Güncel

Renklerin Gücü

2

Değerli okuyucularımız, yazın gelmesiyle birlikte bütün cemadat1, nebatat Allah (c.c.) tarafından sanki bir renk cümbüşü haline getirildi. Bunların renklendirilmesiyle her bahar ve yaz bizlerin de içinde çiçekler açıyor ve bu çiçekler kıyafetlerimize de yansıyor. Bu sebeple bu ayki yazımızda renkleri ve renklerin giyim tarzımıza, vücut yapılarımıza ve ruhsal durumlarımıza göre bizleri nasıl etkilediğini sizlerle paylaşmak istedim.

Bizler çevremizdeki her bir nesneyi ışık sayesinde görüp ayırt edebiliriz. Işığın nesnelere çarpıp oradan gözümüze yansıması sonucu gözümüzde renkler belirir. Ana renkler kırmızı, sarı ve mavidir. Bu renkler diğer renklerin karışımı ile elde edilemeyen renklerdir. Diğer tüm renkler ana renklerin karışımıyla oluşur, fakat siyah ve beyaz hariç. Her rengin içinde beyaz olmasından dolayı “beyaz” renkten sayılmaz. “Siyah” ise tüm renkleri içine çeker, emer. Yani renksizlik durumudur. Bu sebeple ikisi de renk değildir.

Moda ve giyimde renklerin rolü çok fazladır. Giyim alışverişlerinde tüketiciyi ilk anda etkileyen ve çeken şey renktir ve biz tercihlerimizi tesadüfler üzerine değil, kişiliğimiz ve bundan doğan ihtiyaçlar üzerine yaparız çünkü renk, hem iç dünyamızı hem de dış dünyamızı etkileyen ve yansıtan bir unsurdur. Örneğin; yeşil doğa renklerini çağrıştırdığı için insana iç huzur, sakinlik ve güven veren bir renktir. Yalnızca giyen kişiye değil çevresindeki insanlara da etki eder. En asil renklerden biri olan siyah ise hüzün, gizlilik, güç, şıklık ve zarafet uyandıran bir renktir. Siyah rengi tercih eden kişiler, insanlarla arasına mesafe koymaktan hoşlanır ve mükemmeliyetçilerdir. Beyaz ise saflığı, masumiyeti ve temizliği simgeler ve ışığı yansıtan bir renk olduğu için serin tutar. Bu sebeple yazın en çok tercih edilen renktir. Gri ise siyah ve beyazın birleşmesinden oluşur. Bu yüzden gri hem ciddiyeti hem asilliği ifade ettiği gibi sakinleştirici bir etkisi vardır.

Kişi vücut yapısını iyi tanımalı ve giydiği kıyafetin rengini ona göre seçmelidir. Giyilen kıyafetler renge bağlı olarak kişiyi olduğundan daha uzun, daha kısa, daha zayıf veya daha şişman gösterebilir. Yani doğru ve küçük renk dokunuşlarıyla herkes görüntüsünü olumlu yönde değiştirebilir, tercih edilen yanlış renkler de üzerimizde olumsuz etkiler oluşturabilir. Giyindiğimiz kıyafetin olduğumuzdan daha ince ve uzun göstermesi için giysideki renklerde bir bütünlük oluşturulmalı yani bölünme olmamalıdır. Bu bütünlüğü sağlamak için de ya tek renk tercih edilmeli ya da bir rengin açıklı koyulu tonları kullanılmalıdır. Kıyafet kombinimizde birden fazla renk tercih edersek göz bir renkten diğerine geçişte giysiyi ayrı parçalara böler ve bir bütünlük olarak algılamaz. Bu da kişiyi olduğundan daha kısa ve şişman gösterir. Çok uzun boylu bir kişi kendisini olduğundan daha kısa göstermek istiyorsa kıyafetinin üst veya alt parçasında parlak veya zıt renkler kullanarak kendisinin olduğundan daha kısa görünmesini sağlayabilir. Kilolu olan kişilerin de kırmızı, turuncu, sarı, pembe gibi renkleri tercih etmesi çok fazla önerilmez çünkü bu renkler kişiyi olduğundan daha kilolu gösterir. Aynı zamanda çok renkli ve karışık renkleri tercih etmek de kilolu görünmemize sebep olur. Yeşil, mavi, mor, lacivert, siyah ise kişiyi olduğundan daha zayıf gösteren renklerdir. Kıyafet seçimlerinde renkler bir denge içerisinde kullanıldığı zaman göze hitap eder. Örneğin; kıyafetimizde baskın tek bir renk olursa, kombinimizin diğer parçalarında veya kullandığımız aksesuarlarda baskın olan renge uyumlu olan daha hafif renkler kullanılmalıdır ve bir kombinde üçten fazla renk tercih edilmemelidir. Siyah, beyaz ve gri renkte kıyafetler her kişinin gardırobunda bulunması gereken renklerdir, çünkü bu üçü her renk ile kombinlenebilir.

Günümüzde özellikle psikoloji alanındaki uzmanlar ve diğer bilim insanları, renklerin bireylerin ruhsal durumları, psikolojileri ve kişilikleri üzerinde etkilerinin olduğunu belirtmekle birlikte bireylerin bazı tedavilerinde ve manen rahatlamalarında renklerin bir araç olarak kullanılabileceğini belirtmektedir. Bireyler kullandığı giysilerde renk tercihlerini kendi renk beğenisi, kültürü, yaşı, vücut yapısı, ten rengi veya moda gibi faktörlere göre yapmaktadır fakat, aslında renklerin psikolojik ve fizyolojik etkileri yadsınamayacak kadar çoktur. Bu konuda bireyler bilgilendirilebilir ve bu sayede insanların kendilerini daha rahat hissetmeleri sağlanabilir.

1.Cemadat kelimesi sözlükte cansız cisimler anlamında olup “donuk, hareketiz” manasına da gelmektedir. Dağlar, sular, toprak, madenler gibi mahlukat İslam literatüründe bu sıfatla nitelenmiştir. 

2 Yorum

  1. Çoook teşekkür ederiz değerli kardeşim renkler hakkında sayenizde edindiğimiz bilgiler çok güzel.Ben bir sınıf öğretmeniyim.O günkü giydiğim giysilerimdeki renkler beni ve etrafımı,öğrencilerimi çok etkilediğine bizzat şahit oluyorum

  2. Şahsen bende renklerin kendimizin ve çevremizdekilerin üzerinde bu kadar etkili olduğunu bilmiyordum. bu faydalı bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir