Güncel

Antibiyotiksiz Süt

0

Son zamanlarda, organik ve sağlıklı  ürünlere talebin artmasıyla market raflarındaki satışa sunulan sütlerde antibiyotiksiz süt etiketi aranır oldu.

Antibiyotikli sütün tüketimi, hassasiyeti olan insanlarda alerjik reaksiyonlara sebep olmaktadır. Genelde hafif seyreden bu rahatsızlıklara öncelikle penisilin sonrasında tetrasiklinler (antibiyotik türü) ve kloramfenikol (geniş bir yelpazedeki bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan bir antibiyotiktir.) neden olmaktadır. Yapılan bir araştırmada süt, et ve hayvansal ürünlerde rastlanan, yukarıda saydığımız antibiyotiklerin aplastik anemide (kemik iliğinin yeterince kan hücresi ve trombosit üretemediğinde meydana gelen  kan hastalığıdır.) potansiyel bir faktör olduğu sonucuna varılmış. Ayrıca antibiyotik kalıntıları bağırsak florasının doğal halinin değişimine neden olurlar. Sütteki antibiyotik kalıntıları, fermente süt ürünleri üretiminde çeşitli zorluklara da  sebebiyet vermektedir. Antibiyotikler -özellikle penisilin- süt asidi bakterilerinin oluşumuna engel olduğundan, süt ürünlerindeki gerekli ekşime oluşamamakta, böylelikle yoğurt oluşumunda, peynir olgunlaşmasında ve tereyağında aroma teşekkülü zarar görmüş olmaktadır.

Organik süt, sentetik kimyasal tarım ilaçları kullanmadan yetiştirilen yem bitkileriyle beslenen ve sentetik kimyasallar, hormonlar, GDO’lu ürünler kullanmadan hayvan refahı göz önünde bulundurarak yetiştirilen hayvanlardan üretilen süttür. Organik sütler pestisit kalıntıları taşımaz, aflatoksin ve mikotoksin gibi küfleri bulundurmaz, üretiminin hiçbir aşamasında GDO içermez, beslenme değerleri konvansiyonel sütlere göre daha yüksektir, toplam bakteri sayısı kanunla belirlenen sınırların bile çok altındadır, hayvan refahının ve koruyucu hekimliğin dikkate alındığı bir ortamda üretilir, organik sütler antibiyotik ve hormon içermez.1

Bu şartları sağlayan süt sağlıklı ve güvenilir bir üründür. Antibiyotiğin süte karışması, antibiyotiklerin, ineklerdeki hastalıkları tedavi etmek ve önlemek için geleneksel süt çiftçiliğinde uzun zamandır kullanılmasıyla, süt üretiminin arttırılması amacıyla antibiyotiklerin aşırı ve yanlış kullanımı sonucunda oluşmaktadır. Bu durumun giderek artan küresel bir sağlık endişesi olan antibiyotik direnci sebeplerinden olduğu için insan sağlığını olumsuz etkileyebileceği ifade edilmektedir. Antibiyotik dirençli bakteriler, yaygın enfeksiyonların tedavisini zorlaştırabilir ve bu da antibiyotik kalıntılarından arındırılmış süt ürünleri seçmeyi zorunlu hale getirir. 2019’da yapılan bir çalışma, antibiyotik direncinin doğrudan bir sonucu olarak yaklaşık 1,27 milyon ölümün kaydedildiğini gösteriyor ve bu sayı onlarca yıldır artış gösteriyor.2

Sütteki antibiyotik, sütün üretiminden teslimatına, tüm süreçlerinin test edilmesiyle tespit edilir.  Sütün, satın alabileceğimiz güvenli gıda ürünlerinden biri olması için sıkı test standartlarının olması ve bu testleri geçebilmesi gerekmektedir. Bu testlere geçemeyen süt üreticilerine, finansal düzenleyici cezalar uygulanması gerekmektedir. 

Zeynep Tanyeri
1979 senesinde Bingöl'de doğdu. Uzun yıllardır İstanbul'da yaşamakta evli ve iki çocuk annesidir. Üniversite eğitimini Çevre Mühendisliği bölümünde, Aksaray Üniversitesinde tamamladıktan sonra, Bahçeşehir Üniversitesinde Mühendislik Yönetimi üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Bazı özel eğitim kurumlarında, çevresel açıdan yaşam döngüsü değerlendirme ve post prodüksiyon eğitim sertifikaları aldı. Yaklaşık 15 senedir bir kamu kuruluşunda çevre yönetimi üzerine çalışmalar yürütmekte ve sıfır atık uygulama çalışmaları yapmaktadır. Ödüllü, bayat ekmeklerin değerlendirilmesi, kurumsal süreçlerin yaşam döngüsü değerlendirilmesi projelerinde çalıştı.

    Emek Kıymetlidir!

    Önceki içerik

    Emeviyye Cami

    Sonraki içerik

    Yorumlar

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir