey trend olması sebebiyle aynı ürünleri giymeye başladıktan sonra moda asıl amacından uzaklaşır ve yerini demodeliğe bırakır. Başlangıçta ayrıcalık olarak tercih edilen moda ürünler zamanla gözden düşer ve bireyler demode olan bu ürünleri yararlılıklarını kaybettiği için değil sırf moda olmaktan çıktıkları için elden çıkarmaya çalışır, yerine yenilerini koyar.
Trend olan kıyafetler tüketiciler için önemli bir sembolik tüketim alanını temsil eder, çünkü modanın oluşturduğu algı; giysiler içindeki insanın ne tür bir insan olduğu, statüsü, cinsel kimliği hakkında fikir vermesidir. Bu sebeple moda kavramına göre satın alınan sadece bir giysi değil aynı zamanda bir kimliktir. Yapılan giyim tercihleri, kişiler arası ilişkilerin başlangıcında önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü giyim, sözsüz iletişimin önemli öğelerinden biridir ve kişinin karşısındakiler tarafından nasıl algılanacağını belirleyen unsurlardan biridir.
Moda ile ilgili yapılan bir araştırmada, araştırmaya katılan kadınların çoğunluğu modanın bireyleri farklılaştırdığını, fiziksel ve ruhsal açıdan yenilik kattığını düşünürken; erkek katılımcıların büyük çoğunluğu ise modanın bireyleri farklılaştırmadığını, hatta tam tersine seri üretim ürünler sunarak herkesin aynı görüntüye sahip olmasına sebep olduğunu düşünmektedir.
Sonuç olarak moda kavramı; bireylerin ihtiyaçlarını kontrol altına alarak ve bu ihtiyaçların birer arzu nesnesi haline gelmesini sağlayarak, yapay gündemlerle bireylerin ilgisini çekmeyi başarıp, günümüz tüketim toplumunda kültür endüstrisinin karşı konulamaz bir gerçeği haline gelmiştir.
Yorumlar