Sümbül Sokak

Bir Varmış Bir Yokmuş

5

Bir varmış bir yokmuş,
Evvel zaman içinde, gül sümbül içinde

Zamanlardan bir zaman, yedi uyur misali karanlıkta duran yedi kalem varmış. Bir gün bir gece bir ışık uyanmış, tek tek kalemleri dolanmış. Ayaklanan kalemler her bir taşı ayrı yapılmış, her penceresi ayrı oyulmuş, her tuğlası ayrı konulmuş bir sokakta buluşmuşlar, işe koyulmuşlar.

Geceler günlere ulanmış, hazırlıklar tamamlanmış, sokağın köşelerinde çiçekler açmaya başlamış. Tatlı telaşlarla yoğrulmuş 40 yazı bir gece vakti gün yüzüne çıkıp okuruna kavuşmuş.

İşte o gün bu gün bizler de burada sizinleyiz sevgili okur. Dînî konulardan sanata, teknolojiden sağlığa, giyimden tarihe, çevreden psikolojiye bize ne lazımsa yeri geldikçe hepsini köşe başlarında konuşmaya, size duyurmaya gayret edeli tam bir yıl dolmak üzere. 40 yazı ile başladığımız serüvenimize halihazırda yayında bulunan 600 yazının yanı sıra, Mahfil ve Uçan Terlik eğitim programları da katılımcıları ile eşlik ediyor.

Başladığı mevsime tekrar ulaşmasıyla bir daireyi tamamlamış ve aynı zamanda başladığı noktaya göre belli bir tamlığı da beraberinde getirmiş olan sokağımızda ilk heyecanların yerini işi daha iyi yapmak telaşı almış durumda. Her insanın muhayyilesini az çok meşgul eden mebde’ (başlangıç) ve meâd (son, akıbet) sorgusu aslında bu sokak için de geçerli. Bu sebeple bizler de nasıl başlayıp nasıl devam ettiğimize ilişkin bir sorguyu daima beraberimizde tutuyoruz.

Zaman insandaki kavrayışın başını ve sonunu göstermesi yönüyle vazgeçilmezdir. Kimliğimize dair bir tefekkürü bizlere sunan mebde’ ve meâd düşüncesi, zaman kavramıyla anlamlı hale gelir. İnsanın niçin var olduğu, zaman ve bedenle mukayyed olduğu bu dünyada ne yapacağı, hayatı sonlandığında ne olacağı soruları kendi içinde bir zaman çarkı çevirir.

Bizler geçirdiğimiz bir yıl içinde, bu çarkın dişleri arasında kaybolmanın aksine vaktin bereketlenmesi için “iyiliğe nezaketin, bilgiye üslûbun, îmana muhabbetin, dindarlığa görgünün eşlik etmesini sağlayan birkaç cümle”yi sokağımıza harç edip sizlere sunmaya çalıştık. Çehremizdeki değişikliklere güzel bir mana kazandırma gayretinin yanı sıra yazılarımızda kendimizden, hayallerimizden izleri de görünür kılmış olduk. Maddenin mana ile yoğurulduğu ve bir manayı içerdikçe değerli olduğu malumunuz. Manayı taşıyan kelimeleri yoldaş edinmeye çalışan bizler, emeğimizi yazmaktan yana kullanalı beri sizinle de bir musafaha kurmuş olduk.

Bizi birbirimize bağlayan bu musafaha vesilesi ile bu âlemde ben ya da biz varız diyerek değil; biz ancak birbirimizle varız diyerek birleşebilmeyi umut ediyoruz. Nefeslerimiz sayımız nispetinde çok, gayretlerimiz iyilik ve güzelliği konuşmak adına tek. Ne demiş şâir,

Hevâ-yı Sünbülîsi feyz-i rahmetdir bu gülzârın
Vezândır sû-be-sû enfâs-ı kudsiyye nesîm-âsâ

Durur bu bâğ-ı aşkın servîsi zencîr ile beste
İder bir şemmesi böyle hezâr âzâdeyi şeydâ

Yolunu bir şekilde bu sokağa düşüren ve bize her an aynı güzel kokunun peşinde olduğumuzu hatırlatan her bir okurumuza müteşekkiriz.

365 gündür olduğu gibi,

Sokak‘ta buluşalım!

Psikologlar ve Fil

Önceki içerik

İşitmek, Duymak ve Dinlemek

Sonraki içerik

5 Yorum

  1. Bir yıldır düzenli olarak okuyorum yazılarınızı. Yorumlara olan ilginiz, konu seçimindeki hassasiyetiniz için teşekkür ederim ben de bir okur olarak. Yolunuz uzun olsun, nice yaşlar dilerim.

  2. Daim olsun. Sümbül sokak nice yüreklere, hayatlara dokunsun.

  3. Rabbim her kelimenize nefes üflesin.Asırlardır okunan eserler gibi tüm gözler okusun, bütün ruhlar neşvü nema bulsun.
    Eserleriniz; Kalem suresinde buyurulduğu gibi
    “Kaleme ve yazdıklarına yemin olsun ki…” ayetinin hissiyatı üzere olsun.
    Sevgiyle güzel insan!

  4. Bir aile olabilmek çok güzel 🙂

    1. Doldurmuş muyuz 365 günü. Şaka gibi. nice güzel yaşlara Sümbük Sokak ailesi 🙂

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir