Âb-ı Hayat

Mehmet Zahit Kotku-II

0

Merhaba;

Eğer layıkıyla geçirebilmeyi başarabilirsek; bizler için fırsatlarla dolu; Rabbimizin bize hediyesi mübarek üç ayların başlangıcı Recep ayına girecek olmanın heyecanı ve mutluluğu ile başlıyorum bu haftaki yazıma.

“Allahümme bârik lenâ fî Recebe ve Şabân ve belliğnâ Ramazân.”

“Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır.”

Bu mübarek zamanın bizim üzerimizdeki etkisini arttır, o manevi iklimin gerektirdiği şekilde hareket etmekle bizi nasiplendir, bereketlendir. Çok kıymetli bir büyüğümden dinlemiştim, sizlerle de paylaşmak istedim. Bu günleri layıkıyla geçirmeyi hepimize nasip etsin Rabbim.

Mehmet Zahid Kotku Hazretleri’nin hayatına kaldığımız yerden devam edelim.

1897 yılında Bursa Pınarbaşı’nda dünyaya geldi. Babası İbrahim Efendi Seyittir.

1920 yılında Gümüşhanevi Tekkesi’ne giderek Şeyh Dağıstanlı Ömer Ziyaettin Efendi’ye intisap etti. Seyri sülûkunu onun vefatı üzerine postnîşin olan Mustafa Feyzi Efendi’nin yanında sürdürdü. 27 yaşında hilafet aldı.

13 Kasım 1980’de ahirete irtihal eyleyip, 14 Kasım 1980 günü cenazesi İstanbul’un gördüğü nadir kalabalıklardan birine şahitlik ederek Süleymaniye camiinde kılınan cenaze namazının ardından Süleymaniye Camii hazîresine defnedilmiştir.

Sizlerle Mehmet Zahit Kotku Hazretleri’nin “Cennet yolları” adlı kitabından bir bölüm paylaşmak istiyorum.

Ey evladım namazına çok dikkat et. Sakın gönlünü Hak’tan ayırma ve iyi bil ki namaz senin imanının terazisidir. Ne kadar huzur ve uyanıklıkla namaz kılarsan mükâfatı da o nispette olacaktır. Namazda bulunduğun müddetçe Hak Teâlâ Hazretlerine yalvarmada, duada bulunduğunu unutma ve hem namazda iken Allah ile aranızda hiçbir mani ve perde yoktur. O sırada kuldan Hakk’a öyle bir sevgi ortaya çıkar ki tarifi mümkün olmadığı gibi, ondan daha lezzetli bir sevginin bulunması da mümkün değildir. Gönlünü Hakk’a bağlamanın mükâfatı olarak makâm-ı illiyyîn denilen en yüksek makamlara nail olursun ki bunlardan birisini arz edeyim. Yarınki ahiret gününde herkes yerini aldığında yani cennetlikler cennete girip rahata kavuştuklarında, ehl-i illiyyîn denilen bu muhterem zatlar cennetin en yüksek makamlarından aşağı doğru cennet ehline şöyle bir nazar, bir bakış yaptıkları vakit cennet ehli bile şaşırıp kalacaklar. Çünkü bakışları ile cennet ehli öyle bir nurla dolacaklar ki tarifi bile mümkün değildir. Çünkü ehl-i illiyyîn olan bu zatlar, Hakk’ın nuruna öylesine bulanmışlar ki o nur ile cennet ehline baktıkları vakit cennet bile nurunun üstüne yeni ve çok parlak bir nura kavuşacak ve sekiz cennette nur üstüne nura boyanacaktır; bu demektir ki sizler de bu ehl-i illiyyîn den olmaya çalışınız.

Cenâb-ı Hak Azze ve Celle cümlemizi af ve mağfiret eyleyip sevdiği ve razı olduğu kullarından eylesin ve cennet ehlinin en yüksek makamlarına nail olan muhterem zatlar zümresine bizleri de katsın, âmin.

Mehmet Zahit Kotku Hazretleri’nin bu güzel duasıyla bu haftada yazımızın sonuna geldik.

Hürmetler efendim.

Yenisey Yazıtları

Önceki içerik

Komşu Teyzeniz ft. Nâilî

Sonraki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir