Biyogaz

Biyogaz, organik maddenin karbondioksit ve metan gazına dönüşmesiyle oluşan yenilenebilir enerji kaynağıdır. Biyogaz elde ediniminde temel madde olarak bitkisel atıklar, hayvansal atıklar ve hayvan gübresi kullanılmaktadır.  Organik maddelerden hayvansal gübreler kullanımının verimli olması sebebiyle dünya genelinde en çok tercih edilen biyogaz kaynağıdır. Ayrıca, belediye atığı olarak nitelendirilen ticari, endüstriyel ve kurumsal atıklar ile  atık sahalarına gönderilen çöplerin, hayvansal ve bitkisel bazlı organik atık miktarının fazla olması durumunda bu atık sahalarında da biyogaz elde edilebilmektedir.

Biyogaz Nerelerde Kullanılır?

Biyogaz, doğrudan yakılarak ısı eldesinde, türbin yakıtı olarak elektrik eldesinde ve yakıt pillerinde kullanılabilmektedir. Atıktan elde edilmesi sebebiyle biyogaz, çevreci bir enerji kaynağı olarak nitelendirilir.

Biyogaz Nasıl Üretilir?

Gıda veya hayvan atıkları gibi organik maddeler, anaerobik sindirim adı verilen bir süreçte, oksijen yokluğunda mikroorganizmalar tarafından parçalandığında üretilir. İçerik olarak, metan ve karbondioksitten oluşur. Ayrıca az miktarda hidrojen sülfür, siloksanlar ve bir miktar nem ihtiva eder.

Dünyada Biyogaz Kullanımı Sıralaması

Tahmini 50 milyon hane ile en fazla biyogaz kullanan ülkeler arasında Çin’in başı çektiği tahmin edilmektedir. Kullanıcılar, çoğunlukla kırsal alanlardaki küçük ölçekli ev ve köy fabrikalarından oluşmaktadır. İngiltere’de faaliyette olan 100’den fazla biyogaz tesisi bulunurken, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2.000’in üzerinde biyogaz üreten tesis olduğu tahmin edilmektedir. 2017 verilerine göre, Türkiye’de elektrik enerji ihtiyacının yaklaşık % 0,7 gibi bir oranının, biyogaz tesislerinden elde edildiği saptanmıştır. Görülüyor ki her türlü organik malzeme bizim için çok değerli, atık haline gelse dahi. Doğru teknolojik yöntemlerle atık haline gelen bir malzemeden enerji elde edilebilmesi gayetle mümkün.

Günümüzde biyogaz denildiğinde akla gelen ilk konulardan biri de hayvanların gaz salınımlarından meydana geldiği iddia edilen iklim değişiklikleri konusu. Global gıda endüstrisinin hayvanların gaz salınımlarıyla ilgilenmelerinin iklim değişikliğinden ziyade onların insanların kontrol edilebilirliği istekleri ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Doğa kendini tamir eder, yeter ki onu olumsuzluğa götürecek dış bir müdahale olmasın. Hayvanlar da olumsuz bir müdahale yapmayacak kadar doğayla uyumlu varlıklar. Hal böyleyken hayvan yetiştiriciliğini, iklim değişikliğinin nedenleri arasına sokmak pek doğru olmasa gerek.