Yine Ama Yeni Bir “Üç Aylar”

Hayat veren su sirkülasyon olmazsa birkaç gün sonra yosun tutar, kapalı bir yerde kalırsa kokar. İnsan da bir bakıma su gibidir. İki dakika bile aklına gelen düşüncelerden uzak kalamaz, hep bir akış vardır. Hali iyi olan fakat daha iyiye gitmek için gayret etmeyen kişinin hali yosun tutan, kokan suyun haline benzer.

Akıp giden zamanda öğütülmemek; zamanın içerisinde Allah’ın, kulluğumuz için bahşettiği vakitleri idrak etmek; değerlendirmek; güzelliğe dönüştürebileceğimiz anları, demleri yakalamak için büyük bir fırsat olan yine ama yeni bir üç aylara girdiğimiz şu günler hepimize güzelliklere vesile olsun inşallah.

Suyun her akışta tazelenişi gibi bizler de tövbeyle, secdeyle, zikirle daima yenileniriz. Her yeni halimizle yeni bir namaz kılarız. Böylece yaratıcımıza karşı olan idrakimiz ve yakınlığımız da artar ki Kur’an-ı Kerim’de  “Secde et ve yaklaş.” (Alak, 96/19) buyurulmaktadır.

Allah Teâlâ bazı günleri, ayları, mekanları diğerlerine üstün kılmış; Recep, Şaban, Ramazan aylarını da kullarına ikram etmiştir. “O’nun ikramının nasıl olduğu insanın akıl  ve hayalinden bile geçmez çünkü insanın muhayyilesi kendi çapına göredir. Allah’ın ikramı; Allah’ın kudreti ölçüsünde, O’na lâyık olan şekliyle bir ikramdır.” buyuruyor Hz Mevlana. Yani, kul kendince bir adım attığında, ona Allah’lığıyla on adım yaklaşan bir Rabbimiz var.

Resulullah’a sahabeden birisi “Ya Resulallah halimin iyi mi kötü mü olduğunu anlayabilir miyim?” diye soruyor. Efendimiz (s.a.s.) “Anlarsın.” buyuruyor, “Allah’ın hoşnut ve razı olduğu şeyleri yapmaya isteğin varsa, bunlar sana tatlı geliyorsa sen iyi bir haldesin. Allah’ın haramlarına iştiyak duyuyorsan ya da iyi şeylere gitmeye soğuk ve uzak hissediyorsan halin iyi değil.”

Hz. Ali Efendimiz de buyuruyor ki: “Seni Allah’tan ne alıkoyuyorsa, senin dünyan odur.” Öyleyse kendi halimizi bir daha muhasebe edelim. Gafletten razı olmayalım. Tövbeyle ve muhabbetle niyetlerimizi tazeleyerek, birbirimize dua ederek girelim bu güzel günlere. Ve unutmayalım ki Allah Teâlâ insan sûretimizde kendi cevherini sakladığı gibi muhabbetini de ibadet ve tâatin zahirinin yani görünen kısmının içerisinde saklamıştır. İstiğfar ve salatü selamla dakk-ı bâb edelim, kapıyı çalalım. Hasbihalimizi yine Hz. Mevlana ile tamamlayalım:

“Niyaz okunu durmadan her tarafa at/ Umulur ki bir av vurursun”