Son zamanlarda, organik ve sağlıklı ürünlere talebin artmasıyla market raflarındaki satışa sunulan sütlerde antibiyotiksiz süt etiketi aranır oldu.
Antibiyotikli sütün tüketimi, hassasiyeti olan insanlarda alerjik reaksiyonlara sebep olmaktadır. Genelde hafif seyreden bu rahatsızlıklara öncelikle penisilin sonrasında tetrasiklinler (antibiyotik türü) ve kloramfenikol (geniş bir yelpazedeki bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan bir antibiyotiktir.) neden olmaktadır. Yapılan bir araştırmada süt, et ve hayvansal ürünlerde rastlanan, yukarıda saydığımız antibiyotiklerin aplastik anemide (kemik iliğinin yeterince kan hücresi ve trombosit üretemediğinde meydana gelen kan hastalığıdır.) potansiyel bir faktör olduğu sonucuna varılmış. Ayrıca antibiyotik kalıntıları bağırsak florasının doğal halinin değişimine neden olurlar. Sütteki antibiyotik kalıntıları, fermente süt ürünleri üretiminde çeşitli zorluklara da sebebiyet vermektedir. Antibiyotikler -özellikle penisilin- süt asidi bakterilerinin oluşumuna engel olduğundan, süt ürünlerindeki gerekli ekşime oluşamamakta, böylelikle yoğurt oluşumunda, peynir olgunlaşmasında ve tereyağında aroma teşekkülü zarar görmüş olmaktadır.
Organik süt, sentetik kimyasal tarım ilaçları kullanmadan yetiştirilen yem bitkileriyle beslenen ve sentetik kimyasallar, hormonlar, GDO’lu ürünler kullanmadan hayvan refahı göz önünde bulundurarak yetiştirilen hayvanlardan üretilen süttür. Organik sütler pestisit kalıntıları taşımaz, aflatoksin ve mikotoksin gibi küfleri bulundurmaz, üretiminin hiçbir aşamasında GDO içermez, beslenme değerleri konvansiyonel sütlere göre daha yüksektir, toplam bakteri sayısı kanunla belirlenen sınırların bile çok altındadır, hayvan refahının ve koruyucu hekimliğin dikkate alındığı bir ortamda üretilir, organik sütler antibiyotik ve hormon içermez.1
Bu şartları sağlayan süt sağlıklı ve güvenilir bir üründür. Antibiyotiğin süte karışması, antibiyotiklerin, ineklerdeki hastalıkları tedavi etmek ve önlemek için geleneksel süt çiftçiliğinde uzun zamandır kullanılmasıyla, süt üretiminin arttırılması amacıyla antibiyotiklerin aşırı ve yanlış kullanımı sonucunda oluşmaktadır. Bu durumun giderek artan küresel bir sağlık endişesi olan antibiyotik direnci sebeplerinden olduğu için insan sağlığını olumsuz etkileyebileceği ifade edilmektedir. Antibiyotik dirençli bakteriler, yaygın enfeksiyonların tedavisini zorlaştırabilir ve bu da antibiyotik kalıntılarından arındırılmış süt ürünleri seçmeyi zorunlu hale getirir. 2019’da yapılan bir çalışma, antibiyotik direncinin doğrudan bir sonucu olarak yaklaşık 1,27 milyon ölümün kaydedildiğini gösteriyor ve bu sayı onlarca yıldır artış gösteriyor.2
Sütteki antibiyotik, sütün üretiminden teslimatına, tüm süreçlerinin test edilmesiyle tespit edilir. Sütün, satın alabileceğimiz güvenli gıda ürünlerinden biri olması için sıkı test standartlarının olması ve bu testleri geçebilmesi gerekmektedir. Bu testlere geçemeyen süt üreticilerine, finansal düzenleyici cezalar uygulanması gerekmektedir.
Yorumlar