Kültürel

Zümrüt

2

Zümrüt, beril grubunun kıymetli bir mineralidir. İsmi eski Yunanca’da “yeşil” anlamına gelir.
Bir zümrüdün kalitesi, şeffaflığı ve renginden anlaşılabilir. Renk tonu ve şeffaflığı ne kadar yüksekse taşın mücevher kalitesi de o kadar yüksektir. Günümüzde zümrütler, mineralleri ve kimyasal yapıları bire bir taklit edilerek laboratuvar ortamında üretilebilmektedir. Bunun yanı sıra piyasada cam ve benzeri maddelerden üretilenleri de mevcuttur.

Zümrüt Taşının Sahtesini Gerçeğinden Ayırt Edilmesi

Bugün gelinen teknolojide bir taşın tamamen doğal olup olmadığını anlamanın yolu laboratuvar analizinden geçmektedir. Yine de sizlere burada birkaç basit ipucu vereceğim. Öncelikle zümrüt taşının kendine has olan doygun çimen yeşili (zümrüt yeşili) renginin, taşın her yerine eşit miktarda yayılmış olması aranılan bir özelliktir.

Topkapı Hançeri

Zümrüt taşının mercek altında görünümü soldan sağa laboratuvar – laboratuvar – hakiki kapanım

Zümrüt yapısı gereği çatlakları olan bir taştır. Taşı bir kuyumcu gözlüğü (lup) ile yakından incelediğinizde çatlaklı yapı daha net görünür. Bu da zümrüdü sahtesinden ayırt etmenin başka bir yoludur. Ancak zümrüt taşının mücevher değerini daha da yükseltmek için bu çatlaklar genelde yağ ile kapatılmaktadır. Çatlağı olmayan zümrüt çok çok nadir bulunabileceğinden, bir nebze çatlağı olması, taşın gerçek olması açısından daha güvenilirdir. Bahsi geçen çatlaklar, taşın içerisinde kırık gibi değil doğal çatlaklar olarak görünmelidir.

Hakiki zümrüt kesimi ne kadar iyi olursa olsun, pırıl pırıl parlamaz, daha çok opak bir görüntüye sahiptir. Güneş ışığı da dahil hiçbir ışıkta rengi değişmez. Bakıldığı zaman doğal yeşil rengi göze ve kalbe sükûnet verir.

Mücevher Olarak Kullanılan Zümrüt Taşının Farklı Kültürlerde Önemi Ve Faydaları

Zümrüt taşı mücevher olarak kullanılmasının yanı sıra farklı kültürlerde şifa amacıyla kullanılmış, dini ve gelenesel bir sembol de olmuştur.

Zümrüdün kalbe sükûnet veren eşsiz gür yeşilini seyretmek, çağlardan beri ruha ve göze şifa olmuştur. Roma İmparatoru Nero’nun görmesine yardımcı olması için bir zümrüt taşı kullandığı söylenmektedir. Dünyada dört kıymetli taş arasında yerini alan zümrüt taşının ismi, birçok medeniyetin gözde cevherleri arasında anılıyordu.

Yeşil rengin göz üzerindeki olumlu etkisini keşfeden araştırmacılardan sonra zümrüt taşının gözün ötesinde ruha ve zihne de iyi geldiği de keşfedilmiştir. Kunz George Frederick, zümrüt taşının 1915’te melankoli hastalığına karşı reçete edildiğini aktarır.

Modern botaniğin babası olarak bilinen Keşiş Albertus Magnus, zümrüt taşının hafızayı geliştirdiğini, konsantreyi arttırdığını ve ruhu dinginleştirdiğini kaydetmiştir.

Tarih boyunca çeşitli yazılı kaynaklarda zümrüdün kalp hastalıkları, diyabet, romatizma, karaciğer hastalıları, cilt hastalıkları, baş ağrısı, uykusuzluk, hemoroid gibi birçok hastalığa reçete edildiği belirtilmiştir.

Dünyadaki birçok kültürde zümrüt yeşili kalp çakrasının yeşil rengi ile ilişkilendirildiği için uyum, koşulsuz sevgi ve sadakatle de ilişkilidir. Tarihi süreçte, evlilik yüzüklerinin birçoğunda zümrüt taşının kullanılması da bundan olsa gerektir.

