Önceki yazımızda teknolojik aletlerin bizi nasıl anladığı ve sesli komutları nasıl gerçekleştirdiği üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda ise teknolojik aletlerin bizi görmesi ve tanıması üzerine konuşacağız. İnsan yüzü, parmak izi gibi her kişiye özel olduğu için biyometrik veriler arasında sayılıyor. Biyometri insan özellikleri ile ilgili vücut ölçüleri ve hesaplamalarıdır. Bu sebeple, her bireyin biyometrik ölçümü kendisine özeldir. Dolayısıyla kimlik belirleme işlemleri günümüzde kameralardan yüz tanıma sistemleri aracılığı ile gerçekleştirilmektedir.
Yüz tanıma sistemleri şu şekilde çalışır: Kameralar görüş açılarındaki alanı izler ve buradan topladığı verileri bilgisayarlara gönderir. Elde edilen çekimlerden hareketli varlıklar saptanarak farklı yüz görüntüleri kaydedilir. Yüz tanıma sistemleri, bir kişinin yüzüyle ilgili belirli, ayırt edici ayrıntıları seçmek için bilgisayar algoritmalarını kullanır. Gözler arasındaki mesafe veya çenenin şekli gibi bu ayrıntılar daha sonra matematiksel bir modele dönüştürülür ve bir yüz tanıma veritabanında toplanan diğer yüzlerin matematiksel modelleriyle karşılaştırılır. Eşleşme oranı ne kadar yüksekse karşılaştırılan yüzler birbirine o oranda benzerdir. Biz fark etmesek de yüz tanıma sistemlerinin günümüzde birçok kullanım alanı vardır.
Yüz tanıma sistemlerinin kullanıldığı 8 farklı alanı incelemeye ne dersiniz?
1) Havaalanları pasaport geçişleri: Çeşitli sebeplerle aranan kişilerin zaman zaman havayolunu kullanarak geçmeye çalıştıkları herkesçe malum. Fakat kaçmak eskisi kadar kolay değil çünkü yüz tanıma sistemleri sayesinde kaçakların tanınması -zamanında müdahale edilirse- oldukça kolay.
2) Polis merkezleri: Emniyet, canlı kameralar sayesinde polis ve/veya mahkemeler tarafından aranan suçluları takip eder. Bu sistem bir izleme listesi içerir ve canlı kameralarla tespit edilen kişi listesindekilerden birisiyle eşleşiyorsa polis suçluyu yakalamak üzere harekete geçer.
3) Telefon uygulamaları: Yüz tanıma sistemleri telefon açılırken kimlik doğrulama işlemlerinde kullanılır. Bunun yanında Facebook gibi şirketlerin fotoğraf etiketleme tarzındaki uygulamalarında da yüz tanıma sistemlerini kullandığı biliniyor. İlk uygulama güvenilirliğini artırmak için kullanılırken ikinci uygulama daha çok pazarlama için kullanılmaktadır.
4) Özel Alanlara Erişim: İşyerleri, hastaneler gibi organize çalışan kurumlar özel erişim ve kontrol gerektiren alanlara sahiptir. Bu tür kontrollü geçiş ve işlemlerin gerçekleştiği alanlarda geleneksel anahtar veya kart gibi yöntemler yerine yüz tanıma sistemi kullanılmaktadır.
5) Sağlık hizmeti: Yüz tanıma teknolojisi hastanın görünümünde değişikliklere neden olabilecek hastalıkları teşhis etmek için kullanılır. Yapılan araştırmalar makine öğrenimine dayalı gelişmiş yüz tanıma algoritmalarının Parkinson hastalığının teşhisinde daha fazla doğruluk sağladığını göstermiştir.
6) Kayıp kişilerin bulunması: Kaçırma, kadın ve çocuk ticareti mağdurları başta olmak üzere her yıl on binlerce insanın kaybolduğuna inanılıyor. Yüz tanıma bu insanların bulunmasında önemli rol oynayan sistemlerden birisi. Örneğin Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde polislerin yeni bir yüz tanıma sistemini başlattıktan sonraki 4 gün içinde, yaklaşık 3 bin kayıp çocuğun izini sürdüğü ifade edilmiştir.
7) Akıllı Pazarlama: Yüz tanıma teknolojisi, kişiselleştirilmiş müşteri hizmeti sağlamak için çeşitli şekillerde kullanılır. İşletmeler müşterilerinden fotoğraflı kimliklerini talep edebilir. Böylece müşteri satış mağazasını ziyaret ettiğinde onlara müşterinin zevklerine göre hizmet alternatifleri sunabilir; bunu pazarlama için kullanabilir veya tüketicilere hedefli reklamlar gönderebilir.
8) Bankalar: ATM’lerde yapılan hırsızlıkları önlemek amacıyla yüz tanıma sistemlerinin şifre ile giriş yapılan sisteme entegre edilmesi üzerine bir çalışma yapılmış ve başarılı bir şekilde çalıştığı görülmüştür. ATM sistemlerinin yüz tanıma işlemi ile kilitlerinin açılması uzak bir gelecek olarak görünmüyor.
Yüz tanıma sistemlerinin yararlarına rağmen etik kuralların ve kişisel mahremiyetin ne kadar göze alındığı tartışma konusu. Girdiğimiz kamu alanları veya özel kurumlarda isteğimiz dışında videomuzun çekilmesi maalesef artık olağan bir durum. Fakat bu görüntülerin ne zaman ve ne amaçla kullanıldığı hakkında gerçekte çok fazla bir bilgimiz yok.
Yorumlar