Edebi-Tarihi

Mesai

0

Mesai (mesa’y) kelimesinin, “sa’y” yapmaktan geldiğini biliyor muydunuz?

Mesai, bir iş bir uğraş için harcanan emek ve üzerinde geçirilen zaman dilimini ifade eder dilimizde. Kelimenin aslı Arapçadır (ﻣﺴﺎﻋﻰ). Arapça “Sa’y” yani “gayret çaba göstermek, koşuşturmak” anlamındaki fiil kelimesinden türemiş bir isimdir.

Sa’y, kelimesi çok tanıdık gelmiş olmalı. Bildiğiniz gibi “sa’y” yapmayı yani gayreti Hacer validemizden öğrenmişizdir. Hikayesini az çok işitmiş olmalısınız. Vaktiyle İbrahim aleyhisselâm Hacer validemizi ve oğlu İsmail’i Mekke vadisinde, Kabe’nin olduğu noktaya bıraktığında çöl ile baş başa kaldı Hacer validemiz. İbrahim aleyihisselâm’ın yanlarına bıraktığı erzak ve su tükenmişti. Henüz bebek olan İsmail aleyhisselâm, artık susuzluktan duyduğu his her ne ise ona bir acı ses çıkartmış olmalıydı. Anne yavrusunu çıkardığı sesten, aldığı verdiği nefesten tanır. Öyle bir çaresizlikti ki Hacer validemizdeki nefes nefese Merve ve Safa tepeleri arasında koşuşturmaya başlamıştı. Su bulmalıydı yavrusunun yaşaması için. Rabbi’nden yardım istedi. O sırada bir taraftan tepelerden oğlunu da gözetliyordu. Fark etti ki İsmail aleyhisselâm’ın ayağını vurduğu yerden su çıkmıştı. Mısır dilinde “zem! zem!” yani “dur! dur, yavaş ak!” diye suya bağırmıştı. Gidip suyu elleriyle toprağı kazarak durdurmayı başarmıştı. Bu su zem zem ismini buradan almış oldu. Hazret-i Resulullah (s.a.s.) “Allah, İsmâil’in annesine rahmet etsin. Eğer suyun önünü kapamasaydı zemzem akıp giden bir ırmak olurdu” demiştir. (Müsned, I, 347; Buhârî, “Enbiyâ” 9)

Önce gayret, gayret ile dua ve sonra zemzem gelmiş oldu.
Önce mesai; sonra zemzem mi desek biz de 😊

Musikide Meşk Usulü

Önceki içerik

Bu Böyledir

Sonraki içerik

Yorumlar

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir