Onlara dünya hayatına dair şu örneği de ver: O gökten indirdiğimiz su gibidir. O su sayesinde yerdeki bitkiler gelişip birbirine karışır, sonra da bu bitkiler rüzgârın savurduğu çerçöp haline gelir. Allah her şeye muktedirdir.(Kehf 18, 45)
Baharın gelmesiyle yaşam alanlarımızı paylaştığımız renk ve kokuları ile evimizin havasını değiştiren iç mekan bitkilerinin bakım zamanı da gelmiş demektir. Bu bitkilerin büyük bir bölümü kışı dinlenerek yarı uykuda geçirir ve artık uyanma vakti. Havaların ısınmasıyla birlikte kodlarında gizli olan biyolojik saat sebebiyle mesainin başladığını bilirler. Artık kökler gelişecek, boylar uzayacak, yeni yapraklar, yeni yeni çiçekler ve daha fazlası koku ile canlılığa yeniden merhaba diyecekler. Ama öncesinde ortamların sessiz görünen ancak kendi aralarında oldukça iletişim halinde olan bitkilerimizi gözlemlemek ve aslında onlarla konuşarak rahatlıkla onların bizlerden beklentilerini anlamak gerek. Bitkilerin her şeyden önce evlerimizi, iş yerlerimizi, doğayı paylaştığımız canlı varlıklar olduklarını ve var kalabilmek için bazı ihtiyaçlarının olduğunu bilmeliyiz. Uzun bir kış mevsimini geride bırakan bitkilerin yeni döneme hazır olmaları için hazırlıklara başlayalım. İşte izlemeniz gereken yol haritası:
1.Saksı ve toprak değişimi:
Çoğu iç mekan bitkileri aynı saksıda 1 yıl veya 18 ay kadar tutunabilir. Genel bir kural olarak hızlı gelişen bitkilerde her yıl, yaşlı bitkilerde ise birkaç yılda bir saksı değiştirilebilir. Saksılar her zaman bir numara üstü ile değiştirilir.
Bizler saksı değiştirme vaktinin geldiğini nerden anlayabiliriz?
Bitkide ilk kez ölü bir yaprağın görülmesi, mevcut yaprakların renklerinin eskiye nazaran canlılığını yitirmesi, köklerin saksının içini doldurması ve altlardan çıkması, eskiye göre daha az gelişim göstermesi bizim için saksı değişimini haber veren ipuçlarıdır. Bunlar bitkilerin bizlere anlattıklarının yalnızca bir bölümü.
Bunları öğrendikten sonra yapılması gerekenler ilk önce bitki için uygun olan toprak karışımını hazırlamak, sonrasında ihtiyaca göre saksı ve toprak değiştirmektir. Amaç mevcut topraktaki azalan besinleri takviye etmek, toprağı havalandırmak, çürümüş, hastalıklı ve zararlılara maruz kalmış kökleri iyileştirerek toprağı yenilemektir.
2.Gübreleme:
Bitkiler yaşamlarını sürdürebilmek için tüm canlılar gibi besinlere ihtiyaç duyarlar .Topraktan aldıkları besin elementleri ile yaşamlarını ve nesillerini devam ettirirler. Noksanlıkları durumunda bitki gelişiminde gerileme görülür. Bu sebeple ihtiyaç duyulan bitki besin elementleri bitkinin türüne uygun seçilmelidir. İç mekan bitkileri için özel olarak hazırlanmış sıvı gübreler ile doğru kullanım talimatlarına uyarak eksiklikleri giderebiliriz.
3.Sulama:
Su her canlı için ortak bir ihtiyaçtır ve olmazsa olmazdır. İç mekan süs bitkilerinin ne sıklıkla ve ne kadar sulanması gerektiği her zaman merak konusu olmuştur. Sulama bitkiden bitkiye, ortamdan ortama, topraktan toprağa değişeceği için bitkiye özel bir sulama periyodu oluşturulmalıdır. Örneğin su depo eden kaktüsler ve sukkulent (etli) bitkiler diğer bitkilere göre daha az suya ihtiyaç duyarlar ve bu sebeple uzun süre susuz kalabilirler. Bitkiler her zaman ihtiyaçları doğrultusunda ve yeteri kadar sulanmalıdır. Sulamalar ilkbaharla beraber arttırılmalı sonbaharla birlikte azaltılmalıdır.
Bitkimizin suya ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Bitkinin kendisine danışarak bu soruya bir çözüm bulabiliriz. İlk olarak bir dil çubuğunu toprağın 2-3 santimlik kısmına batırarak toprakta su olup olmadığına karar verebiliriz. Yani çubuk nemli ve topraklar bulaşmış ise su yeterli; çubuk tertemiz çıkıyorsa bitkimiz susamıştır. Ayrıca susayan bir bitki zaten yapraklarını solduracaktır. Sulamalar her zaman sabah veya aksam saatlerinde ve oda sıcaklığında dinlenmiş su ile yapılmalıdır. Unutmadan tomurcuk döneminde yapılan fazla sulamalar tomurcukların dökülmelerine sebep olduğu gibi genel olarak fazla sulamak köklerin havasız kalmasına, beraberinde hastalık ve zararlılara davetiye çıkartacaktır.
4.Budama ve destek sağlama:
Kış mevsiminden çıkan bitkilerin üzerinde bol miktarda solmuş, kuru yaprak ve dallar görebilirsiniz. Uygun bir budama makası ile ölü kısımlar uzaklaştırılarak bitki yeni sürgün vermeye teşvik edilir. Mesaisini tamamlamış, solmuş kuru çiçekler sapları ile birlikte kesilip uzaklaştırıldıkça bitkiler daha uzun süre çiçek açacaktır. İç mekanlarda çoğu bitkiler kendileri desteksiz durabilirler. Ancak sarılmayı çok seven bazı bitkiler desteklenmeye ihtiyaç duyarlar.
Tüm bu bakımlar için en uygun zaman Mart-Nisan aylarıdır. Nihayetinde her anlamda yeni döneme hazır etmiş olduğunuz bitkilerinizin yakasına bir kırmızı kurdele iliştirip yaprağına da bir öpücük kondurmayı ihmal etmeyin.
Şefkat Çetin
Yorumlar