Yaradana Kurban Olmak

Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık
Anla ki, yok Allah’tan başkasına yakınlık… N.F.K

Yakınlık anlamında, Arapça kurb kökünden gelen kurban için bir dava uğruna feda edilen şey diyebiliriz kısaca. Hayvanın miracı yani rabbine yakınlığına vesile olan şey, bir müminin kursağından geçmekti. Bizim yakınlığımıza vesile ise “Allahu Ekber!” diyerek her şeyi elinin tersiyle itip bu dünyadan sıyrılabilmek olsa gerek. Hazret-i Pîr Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Mesnevî-i Manevî’sinde Dekuki kıssasının bir kesitinde müminin miracı buyrulan namazı ne güzel de anlatmış. Dekuki Hazretleri imamete geçer. Kıssada bahsi geçen yedi kişi de ona uyar. Sonra Dekuki Hazretleri tekbir getirir. O tekbirle beraber bakınız neler olur:

Çünki bâ tekbîrhâ makrun şüdend
Hemçü kurban ez cihan bîrun şüdend

Tekbir getirip yakınlaşınca, kurban gibi bu dünyadan sıyrıldılar.

Maʻni-î tekbîr înest ey emîm
K’ey Hudâ mâ pîş-î tü kurban şüdîm

Ey imam! Tekbirin manası, ya Rabbi biz senin huzurunda kurban olduk demektir.

Vakt-i zebhullâh ekber mîkünî
Hemçünin der zebh-i nefs-î küştenî

Kurban kestiğin vakit “Allahu Ekber!” diyorsun, işte nefsini kurban etmek de (tekbir getirip namaza durmak da) böyledir.

Ten çü İsmâil u can hemçün Halîl
Kêrd can tekbîr ber cism-î nebîl

(O esnada) Ten İsmail (a.s.), can da (ibrahim) Halil (a.s.) gibidir. Can, yüce beden üzerine (heva ve hevesten kesilsin diye) tekbir getirdi.

…

Hani yaşanmış bir hadise vardır; Şâh-ı Veli İmam-ı Hazret-i Ali Efendimiz’e (r.a.) saplanan oku acı hissetmesin diye namazda, Allah’a en yakın olduğu yer olan secdede çıkartırlar. Bizler de rabbe yakınlığa vesile bildiğimiz namaza, nefsimize saplanan heva ve heves oklarını çıkarabilme niyetiyle durabilsek şüphe yok ki acımız hafifleyecek belki de hiç duymayacağız, vesselam.