Dünyada bir milyardan fazla insanın temiz içme suyu bulma konusunda sıkıntı çektiği söyleniyor. Bu sayının önümüzdeki yıllarda artması beklenirken, içinde bulunduğumuz mevcut durum tatlı su kaynaklarının korunması gerekliliğini göstermektedir. Bu yüzden sağlıklı ve temiz içme suyunun hesaplı yollardan elde edilmesini sağlayan çözümlerin üretilmesi çok önemli.
DSİ (Devlet Su İşleri) verilerine göre ülkemizde 2000 yılında kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 1.652 m3 iken 2020 yılına gelindiğinde bu miktar 1.346 m3 olmuş. Türkiye, kişi başına kullanılabilir su potansiyeline bakıldığında su sıkıntısı yaşama ihtimali olan ülkeler arasında yer alıyor. Bu nedenle suyun tasarruflu ve optimum bir şekilde kullanılması önem arz ediyor.
Temiz su eldesinde yeni bir teknik, Lozan Federal Politeknik Üniversitesi’nden László Forró tarafından geliştirilmiş. Bu teknolojide Titan dioksit nano teller ve karbon nano tüplerle kombine edilen ve güneş enerjisiyle çalışan yeni bir su filtresi oluşturulmuş.
“Bunun temelinde yatan fikir, filtreye yansıyan morötesi ışınların, reaktif oksijen türleri (ROS) olarak tanımlanan molekül gruplarını üretmesine dayanıyor. Hidrojen peroksit (H2O2), hidroksit (OH) ve oksijen (O2) içeren bu moleküller, güçlü patojen öldürücüleri olarak kabul edilir. Bilim insanları yeni filtreyi E.coli bakterisiyle test ettiler. Fakat filtre Campylobacter jejuni (gelişmiş ülkelerde yaygın olan bir ishal patojeni), Giarda lamblia (bağırsak enfeksiyonuna yol açan bir patojen), Salmonella, Cryptosporidium (ishal), Hepatit A virüsü ve Legionella pneumophila (Lejyoner hastalığı) gibi hastalık etkenlerine karşı da etkili.” Cihaz, sudaki tüm patojenleri temizleme konusunda çok başarılı olmuş. Hatta pestisitler, ilaç kalıntıları, kozmetikler gibi mikro kirleticilerin giderilmesinde de umut verici sonuçlar vermiş.
Bildiğiniz gibi teknoloji toplumun yapısını, ekonomiyi ve çevreyi yeniden şekillendirmekte. Şekillendirirken birçok çevresel ve sosyal soruna neden olduğu bir gerçek ancak teknolojinin kendisi bu bozulmanın çözülmesine de anahtar olabilecek potansiyeli taşımaktadır. Bunu yukarıda anlattığımız gelişmiş su filtresi çalışması ile de hissettirdi.
Enerji olarak sadece güneş ışığına ihtiyaç duyan filtre çok umut verici bir teknolojik gelişme. Umarız temiz suya ulaşabilmek için çözüm alternatifleri geliştirecek bir teknolojinin sürekliliği sağlanabilir. Şunu da unutmamak gerek, doğa bizim evimiz. Buradaki sorun ve çözümler insan ile çeşitleniyor. Doğadaki kaynakları kullanabiliyor oluşumuz bizi savurganlığa ve kötü kullanıma itmemeli. Çünkü bu, süreç içerisinde telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açabilir.
Morötesi ışın deyince filtrenin güvenliliği konusunda insanın kafası karışıyor…