Edebi-Tarihi

Dünya

0

Güneş sistemi adı verilen gök cisimleri topluluğundaki gezegenlerin içinde, Güneş’e en yakın üçüncü gezegene “Dünya” diyoruz. Tek doğal uydusu Ay olan, üzerinde hayat ve su barındırdığı bilinen tek astronomik cisim.

Dünya kelimesi, Arapça “denâ/yaklaştı” fiil kökünden ya da “dünv/yakın olma” sıfatından türetilen bir isim olarak dilimize girmiş. Bazen de insanların menfî davranışlarını görüp, bu davranışlar olsa olsa “alçaklık” olur diyerek, “denaet/alçak(lık)” ile özdeşleştirip “denî/alçak” anlamında “Dünya” denildiği de söylenir.

Dünya’nın evrendeki yeri, bilim adamları tarafından, yıldızların çok yoğun olduğu gök ada merkezlerinden oldukça uzakta tespit edilmiş. Bu bilgi, şu anlama geliyormuş; kuyruklu yıldızlar ve gök cisimleri dünyanın çok uzağından geçip gidiyorlarmış ve bu eğer öyle olmasaymış dünya çoktan yok olurmuş. Pek güzel bir haber! Ama evrende yoğun gök ada merkezlerinden uzakta bir güneş sisteminde yer alan, adı “en yakın” anlamına gelen “Dünya” nereden, kimden aşağıda ve kime, nereye yakın?

Hani mağfiret bahsinde Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet ile gelen hadis-i kudsîyi paylaşmıştık sizlerle; “Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ, her gece, gecenin son üçte biri kaldığında dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve şöyle buyurur: “Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim! Benden isteyen yok mu, ona (dilediğini) vereyim! Benden mağfiret isteyen yok mu, onu bağışlayayım!”  

Mevlânâ Celâleddîn Rumî’nin Mesnevî’sinde de söylediği gibi;

“Bütün padişahlar, kendilerinden aşağıdakilere alçalırlar”

Mekandan münezzeh olan Rabbimiz, dünya semasına her gece tenezzül ettiğini, rahmet nazarı ile baktığını, dualarımızı kabul etmek ve mağfirette bulunmak için de her gecede özel bir vakit seçtiğini söylüyor; adetâ daha fazla yakınlaşmamız için bize fırsat sunuyor. O zaman, dünya ve üzerindeki bizler, hem O’na çok yakınız hem de aşağıda duruyoruz.

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan

Önceki içerik

Gönül Orucu-I

Sonraki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla Edebi-Tarihi

Boyalı Kuş

Her yer bembeyaz. Beyaz her şey. Kuş da öyle. Beyaz, bembeyaz…Tüyleri yumuşacık. İpekten daha yumuşak. Beyaz kuş, ...

Kızıl Turâb

O günden sonra reyhan kokusu da değişti.  Çok suladık diplerini. Çapaladık.  Hiç eskisi gibi kokmadı reyhanlar. Çok ...