Her Şeyden Önce Peygamberin Nurunun Yaratılması
“Evvel andık onu kim evveldir ol
Evveline bulmadı hiç akl yol”
(Her şeyden önce O’nun adını andık.
Öyle ki O’nun her şeyden önce oluşu
aklın ötesindedir.)
“Evvelin evvelidir bî-güman
Âhirin hem âhiridir câvidan”
(Öncelikte evvelliğinin şüphesi olmadığı gibi
Dirilikte de sonsuzluğunun sonu yoktur.)
“Çünkü Hak evvelliğin bildik ayân
Dinle imdi kılayım sun’ın beyan”
(Allah’ın evvelliğini açıkça bildik madem
O halde dinle şimdi de O’nun yaratışını anlatayım.)
“Hak Teâlâ ne yarattı evvelâ
Cümle mahlukdan kim ol evvel ola”
(Allah Teâlâ evvela neyi yarattı;
Bütün yaratılmışlardan evvel yaratılan ne idi
onu anlatayım.)
Sevgili Efendimiz (s.a.s.) sözlerine, Allah’ın adını söyleyerek başlar ve yine O’nun ismini anarak konuşmasını tamamlardı. Az söz ile çok mana ifade edecek şekilde konuşurdu. Kıymetli bir sözünde “Bana cevâmi’ul kelîm (özlü sözler) verildi.” diye buyurmuştur. Bu denli veciz söz sanatı ile muhatabını hayran bırakır ve onu kendi iç dünyasında kalbî ve fikrî bir yolculuğa çıkarırdı. Bu durumu O’nun (s.a.s.) dostlarını çok sevindiren şu sözündeki bir müjdeyi hatırlatarak örneklendirelim:
“Kişi sevdiği ile beraberdir.” buyurur Peygamber Efendimiz (s.a.s.).
Baktığımızda belki üç kelimeden oluşan kısa bir cümle gibi görünür. Ancak bu söz, her yönüyle müjdeli bir sevgi fermanıdır.
Sevgide sevilen şeye doğru bir çekim vardır. Bu da bağlılığın gelişmesini sağlar. Sevgide cömert olmak insana çok şey kazandırır. Sevgi, adeta sonu gelmeyen, maliyeti ve vergisi olmayan ama değeri çok yüksek olan bir hazinedir. Bu hazineyi elde etmek ise kişinin iradesine bağlıdır. İnsan nasıl para kazanmak için çaba sarf etmeliyse sevgiyi arttırmak için de gayret göstermelidir. Sevgi, kuyudan çekilen bir su gibidir; kovayı sarkıtıp çekmeye gayret ettikçe su gelmeye devam edecektir. Kişinin sevdiği ile her an kalbî ve ruhî beraberlik yaşaması işte bu çabaya bağlıdır. Bu doğrultuda “Muhabbetin kantarı fedakarlıktır.” der büyüklerimiz. Sevgi, seviyorum diyerek bir kenara çekilmek değil; sevilenin rengine boyanmak, kokusuna bulanmak, haline bürünmektir. Her an sevilen için çabalamak, ve “o neyi nasıl severse öyle yapayım” diye yaşamakla zaten sevdiğimizle beraber olmuş oluruz. Birde bu beraberliğin ahiret boyutu vardır ki; bunun garantisini “El-Emin” olan Efendimiz (s.a.s.) bize vermektedir. Bu durum O’nun (s.a.s.) şu kıymetli sözüne de işaret etmektedir:
“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz ve nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz.”
Rabbimiz; Sevgili Efendimiz (s.a.s.) ile yaşamayı, O’nunla (s.a.s.) ölmeyi ve O’nunla (s.a.s.) dirilmeyi hak edecek bir gayret içinde olmamızı bize nasip etsin.
Bir de “Kişi sevdiği ile beraberdir” cümlesinin Arapçasındaki harf ve tonlama ahengi vardır ki, adeta harfler kol kola girmiş, şekil itibariyle de bir sevgi bağı oluşturmuşlardır. Bunu da sizler için buraya bırakmak isteriz. Şöyle ki:
اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ اَحَبَّ
el-Mer’u maa men ehabbe
Bütün bunlara ek olarak; coşkun manalar içeren bu sözün, Efendimiz’in (s.a.s.) mübarek fem-i saadetlerinden nasıl latif ve zarif bir tonlamayla izhar olduğunu düşünürsek, dostlarını neden bu kadar mutlu ettiğini âşikar bir şekilde anlayabiliriz. Kaldı ki günümüzde hâlâ bu sözün tesirini yaşayan âşıklar vardır. İşte o âşıklardan biri olan Süleyman Çelebi, Resûlullah’ın (s.a.s.) her halini nasıl giyindiğini bizlere “Vesiletü’n-necat”ındaki özlü sözleriyle göstermektedir.
“Evvel andık onu kim evveldir ol
Evveline bulmadı hiç akl yol”
“Evvelin evvelidir bî-güman
Âhirin hem âhiridir câvidan”
Süleyman Çelebi, ilmek ilmek itinayla işlediği bu kıymetli eserinde; “Evvel andık O’nu kim evveldir ol” beytiyle, “Tevhid Bahri”ne bir zincir çeker, muhatabının konudan uzaklaşmamasını, dikkatini toplamasını sağlayarak, buraya kadar ne anlattığını özetler. Bununla beraber; Allah Teâlâ’nın esmâü’l-hüsnası olarak bilinen 99 ism-i şerifinden “El-Evvel” ve “El-Âhir” isimlerine dikkat çekerken aynı zamanda, yapılan işlerimizden önce ve sonra yine Allah demenin kıymetinden bahseder. Psikolojide “Öncelik Etkisi” ve “Sonralık Etkisi” kavramları vardır. Öncelik Etkisi; İlk öğrenilen bilgilerin sonradan öğrenilenlere göre daha iyi hatırlanması; Sonralık Etkisi ise sonradan öğrenilen bilgilerin önceden öğrenilenlere göre daha iyi hatırlanmasıdır. Resûlullah Efendimiz (s.a.s.) gibi işlerimize başlarken ve bitirirken Allah’ı anmalı ve O’nu hatırlamalıyız ki Allah’ı hiç bir zaman unutmayalım ve sürekli Allah ile beraber olalım. Unutmayalım, “Kişi sevdiği ile beraberdir.”
“Çünkü Hak evvelliğin bildik ayân
Dinle imdi kılayım sun’ın beyan”
“Hak Teâla ne yarattı evvelâ
Cümle mahlukdan kim ol evvel ola”
Allah Teâlâ’nın her şeyden evvel var oluşuna akıl tek başına yol bulamayacağı için bize yardımcı olacağını işaret eder ve kendisini dinlememizi ister Süleyman Çelebi. İki insan arasında ki iletişim, konuşmakla değil dinlemekle olur. Dinleyen ve dinlenen aynı niyet doğrultusunda buluşursa mesele hedefine ulaşır. Nasıl ki her iki cihazın bağlantı ayarlarının birbirlerine tanımlanmış olması veri girişi için önemliyse aynı şekilde kalplerin de birbirlerine açık olması, bu bağlantıyı güvenli bir şekilde sağlamak bakımından önemlidir.
Bize gönlünün cevherlerini cömertçe sunmuş olan Süleyman Çelebi ile bağlantımızın güçlü olmasını ve Kâinatın Efendisi’yle (s.a.s.) her anımızda beraber olmayı ümit ediyoruz. Rabbimiz bu yakınlığı başarabilmemiz için bize yardım etsin. Âmin.
Yorumlar