Bugün, 24 Kasım’da, tam da yeri gelmişken, çok önemli bir diğer meslekten bahsetmek istiyorum. İnsan yetiştiren, nesil yetiştiren, anne babalıktan sonra belki en kutsal uğraş. Onlar nesillerin yetişmesindeki en büyük ve en temel tuğlaları yerleştirenler. İnsanlığın içine ahlak tohumları serpiyorlar; insana değer vermeyi, yalan söylememeyi, birbirine saygılı ve muhabbetli olmayı, güler yüzü, disiplini, çalışmayı öğretiyorlar. Halleriyle, tavırlarıyla bir nesle insan olmayı gösteriyorlar, en azından buna gayret ediyorlar. Hiçbir devlet, hiçbir kurum bunun maddi karşılığını verebilir mi?
Bir toplumun gelişme, eğitim ve ahlak seviyesi, o toplumda öğretmenlerin işini ne kadar iyi yaptığıyla alakalıdır. Herkesin ve her şeyin bireyselleştiği bu dünyada çok küçük yaştan itibaren öğretmenleriyle vakit geçirmeye başlıyor yeni neslin minik fertleri. Beraber ağlayıp beraber gülüyorlar, bir minik yavrunun düştüğünde yarasını ilk saran öğretmeni oluyor, ilk anne yazışına bile öğretmeni şahit oluyor, bir gencin ergenlik depresyonuyla en çok öğretmeni uğraşıyor, onun derdiyle dertleniyor. Kısacası öyle ya da böyle nesillerin ve milletlerin öğrenmesinin ilerlemesinin, gelişmesinin temelinde hep öğretmenler yer alıyor.
Öğretmenlik deyince tabii ki bu işi sadece öğretmenlik mesleğiyle sınırlandırmak haksızlık olur. İnsanlığın ilk öğretmeni olan ilk peygamber Hz. Adem’den (s.a.s) son peygamber olan Efendimiz Muhammed Mustafa’ya (s.a.s.) kadar gelmiş geçmiş tüm peygamberler bize ve tüm insanlığa yaratıcısını tanıtmış, O’nu nasıl seveceğimizi ve O’na nasıl ibadet edeceğimizi bize öğretmiş; nasıl insan gibi insan olacağımızı kendi yaşamlarıyla, ahlaklarıyla ve duruşlarıyla yaşayarak ve örnek olarak göstermişlerdir.
Daha sonra ilk öğretmenlerimiz olan anne babalarımız, dedelerimiz, ninelerimiz; bu gök kubbe altında yaşamış, yaşarken insanlığa ışık tutmuş, hala da eserleriyle, feyizleriyle, nesilleri aydınlatmaya devam eden hocalarımız… Hepsi bu kutsal mesleğin öncülerinden olarak insanlık tarihinde yerini almışlardır.
Bu vesileyle bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyerek, ilme ve ilmi öğretmeye bu kadar değer veren insanlığın tüm yıldızlarının; işini hakkıyla yapan, mesleğinin değerini ve kıymetini farkında olan tüm öğretmenlerin ve bütün hocalarımın gününü kutluyor, sadece kendilerinin değil, herkesin onların ne kadar önemli ve kutsal bir iş icra ettiklerinin farkında olması diliyorum.
Yorumlar