Şükür Elhamdülillah

M. Şefik Bey’in celi sülüs hattıyla yazmış olduğu “Elhamdülillahi alâ külli hâl” levhasındaki yazının güzelliğiyle birlikte, sol köşedeki imzaya da mest ü hayran olmamak elde değil, “Aşk olsun Şefik Bey” dedirtiyor insana. Ve bize bu duanın manasını kalben tasdik ettiriyor adeta, her halimiz için Allah’a hamdolsun.

Şefik Bey, aynı zamanda Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin talebelerindendir. Hocası kendisi için “Şefik, Allah beni sensiz cennete sokmasın.” dermiş. Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Sultan Abdülmecid’in ikinci imamlığına getirilince, yazı hocalığı yetkisini talebesi Şefik Bey’e bırakmış.

Şefik Bey, Abdülfettah Efendi ile beraber depremde hasar gören Bursa Ulu Camii’nin yazılarının tamir ve bakımı için vazifelendirilmişler, üç buçuk yıl Bursa’da kalıp onarımla birlikte yeni levhalar da yazmışlar. Şefik Bey, iki Kur’an-ı Kerim yazmıştır. İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıd Meydanı’na bakan giriş kapısı üzerindeki Daire-i Umûr-i Askeriyye yazısı ve iki tarafında bulunan Fetih suresindeki ayet-i kerimelerle birlikte Kudüs’te Kubbetü’s-Sahra’da çini üzerinde bulunan Yasin-i Şerif ve nice eserler bırakmıştır. Kabri, Beşiktaş’ta Yahya Efendi Türbesi’nin haziresindedir. Rabbim şefaatine nail eyleye.

Hadi gelin şimdi de yukarıdaki yazının İsmail Hakkı Bey tarafından yazılmışını da seyredelim, sonra da biraz manasına değinelim:

Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer’in h.1363 tarihli celi sülüs hattıyla yazmış olduğu “Elhamdülillahi Alâ Külli Hâl” levhası.

Bu aynı zamanda Efendimiz’in bizlere öğrettiği ve tavsiye buyurduğu bir duadır. Okunuşu ve manası tam haliyle şöyledir:

“Elhamdülillahi alâ külli hâl, (mâ)sival fiska ve’l küfra ve’d-dalâl” yani “Küfür ve dalaletten başka her türlü hal için Allah’a hamdolsun.”
Hatırımızda daha kolay kalması için şu okunuşuyla da tavsiye edilmiştir:
“Her hâlime elhamdülillah, günahlarıma değil!”

O halde biz de bunca güzelliklerin arasında bildiğimiz ve bilemediğimiz bütün nimetlere hamd edelim, “Şükür elhamdülillah” diyerek bu haftaki yazımızı tamamlayalım.