Güncel

Pestisitler-I

0

Pestisitler genellikle tarım zararlılarından korunmak ve haşerelerden kurtulmak için kullanılan toksik maddelerdir. İlk bakışta kullanım açısından makul görünen pestisitler tarım ürünü tarafından absorbe edildikleri için insan vücuduna da taşınabilen zararlı kimyasalları oluşturması yönüyle kullanımında dikkatli olunması gereken maddelerdendir.

Tarım Kimyasalları İlaç mı Zehir mi?

Pestisitler kullanım alanlarına göre böcek öldürücü (insektisit), ot öldürücü (herbisit), mantar öldürücü (fungusit) veya kimyasal yapılarına göre organoklorlu, organofosfatlı, karbamatlı çeşitleri olan kimyasallardır. Pestisitlerin çeşitleri ve etkilerinin de incelendiği bir çalışmada konuyla ilgili olarak şu tespitlere yer veriliyor:

Dünya genelinde yaklaşık 1000 civarında, Türkiye’de ise geçici  izinlerle zaman zaman değişmekle beraber 340 civarında pestisit etken maddesi kullanılıyor. Pestisitlerin kendisi kadar metabolitleri de tehlike saçabiliyor. Bir pestisit molekülünün ısı, ışık, oksijen gibi etkenlerle bozunarak başka bir kimyasal forma dönüşmesi sonucunda açığa çıkan moleküle (dönüşüm ürününe) metabolit adı veriliyor. Metabolitler ana molekülden daha zehirli olabiliyor. Örneğin, 1970’li yıllarda kullanılması yasaklanan DDT zaman içinde DDE metabolitine dönüşüyor ve DDE molekülü DDT’den daha zehirli. DDT ve DDE kalıntılarına gıdalarda hâlâ rastlanıyor. Bunun yanında pestisitlerin ticari formülasyonları içinde yer alan ilave bazı kimyasal maddeler de toksik etkili olabiliyor.1

Pestisit Kullanımı Ne Durumda?

Bunu bir araştırma örneğiyle açıklamış olalım. 1970 yılında yasaklanan DDT yerine DDE kullanımına başlanmasından sonrada pestisit kullanımında yıllar içerisinde artış olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle 1979-2018 yılları arasında yaklaşık 40 yıl süre için ölçülen artış oranının %100’den fazla olmasında ise gıda üretimindeki artışın da etkisinin olabileceği düşünülebilir.

Pestisitlerin Zararları Nelerdir?

Kısa vadeli pestisit kullanımının tarımsal üretimde yaşanan sorunları çözmekte kolaylık sağladığı bilinmektedir. Ancak bu tür kimyasal kullanımının yaygınlaşması tarımsal ürünlere zarar veren ot ve böceklerin pestisitlere karşı direnç geliştirmesine neden olmaktadır. Bu durumu engellemek üzere pestisit kullanımının arttırılmasının önerilmesi ise tarım zararlıları sorunu derinleştirmekle beraber toprak ve su ekosistemine de olumsuz etki ederek bir çok çevresel soruna sebep olmaktadır. “Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1942 yılında %31 olan ürün kaybı, pestisit kullanımı 33 kat artış göstermesine rağmen 2011’de %37’ye yükseldi. Yine aynı dönemde böcek öldürücülerin kullanımında 10 kat artış olmasına rağmen böceklerden kaynaklanan kayıp %7’den %13’e çıktı.”2 Bu örnek bizlere kimyasal kullanımının kısa vadede haşeratı öldürmekle görünürde zirâî bir fayda sağlamasının yanında kimyasal etkiye maruz kalan canlılardaki direncin de arttığını ve sonuç olarak uzun vadede tarımsal ürün bazında da kaybın arttığını açıkça özetler niteliktedir.

Neler Yapılabilir?

Pestisit zararlarından kurtulmak; toprak ve su ekosistemini korumak için tüketicilerin de üreticilerin de yapabilecekleri birçok şey var. Gıda tercihlerimizi araştırarak yapabilir, çevre dostu ürünleri kullanabiliriz. Yapılan araştırmalarda bu tür kimyasalların toprağın yapısını bozmaları sebebiyle toprağın ekim dikime uygun olmayan araziye dönüştükleri görülür. Bu konuda yapılan bir araştırmada şu cümlelere yer verilmiştir: “Pestisitler, toprağı çeşitli derecelerde kirletiyor ve bozuyor. Çin’de, hükümet tarafından yayınlanan yeni araştırmalara göre, 26 milyon hektar tarım arazisi pestisitler ve diğer kirleticilerden kaynaklı orta ve üst düzeyde kontaminasyona (bulaşma) uğradı. Bu nedenle tarıma elverişli arazilerin %20’si, tarım yapılamaz hâle geldi.”3

Üreticilerin  pestisit kullanmadan yapabileceği, zararlılarla mücadele örnekleri var. Hem insan vücudu için zararlı maddelerden korunmak hem de ekosistemin devamlılığını sağlamak adına kimyasal içerikli tedbirlerden uzaklaşmak, doğal ve ekosisteme uyumlu zirâî mücadele biçimlerini keşfetmek zorundayız. Bunun insanın kendisine ve çevresine karşı göstereceği bir sorumluluk olduğunu bilmek bize ilk adımı atmak için yol gösterici olacaktır.

 

 

1. Bülent Şık / Oya Ayman – Zehirsiz Sofralar Tüketici Rehberi
2. Miller G.T. and Spoolman S., (2011). “Ch. 7. Food, Soil and Pest Management”. Sustaining the Earth (Tenth ed.). Pacific Grove, CA: Thompson Learning, Inc.
3. Caixin Online, “Çin’in Kusurlu Toprak Girişimi Bir Ödeme Planı Kapsamıyor”, 6 Ağustos 2016, bknz. http://english.caixin.com/2016-06-08/100952896.html

Zeynep Tanyeri
1979 senesinde Bingöl'de doğdu. Uzun yıllardır İstanbul'da yaşamakta evli ve iki çocuk annesidir. Üniversite eğitimini Çevre Mühendisliği bölümünde, Aksaray Üniversitesinde tamamladıktan sonra, Bahçeşehir Üniversitesinde Mühendislik Yönetimi üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Bazı özel eğitim kurumlarında, çevresel açıdan yaşam döngüsü değerlendirme ve post prodüksiyon eğitim sertifikaları aldı. Yaklaşık 15 senedir bir kamu kuruluşunda çevre yönetimi üzerine çalışmalar yürütmekte ve sıfır atık uygulama çalışmaları yapmaktadır. Ödüllü, bayat ekmeklerin değerlendirilmesi, kurumsal süreçlerin yaşam döngüsü değerlendirilmesi projelerinde çalıştı.

    Bir Harf Bir Nesil

    Önceki içerik

    Yorumlar

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir