Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Çok şükür kıymetli zamanlara erişiyoruz. Vakit zaten kıymetli, onda tamamız. Lakin bazı zamanlar, bazı günler ve geceler yaratıcının kıymet atfetmesiyle daha farklı anlam kazanıyor. Bir şey düşün, 90’larda çocuklar çikilop alınca bulduğu tek harçlığıyla, o başka tatlı olurdu hani. Sonra paralı olunca alabileceği onca şey varken gider yine onu alır. Hatırası var, ayrı bir önem verilmiş. Bir tadı hatırlatıyor sana. Şimdi üç aylar gelmiş hoş gelmiş. E bi’ hazırlık yapmak lazım. Küçükken elinden tutulup bazen gönüllü bazen cebren ve hileyle götürüldüğün o güllü yasinli Kur’an meclislerinde verilen bir güllü lokum damağına yapışıp, hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide nefessiz kalırken “el-Fatiha” duyulur, salavatlar eşliğinde o bir bardak su imdadına yetişirdi, hatırla. İşte vakit, o vakit. Lokum falan yok şimdi, meclis falan da yok belki, durumlar malum. Ama bir güllü yasin meclisi niyetine okumak Kur’an’dan ve dinlemek kendini, o tadı hissetmek, tam boğulacağın yerde estağfirullah deyip o suyu içmek hala senin elinde.
Olmayan lokumun damağımdaki yapışkanlığını hissettirdi..
unutmustuk güllü yasinleri ne güzel oldu hatirlamak.
O günleri hatırlattı yazınız.
ah ah 🙂
Bugün o güllü yasinlerden bir Yasin okumak lazım.🥰❤️Özlediğimi farkettim.Allah razı olsun kalem turan elinize sağlık🌸
Sàyenizde gözlerim yaşlı, içli bir duâ düştü yüreğimden dilime; Allah’ım! Cümle muhtâcı daha güzel buluşmalara kavuştur! Yâsin-i şerif’lere eriştir!…