1939 yılında Isparta’nın Kuzca köyünde doğmuş Hafız Ramazan Hoca. Babası büyük gayretlerle kendisini ilçedeki bir camiye gönderip okutmuş; böylece hafız olmuş. Sonrasında ilmin devamı için İstanbul’a gelip Nuruosmaniye Camii’nde tashih-i huruf derslerine katılsa da babasının hastalığı sebebi ile memleketine geri dönmüş, ziraatle uğraşmış, yuvasını kurmuş.
Ankara Kocatepe Camii yapımı sırasında köylerden yardım toplamaya gelen diyanet görevlileri bilvesile kendisini bulmuş ve imamlık teklif etmiş. Köyünün bağlı bulunduğu ilçede, Sütçüler’de, imamlığa başlayarak emekli olana dek bu görevi hakkıyla ifa etmiş.
Sekiz çocuk ve yirmi torun sahibi. Hepsine küçük yaşta Allah’ı, peygamberi, nimete şükretmeyi öğretmiş. Sayısı bilinmeyecek kadar çok talebe okutmuş, bir o kadar da ağaç dikmiş. Yetiştirdiği zahire kim bilir kimlere nasip olmuş, okuttuğu hafız çocuklar yurdun dört bir yanına gidip hayır duada bulunmuş.
Hala ister bahçede ister evde her tuttuğu işte ya bir bahir mevlid yahut da bir ilahi okuyan Hafız Ramazan Hoca, her sene bahçesine zeytin ağaçları dikmeye devam ediyor.
Su Allah’ın, toprak Allah’ın, güneş Allah’ın. Eminim ki kıyametin koptuğunu görse yine fidan dikmeye, çocuk yetiştirmeye devam edecek Ramazan Hoca. Allah ömrünü hayırla bereketlendirsin, bizleri de daima Kuran tutan ellerin diktiği bu ağaçların altında gölgelendirsin.
Yorumlar