16. yüzyılda zümrütler, veba hastalığına ve zehirlenmelere karşı kullanılan toniklerin içerisine konulmuş. Agricola (1546) zümrüdün epilepsi hastalığını önlediğini düşünüyordu. O dönemde doktor Anselmus de Boodt yazdığı bir mineroloji metninde kolera, dizanteri ve zehirlenmeler için zümrüt tentürü (şeker kamışından yapılan alkolün sirke veya su ile karıştırılmasından elde edilen ürün) tarifi vermektedir.

Zümrüt ilk kez Mısırlılarda kısırlığa çare olarak kullanılmıştır. Sonraki devirlerde ise düşük yapmayı önlemek için hamile kadınların boyunlarına da takılmıştır. O dönemde taşın doğum esnasında anne adayının uyluk kemiğine bağlanması ile doğum sancılarını hafiflettiğine inanılıyordu.

Osmanlı döneminde yazılmış bir cevhernamede ise şu bilgiler yer almaktadır:
– Zümrüdü daima üzerinde taşıyan göz ağrısı çekmez, gözünün nuru ve ömrü artar.
– Yılan, akrep gibi ağusu olan hayvanlar bir kimseyi soksa iki kırat zümrüdü gül suyu ile ezip zehirlenen yere sürseler, hemen ağrısını teskin eder. Sirabi renklisini yılana gösterseler gözlerini kör eder.
– Mide hastalıklarına iyi gelir.
– Bir kimseye zehir içirseler zümrüd-i rummaniye ekşimiş deve sütü ile karıştırılıp içirilirse terleyip zehir damaktan çıkarak külliyen gider.

İkinci Abdülhamid tarafından kullanılan zümrüt taşlı mücevher

Dini Semboller Ve Zümrüt

İncil’de ismi yer alan zümrüdün Hristiyan geleneğinde manen dirilişi ve daha saf bir hayata doğuşu sembolize ettiği belirtilmiştir. Bu nedenle Ortaçağ’ da Hristiyan din adamları özellikle serçe parmaklarına taktıkları zümrüt yüzükleri ile bilinirmiş.

Müslümanlar tarafından ise yeşil renginden dolayı ayrı bir değer verilen zümrüt taşı gözü dinlendiren, kalbi ferahlatan, insan ruhunda olumlu hisler uyandıran bir taş olarak tanımlanmıştır.

Yeşil, Kuran-ı Kerim’deki bazı ayetlerde cennet elbiselerinin ve cennetin rengi olarak geçmektedir. Çeşitli rivayetlerde cennet saraylarının zümrütten yapıldığından bahsedilir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) hayattayken bazı durumlarda yeşil rengi tercih etmelerinden ve kabr-i saadetlerinin üzerine inşa edilmiş Yeşil Kubbe’yi (Kubbe-i Hadra) anımsatmasından dolayı olacak ki zümrüt, Müslümanlar arasında geçmişten bugüne sevilen bir taştır.

Hz. Mevlana Celaleddin Rumi Türbesi

Yeşil Kubbe’den bahsetmişken, yazımızı noktalamadan önce bir başka yeşil kubbe geliyor gönüllere. Şeb-i Arus’u yenice idrak ettiğimiz şu günlerde,

“Yaşadığım sürece Kur’an’ın kölesiyim
Muhammed Mustafa’nın yolunun ben tozuyum
Kim benden naklederse buna aykırı bir söz,
Ondan da o sözden de bilin şikayetçiyim.”
diye buyuran Hz. Pîr Mevlânâ Muhammed Celaleddin-i Rumi’nin (k.s.) Hakk’a vuslatının 748. yıldönümünü de anmadan geçmeyelim.

Gizlihazine

Doğru Duruş

Önceki içerik

Kompost (Toprak İyileştirici)

Sonraki içerik

2 Yorum

  1. Ne çok şifayı saklıyormuş yeşil örtüsünün altında

  2. Çok önemli bilgiler için çok teşekkür ederiz. İnsan taşların içindeki hakikati bilmiyormuş meğer . Bunca Bilgi kirliliği içinde bu özel bildiler için teşekkür ediyorum

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir