Kültürel

Kayseri’nin İncisi Talas

1

Bu hafta rotamızı Kayseri’nin Talas ilçesine çeviriyoruz. Peki neden Talas? Çünkü çocukluğumun geçtiği memleketimi yazmak istedim sizlere. O zaman başlayalım.

Kayseri’nin merkezine 7 km uzaklıkta bulunan Talas, Kayseri’nin en gelişmiş merkez ilçesidir. Talas’ın tarihi MÖ. 1500’lü yıllara kadar gitmektedir. Tarih boyunca onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı din ve kültürden insanların buluşma noktası olmuştur.  1510 yılında Ermenilerden bir kısmı Talas çevresine yerleşmiştir. O zamandan 1915’e kadar Talas, Anadolu’daki önemli Ermeni yerleşimlerinden biri durumundadır.  Talas’ta Rum, Ermeni ve Türkler hoşgörü içerisinde bir arada yaşamıştır. Bu zaman diliminde Talas Kayseri’nin ticaret merkezi sayılmaktadır. Ermenilerin ve Rumların Talas’tan ayrılmasıyla bölge ticari önemini yitirmiştir.

Erciyes Üniversitesi’ne yakınlığıyla günümüzde tekrar halkın yerleşmek için en çok tercih ettiği yerler arasındaki yerini alan Talas, Ali Dağı manzarasını izlemek isteyenlerin ziyaret ettiği nezih, kaliteli bir ilçe haline gelmiştir. Talas ilçesi Aşağı Talas ve Yukarı Talas olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yukarı Talas bölgesi daha çok Kayserililerin yazlığı konumunda. Bağlar arasında, Kayseri şehir manzaralı lüks villalar şehrin gürültüsünden uzaklaşıp huzur bulmak isteyen Kayserililerin yazlık evleridir. Ali Dağı’nın eteğinde bir de piknik alanı bulunmaktadır. İsterseniz bu piknik alanında şehir manzarasına karşı pikniğinizi yapabilir, keyifli vakit geçirebilirsiniz. 

Aşağı Talas yani günümüzde Eski Talas olarak geçen bölge ise Tablakaya, Han, Harman ve Kiçiköy olmak üzere 4 mahalleden oluşuyor.  Eski Talas sokaklarını gezerken sağlı sollu sıralanmış geleneksel taş evler, çeşmeler, camiler görebilirsiniz.

Talas bir çok ünlünün de memleketi. Dünyaca tanınan ailelerden Onassis’ler, Osmanlı saray mimarlarından Balyan ailesi, ünlü yönetmen Elia Kazan, Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun çatalkara çingenesi Mari de Talaslıymış. Ne diyordu sözlerinde “Karadutum, çatal karam, çingenem vay …Nar tanem, nur tanem, bir tanem vay”.

Peki Talas, Kayseri seyahatinin olmazsa olmazı mı, evet! Hatta gezi planlarınızda daha çok zaman ayırmanızı tavsiye ediyorum. Şimdi biraz Talas’ın tarihi zenginliklerine göz atalım.


TALAS PANAGIA RUM KİLİSESİ /YAMAN DEDE CAMİİ:

II.Abdülhamid döneminde 1886 yılında Metropolit İonnis tarafından haçvari plan tipinde  yapılmıştır.

1925 yılında mihrap ve minber eklenerek yapı camiye çevrilmiştir. Genellikle kiliseden camiye dönüştürülen yapılara Yeni Cami ismi verilmektedir. Ve bu kilise de geleneği bozmamış ve Yeni Cami olarak adlandırılmıştır. Daha sonra bir süre kapalı kalmıştır. Taa ki 2006 yılına kadar. 2006’da yapı restore edilmiş ve yapıya Yaman Dede Camii adı verilmiştir.

Peki kimdir bu Yaman Dede? Bu ismi duyanlarınız, onun şiirlerini okuyanlarınız vardır.  Kayseri’nin Talas ilçesinde Rum iplik tüccarı Ortodoks bir bilgin Yuvan Efendi’nin oğlu olan Diyamendi, daha öğrencilik yıllarında Mevlana’ya hayranlık duymaya başlamış; on dört yaşında Müslüman olmuş ancak bunu ailesinden ve çevresinden gizlemiştir. İslâmiyeti ancak 1942 yılında resmen kabul edebilmiş ve  Mehmet Kadir Keçeoğlu adını almıştır. Şiirlerinde Yaman Dede mahlasını kullanmıştır. Talaslı bir Rum olan Diyamendi’nin gizlice İslamı kabul edip adını Yaman Dede olarak değiştirilmesi onun biyografisini ayrıcalıklı kılmıştır. Kiliseden  camiye çevrildiğinde Yeni Camii adı verilen bu yapının adı da “Yaman Dede Camii” olarak değiştirilerek tarihi bir hafızaya atıf yapılmıştır.

Zamanında Kayseri ticaretinin merkezi durumunda olan  caminin altındaki dükkanlar günümüzde kafe olarak hizmet vermektedir. O mistik havayı yaşamak isteyenler için hala tercih edilen bir mekan olma özelliğini korumaktadır.

Bu cami benim için de çok özeldir.  Çocukluğumun geçtiği Tablakaya mahallesindeki evimiz camiye çok yakın bir konumdaydı. Caminin imamının bizim yan komşumuz, imamın çocuklarının ise arkadaşım olmasından dolayı avlusu benim için adeta bir oyun bahçesiydi.  Benim hayatımda ilk tanıştığım cami, Kuran-ı Kerim’le dualarla ilk buluştuğum mekân.  Hatta köşk minaresine on çocukla beraber çıkıp ezan bile okumuşluğumuz var.

TALAS AMERİKAN KOLEJİ:

Ülkemizin en eski okullarından birisidir.  Yukarı Talas’ta özellikle şehrin en güzel yerine konumlanmış muhteşem manzarasıyla dikkat çekmektedir. Amerikalılar bu okulu 1870 yılında misyonerlik faaliyetleri için kurmuş. Zamanında öğrenciler ilkokul kısmını Talas Amerikan Koleji’nde, ortaokul kısmını Tarsus Amerikan Koleji’nde, lise kısmını ise Robert Koleji’nde okurlarmış. Amerikalılar kendi kurdukları bu okulu 1967 yılında yeterli öğrencinin olmaması sebebiyle kapatarak öğrenim görmekte olan öğrencilerini de Tarsus Amerikan Koleji’ne nakletmişlerdir.

Bina 1976 yılında Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından kullanılmış; en son Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı restorasyonla birlikte liselerden seçilen başarılı ve üstün zekâlı öğrencilerin yatılı eğitim gördüğü merkeze dönüştürülmüştür.

 

(Yazımızın 2. kısmı daha sonra yayınlanacaktır.)

Hırka-i Şerif Camii

Sonraki içerik

1 Yorum

  1. Talası sizden daha öncede dinlenmiştim sevgili hocam okumak bi ayrı keyif verdi, kaleminize sağlık.

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir