Dünya kurulalı beri, insanlar tarafından yapılan çok farklı işler, çok kıymetli meslekler olmuştur. Aslında emek harcanarak, hakkıyla yapılan her iş çok değerlidir fakat her şeyde olduğu gibi mesleklerin de bazıları, bazılarından daha kıymetlidir.
Çevremize şöyle bir baktığımızda görürüz ki etrafımızdaki her şey değerini insana yakınlık ve hizmet ölçüsü ile alır. Mesela bitkilerin en kıymetlileri insana en faydalı ve şifalı olanları, hayvanların en kıymetlileri insana en çok hizmet edenleri değil mi? Meslek olarak baktığımızda da durum pek değişmiyor. İnsana hizmet eden, insana şifa veren, insanı eğiten, kısacası merkezinde insan olan meslekler kıymet bakımından her zaman için diğerlerinden daha önde oluyor. Hatta bu meslekler için ‘kutsal’ tabiri layık görülüyor.
Bu şekilde bir başlangıç okuduğunuzda, bu yazıda bir meslek grubundan bahsedeceğimizi sandıysanız pek de yanılmış sayılmazsınız. Ben bugün bu yazıda dünyada meslek olarak kabul edilmeyen, çok ama çok zor olduğu halde maddi anlamda görünen bir karşılığı olmayan, kıymeti en az bilinen, dünyanın en muhabbetli ve önemli işinden bahsedeceğim.
Onlar iyi ise toplum iyi, onlar iyi ise milletler iyi, onlar iyi ise insanlık iyi, onlar iyi ise dünya iyi… Onlara diploma verilmiyor, maaş da verilmiyor hatta birçoğu başka bir işte daha çalışmıyorsa boş olarak görülüyor. Hiçbir şey yapmıyormuş gibi görünen bu güruh insanlığı inşa ediyor. Onların hiç boş saatleri yok aksine sabaha kadar uyumadıkları gece mesaileri var. Yıllık izinleri yok, hatta işten eve gelip işim bitti deyip bir dinlenme kahvesi içtikleri bir vakitleri bile olamıyor çoğu zaman. Birilerinin yardımı ve desteği olursa, kendilerine o kadarcık bir vakit ayırma imkanı bulsalar bile onda da yaptıkları işi kafalarından ve gönüllerinden atamıyorlar. Bedenleri dinleniyor görünse bile, zihinleri bir ömür hiç durmadan mesai yapıyor.
Kim bu gizli kahramanlar sizce? Eğer kıymet bilenlerdenseniz muhtemelen tahmin etmişsinizdir. Bizler, sizler veya sizlerin eşleri veya sizlerin bu dünyaya gelmenize vesile olanlar. İşte onlar bu hayattaki en zor işi yapanlar ve o işi ellerinden geldiğince iyi şekilde yapmaya çalışanlar, bir nesil yetiştirenler, insan yetiştirenler, insan gibi insan yetiştirmeye çalışanlar; insanlığa sevmeyi, hak yememeyi, başkalarına karşı muhabbetli olmayı, anlayışlı olmayı, ihtiyacı olana yetişmeyi, müşkülü olanın müşkülünü çözmeyi öğretenler, öğretmeye çalışanlar, bu yolda emek verenler.
Kendi evladını en iyi şekilde eğitmeye çalışanlar, bu yolda gayret edenler, fedakarlık edenler, dua edenler, insanlığı inşa etmenin tam da temelinde olduğunu fark edenler ve bunun derdini çekenler! İşte benim bu köşede bu yazıları yazmaktaki amacım, sizi anladığım, yaptığınız işin zorluğunu ve önemini bildiğim için sizlere karınca misali de olsa bir parça destek olabilmek.
Hiç haddim olmayarak girdiğim bu yolda, çocuk eğitimi gibi bu zorlu ve uzun yolculukta sizlere zerre kadar bir fayda sağlamış olabilirsem, kendimi bu hayatta bir işe yaramış hissedeceğim.
Önce kendi annem olmak üzere bütün annelere sonsuz muhabbetle, sonraki yazıda görüşmek üzere.
Yorumlar