Bir fiilin bizde açığa çıkmasına odaklanmak içimizdeki uyanışların aşamalarına ilişkin bir farkına varışı beraberinde getirir. Bilincin derinliklerindeki bir fiili yapmaya dönük hareketlilik bizde eylem olarak açığa çıkmadıkça onlardan sorumlu tutulmayız. Ancak eylemlerimizi düşünmeye başladığımız zaman zihnimizin geri döneceği nokta bu başlangıçlardır.
Akaid kitaplarımızda istitâat konusu çerçevesinde havâtır kavramı üzerinden işlenmiş kelami ve tasavvufi bahisleri de hatırımızda tutarak konuya ilişkin kavrayışımızı genişletmeli, davranışlarımız üzerine farklı düşünme yollarının bulunduğunu görmeliyiz.
Her zamân der sîne nev’î ser koned
Gâh dîv u geh melek geh dâm u ded
Mevlânâ, Mesnevî
Göğüs yani kalpte, her zaman bir türlü huy baş gösterir. Bazen
şeytanlık, bazen meleklik, bazen tuzak ve canavarlık tabiatları zuhur eder.
Tâhiru’l-Mevlevî, Şerh-i Mesnevî
*Havâtır, “aklına gelmek, hatırlamak, içine doğmak” anlamındaki hutûr kökünden türeyen hâtır kelimesinin çoğulu olup insanın iradesi dışında zihnine gelen iyi veya kötü düşünceleri ifade etmektedir.
Yorumlar