“Senin halinin hususiyetini insanların bilmesini istemen kullukta sadık olmadığının delilidir.” (Hikem-i Atâyiye, 165. Hikmet)
Allah Teala Kuran-ı Kerim’de sıdkı över. Ruhu’l-Beyan‘da geçer:
Resulullah’a “Kemâl hangi şeylerdedir?” diye sorduklarında “Doğru sözde ve sıdk üzere amelde.” buyurmuştur.
Demek sıdk mühim meseledir. Ashâb-ı kirâmın yaşantılarına baktığımızda da doğruluk ve samimiyetin onların en genel özelliklerinden olduğunu görürüz.
Gazali “Sıdk niyetle olur.” der.
Ona göre kişinin amellerindeki niyet sadace Allah olmalıdır. İnsanların teveccühünü istemek, onlardan bir şeyler ummak gibi şeylerden kurtulmak gerektiği gibi, insan kendi istek ve arzularının esaretinden de kurtulmalı; kendisi için takdir olunana razı olmalıdır. İşte ancak böyle kulluk sıdk üzeredir. Sıdk azim ister, azmetmekle olur. Sıddîk daima iyiliğe azmetmeye kendinde kuvvet bulan kimsedir. Ve o kişi bu azminde vefalıdır. “Onlar Allah’a olan ahidlerini doğruladılar.” (Ahzab, 23) buyurulmuştur.
Sıddîk, Allah’a ve Resulüne vasıl olma niyetinin gerektirdiği cihadı (nefsiyle olan cihadı) son nefese kadar terk etmeyen kişidir. Efendimiz de bir hadis-i şeriflerinde: “Kul doğru söyleye söyleye, doğruluğu araya araya sonunda Allah katında «sıddîk» olarak kaydedilir.” buyurdu. (Buhârî, Edeb 69; Müslim, Birr 102-104)
Sıddîk olanların âlemi sadıklara göre çok daha geniş ve ihatalıdır, dolayısıyla her sıddîk aynı zamanda sadıktır ama her sâdık ve muhlis (ihlas sahibi) kişi sıddîkiyet mertebesinde değildir.
Kullukta samimiyet, yaptığımız iş ve amellerde niyeti yalnızca Allah için tutabilmektir. İnsanın niyeti halis olduğunda ne niyetini ne de amelini aşikâr etme ihtiyacı duymaz, Allah’ın bilmesi kendine yeter, bununla tatmin bulur ve memnun olur. Şayet amelini, niyetini veya Allah’ın kendisine bahşettiği hususiyeti birilerine duyurmak istiyorsa, insanların teveccühünü istiyordur. İmanın zevkini tatmamış, Allah’ın kendisinden haberdar olması gönlünü tatmine getirmemiş ki insanlara perestiş etmiştir.
Kullukta samimiyet, her şeyini konuşup açık etmek değildir. Allah’ın zaten kendisini biliyor olmasıyla seve seve iktifa ekmektir.
Yorumlar