Kendini ifade edebilmenin başka bir yoludur moda. Yaptığınız iş hayallerinizi çizip, üretip insanlara kıyafet satmaktan öte; kimlik oluşturmaktır. Uzaktan eğlenceli gelse de başarılı olmak için sınırsız sebat gerektiren bir iştir.
Bu işte kararlıysanız moda üzerinde kendimizi geliştirmek için kolları sıvayalım. Başarılı bir moda tasarımcısı olmak için resmi bir eğitim veya diplomaya ihtiyacınız yoktur. Ancak bu durum işi oldukça zorlaştırır. Moda tasarımı eğitimi teoriden ziyade uygulamalıdır. Bu yüzden el becerisi şart, baştan söyleyelim. Tasarımcılık iyi görmeyi gerektirir. Sürekli araştırmak, trendleri ve gündemi takip etmek, çevreyi gözlemlemek ve iyi bakmak önceliklerdendir. İşe odaklanıp kendinizi kaptırdığınızda zamanla dergilere, insanların üzerindeki kıyafetlere, hatta binalara, dekorasyona, abartmıyorum emin olun sofralara bile çok farklı bakarsınız. Hep söylerim, bu iş başınızı döndürür.
Moda çizimleri yapmaya başladıysanız bir yandan da kalıp çıkarabilmeye odaklanalım. Ne alakası var demeyin; çizdiğimiz her şeyin üretimi hususunda bilgi sahibi olmalıyız. Sözgelimi çizdiğim gömlek dikilebilir mi, yaka genişliği ne kadar olmalı gibi soruları yanıtlayabilmeliyiz. Ardından elbette ki dikiş geliyor. Büyük bir firmada çalışıyorsanız makineye oturup şakır şakır dikiş dikmeyeceksiniz belki ama çizdiğiniz gömleğin nasıl dikildiğini ve kaç kişinin elinden geçtiğini bilmemiz gerekiyor.
Bu aşamaya gelene kadar her şey tamamsa devam edelim: Tasarımlar kağıt üzerinde kalmayacağından başta kumaş bilgisi şart. Çizdiğim gömleğe nasıl bir kumaş gerekir, hangi mevsim için hazırlıyorum, maliyeti nedir gibi soruların muhatabı olacağımızı unutmamalıyız. Tekstilde kullanılan yan ürünler ve aksesuarları tanımak; aynı zamanda tedarikçileriyle bizzat görüşmek gerekecektir. Burada da iyi bir iletişim, pazarlama, yönetim ve liderlik becerilerini de araya sıkıştırmak lazım.
Kendi atölyenizi kurup kişiye özel tasarımlar sunmak niyetindeyseniz durum çok da değişmiyor. İnsanlar dikiş kalitenizin yanında sattığınız tarz için size gelecekler. Dünyaca ünlü tasarımcıların ürünlerini birebir kopyalamak yerine kendi çizginizi oluşturmakta ısrarcı olun. Büyük kolleksiyonlar yerine daha makul ama kalıcı ürünler tasarlayın. Farklılık, işlevsellik, şıklık ama kalıcılık ve pek tabi kalite ön planda olmalı.
Bugün yeni tanıştığımız birçok insanın kendini moda tasarımcısı olarak tanıttığını düşünürsek, bu sektörde işimiz biraz zor gibi görünebilir. Ancak ben zoru severim diyorsanız hiç durmayın derim. Zira gerçek kişilik sahibi ve gerçek ihtiyaca yönelik ürünler için stantlar bence oldukça boş görünüyor.
Okuması o kadar zevkli ki keşke biraz el becerisine sahip olsaydım diye geçiyor içimden 🤭