Güncel

Kar Tuzlarına Yazın Ne Oluyor?

0

Kar yağışlarında önlem olarak yollara kamyonlardan küreklerle tuz atıldığına şahit olmuşsunuzdur. Doğal bir madde olduğundan herhangi bir zararı olabileceğini aklınıza getirmemiş olabilirsiniz.

Peki yollara atılan tuzlara yaz aylarında ne olur?

Yapılan araştırmalar, yol tuzunun sadece ince havaya çözülmediğini gösteriyor. Bunun yerine, sodyum ve klorür iyonlarına bölünürken yol kenarındaki bitkiler tarafından emilir veya yeraltı sularına karıştığından su ekosistemlerinde birikerek bazen yıkıcı sonuçlar doğurur. Tüm bu tuzluluk, istilacı ve hatta zehirli türlerin yayılmasına yardımcı olabilir.

Tuzla alakalı Amerika Birleşik Devletlerinde bazı araştırmalar yapılmış. Bunlardan biri Rensselaer Politeknik Enstitüsü’nde Biyolojik Bilimler profesörü olan Rick Relyea’nin yaptığı bir araştırma. Rick Relyea tuzun bütün gıda ağı veya ekosistemi üzerinde gerçekten yaygın bir etkiye sahip olduğunu söylüyor.

Relyea, New York eyaletindeki Lake George’daki Jefferson Projesi kapsamında yoldaki tuz akışının gölleri nasıl etkilediğini incelemiş. Son zamanlarda, yol tuzunun gökkuşağı alabalığı yavrularının boyutunu yaklaşık yüzde 30 oranında azaltabildiğini, avcılardan kurtulma yeteneklerini etkilediğini ve yumurtladıkları yumurta sayısını azalttığını bulmuş. Üzerinde çalıştığı bir deney, daha yüksek tuz seviyelerinin ağaç kurbağalarının erkek-dişi cinsiyet oranını değiştirebileceği sonuca varmış.

Relyea yaptığı diğer araştırmalarda, daha yüksek tuz seviyelerinin, balık ve böceklerin yanı sıra salyangoz ve istiridyeler için önemli besin kaynakları sağlayan küçük, karides benzeri amfipodları öldürebileceğini göstermiştir. Aynı zamanda, tüm ekosistemler için temel kaynağı oluşturan çok küçük, ve bol miktarda organizmaları olan zooplanktonu da öldürebileceği ve bunun da ters şekilde beslendikleri fitoplankton miktarının artmasına neden olabileceği sonucuna varmıştır.

Başka bir araştırma, Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde tatlı su bilimci olan Hilary Dugan tarafından yapılmış. Bu araştırmada, Dugan Amerika Birleşik Devletini’nin kuzeyinde göllerde ne kadar tuz biriktiğini hesaplamış ve tuz seviyelerindeki artışın, bazı ortamları istilacı türler tarafından sömürülmeye karşı daha savunmasız hale getirebildiği sonucuna varmış. Dugan, bu gölleri tuzla doldurarak, aslında acı ortamlara daha fazla adapte olan istilacı türlere ayak uydurabiliriz diyor.

2014 yılında yayınlanan bir araştırmada, yol kenarındaki bitkilerin, aynı türdeki diğer bitkilerden çok daha yüksek seviyelerde tuz içerdiğini ve onlarla beslenen kelebeklerin gelişimini değiştirebileceği tespit edildi.

Dugan, artan tuz seviyelerine sahip bazı göllerin kasaba ve şehirler için içme suyu kaynağı olduğunu ve onu çıkarmanın çok pahalı olabileceğini söylüyor. Sulardaki klorürün fazla olması, hoş olmayan bir tada neden olabilir, ancak diyabet veya diğer sağlık sorunları nedeniyle düşük sodyumlu diyet yapan kişilerde sağlık sorunlarına da neden olabilir.

Olası bir çözüm olarak, kar ve buzu eritmek için pancar suyu veya damıtma yan ürünleri gibi şeyler tuz alternatifi olarak düşünülmüş. Ancak bu uygulama doğada farklı sorunlara sebep olabilir.

Başka bir çözüm yolu olarak, otoyolları daha etkin bir şekilde temizleyen kamyonlarda kavisli kepçe bıçaklarının kullanılması önerilmiş. Bu yöntemin çok fazla tuz kullanma ihtiyacını ortadan kaldırabileceği öngörülmüş. Bir önlem olarak da yolların tuzlanmasında kullanılan tuz miktarının azaltılması düşünülebilir.

Bunun yanında hava muhalefeti deyimi de sık sık aklıma geliyor. ne dersiniz, hava mı bize muhalefet oluyor yoksa biz de ona karşı duruyoruz, bunun sonucunda ne oluyor, asıl zararı kim görüyor?

Zeynep Tanyeri
1979 senesinde Bingöl'de doğdu. Uzun yıllardır İstanbul'da yaşamakta evli ve iki çocuk annesidir. Üniversite eğitimini Çevre Mühendisliği bölümünde, Aksaray Üniversitesinde tamamladıktan sonra, Bahçeşehir Üniversitesinde Mühendislik Yönetimi üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Bazı özel eğitim kurumlarında, çevresel açıdan yaşam döngüsü değerlendirme ve post prodüksiyon eğitim sertifikaları aldı. Yaklaşık 15 senedir bir kamu kuruluşunda çevre yönetimi üzerine çalışmalar yürütmekte ve sıfır atık uygulama çalışmaları yapmaktadır. Ödüllü, bayat ekmeklerin değerlendirilmesi, kurumsal süreçlerin yaşam döngüsü değerlendirilmesi projelerinde çalıştı.

    Dilin Mecrası

    Önceki içerik

    Daima Muhtaç Olduğumuz İki Nimet

    Sonraki içerik

    Yorumlar

    Yorum Yaz

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir